- Gündem
- 19.05.2025 00:06
İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, binlerce binanın yıkıldığı ya da yıkılacak duruma geldiği deprem felaketinde sorumluluğun yalnızca müteahhitlerde olmadığını belirterek “Yıkımlardaki sorumluluk anlamında dört ayak önemli ve dikkate alınmalı” dedi
TENZİLE AŞÇI - ÖZEL HABER
Türkiye, merkezi Kahramanmaraş olan depremlerin yarattığı yıkımın yasını tutarken bir yandan da arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Milyonları etkileyen, on binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan depremde Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illeri başta olmak üzere 10 il yerle yeksan olurken resmi makamlar tarafından yapılan son açıklamalarda 7 bin 584 bina ya yıkıldı ya da yıkılacak duruma geldi. Büyük yıkımdan yaklaşık bir hafta sonra binaların yıkılmasındaki sorumluların gündeme gelmesiyle bölgede lüks yapıların müteahhidi olan birkaç isim hakkında tutuklama kararı verildi. Arama kurtarma çalışmalarının ilerlemesiyle birlikte enkazların kaldırılmasına başlanırken büyük felakette yaşanan can kaybının sorumlularının tespiti açısından enkazlar kaldırılmadan yapılardan örnek alınması gerektiği belirtildi. Depremin ardından afet bölgesine giderek bölgede yapılan çalışmalara katılan İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, yıkım ve can kayıplarında sorumluluğun birçok ayağı olduğunu ifade ederken deprem bölgeleriyle ilgili kan donduran bir iddiaya da değindi.
DÖRT AYAK ÖNEMLİ
Binaların yıkılmasında sadece müteahhitlerin değil birçok kurum ve kuruluşun sorumluluklarının olduğunu belirten Yılmaz, “Ceza sorumluluğu açısından, yapılan binaların projeye uygun olup olmadığı çok önemli. Projeye ulaşmanız gerekiyor. Ama tarih de önemli. O dönemin deprem yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığına bakılması gerekiyor. Çünkü ülkemizde pek çok kez deprem yönetmeliği değişti. Bu nedenle tarihe de bakmak gerekiyor. Yıkım konusundaki sorumluluk ise müteahhit, imara izin veren belediye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve yapı denetim firmalarında. Sorumluluk anlamında bu dört ayak önemli ve dikkate alınmalı” dedi.
KAROT ÖRNEKLERİ ÖNEMLİ
Yıkılan binalarla ilgili yargı sürecinin başlatılması noktasında yıkılan binalardan muhakkak karot örneklerinin alınması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Mutlaka karot örneklerinin alınması gerekiyor. Bu örnekleri alan cihazlar da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bankalığı ve yapı denetim firmalarında var. Biz belediyelerle yaptığımız görüşmede karot örneği alınan cihazların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüklerinden temin edilmesi gerektiğini söyledik. Büyük bir eksiklik var bu konuda. Ceza hukuku açısından karot örnekleri çok önemli” diye konuştu.
SAVCILIKLAR KISA SÜREDE TESPİT EDEBİLİR
Hatay’da Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğüne ait olan ve konutların laboratuar test sonuç evraklarının bulunduğu tek katlı binanın kepçeyle yıkıldığı iddiasına da değinen Yılmaz, tüm bilgilerin dijital ortamda var olduğuna dikkat çekti ve “Kamunun bu konuda büyük kaynakları var. Sistem üzerinden binaların kimin tarafından yapıldığı savcılıklar tarafından en fazla 2 günde tespit edilebilir. Dijital sistem üzerinden bütün örneklere ulaşılabilir. Ne yazık ki devletin kendi içinde tutarsızlıkları var. Böyle bir durumun görüntüsel olarak gündeme taşınması, bu olayın doğru olma ihtimalinin olduğu ve araştırılması gerektiğini gösterir” ifadelerini kullandı.
ORTAYA ÇIKMASI ZAMAN ALACAKTIR
Deprem bölgelerinde yaşananlarla ilgili kan donduran iddialardan biri olan “tecavüz” iddiasıyla ilgili de konuşan Yılmaz, şunları söyledi; “Bize de bir takım duyumlar geliyor. Savcıların o bölgede en çok soruşturma başlattıkları konu yağma. Tecavüz de var. Ama bu konuda maddi kanıta ulaşamadık. Tabii yağmanın olduğu yerde böyle bir şeyin olmaması mümkün görünmüyor. Mutlaka bunlar arasında kolluk kuvvetlerine intikal etmiştir. Ama ortaya çıkmaları zaman alacaktır. Bunun da en geç önümüzdeki hafta olması lazım.”