Sayfa Yükleniyor...
Yerli ve yabancı turistlerin ziyaret yeri olan Başdurak Meydanına yetkililerin hak ettiği ilgiyi göstermediğini belirten esnaf, Yıllardır sokağımıza tek bir çivi dahi çakıldığını görmedik dedi
NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
Her gün birçok yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği tarihi Başduarak Meydanı kendi kaderine terkedilmiş durumda. Kaldırımların bozuk olmasından dolayı takılarak düşen vatandaşlar, çöp kutuları bulunmamasından dolayı esnaf ve vatandaşların çöplerini tarihi Başdurak Şadırvanının yanına bırakması ve sokak ışıklandırmasının olmaması da dikkatlerden kaçmayan konular arasında yer alıyor.
İnsanların bozuk olan kaldırımlara takılarak düştüğünü ve her gün bu nedenden dolayı en az 5-6 kişinin yaralandığını söyleyen balıkçı Murat Acıberber belediyeye yerlerin yapılması için başvurmalarına rağmen hiçbir sonuç alamadıklarını söyledi. Acıberber, Belli bir üne sahip tarihi meydanımızın bir kısmı İzmir Büyükşehir Belediyesine bir kısmı da Konak Belediyesine bağlı. İki belediyenin yetkisinde olmamıza rağmen ortada bir tane bile çöp kovasının olmadığını görüyorsunuz. Gün içerisinde bu kadar çok insanın ziyaret ettiği bir sokakta sağa sola istiflenmiş çöp yığınlarının bulunması bence çok büyük bir ayıp. İnsanlar çöplerini saatlerce ellerinde taşıyor bulamayınca da yerlere atmak zorunda kalıyorlar dedi.
YETKİLİLERİ ÇALIŞMAYA DAVET EDİYORUZ
Sokaklarında uzun yıllardır esnaflık yaptığını ancak bugüne kadar tek bir çivi dahi çakıldığını görmediğini ifade eden Acıberber şunları söyledi: Bugüne kadar değişen tek şey işlerimizin azalması oldu. Buda olumlu bir değişim değil. Sokağımızda güvenlikle ilgili bir sıkıntımız yok çünkü kalabalık bir sokağız. Kışa aylarında su taşkınları yaşamamakla birlikte kanalizasyonlardan çıkan hamam böcekleri ve lağım fareleri ile karşılaşıyoruz. Tarihi ve turistik öneme sahip olan meydanımızın bu kadar ihmal edilmesi utanç verici bir durum. Başdurak esnafları olarak yetkilileri çalışmaya davet ediyoruz.
FARE VE BÖCEKLER FİNK ATIYOR
Kış aylarında yağan yağmurun meydanlarını sularla doldurduğunu ve yeterli kanalizasyon çalışmalarının yapılmadığını söyleyen Manav Osman Sayın fare ve böceklerin ortalıklarda fink attığını belirterek, Yetkililer ne yapıyorlar anlamıyorum. Yeterli altyapı çalışmalarını oluşturmak belediyenin işi. Asfalt yapılmadığı için yaşlılarımız başta olmak üzere birçok vatandaşımız düşerek bir yerlerini incitiyorlar. Böyle bir yere bu manzaralar hiç yakışmıyor. Temizlik konusu ise tam bir facia, görüldüğü üzere her yer çöp içerisinde çünkü ortada bir tane bile çöp tenekesi yok. Güvenlik konusunda ise esnaflar kendi tedbirini kendisi alıyor. Buda yeterli değil tabi. Sivil polisler önceden daha sık dolaşırken görüyorduk ancak şimdilerde sadece günde bir iki kez görebiliyoruz. Ben burada 15 yıldır esnaflık yapıyorum ve 15 yıldır sokağımıza tek bir çivi dahi çakılmadı. Başdurak şadırvanı bile bakım isteyen tarihi bir eser olmasına rağmen hiçbir şey yapılmadı. Buraya bir çay bahçesi yapılsa daha çok insan gelir ve daha güzel hale geliriz ancak yetkililer burayı unutmuş gibi açıklamasını yaptı.
GÜNLÜK 100 TL CEZA
Bozuk asfaltlarının en önemli problemleri olduğu bilgisini veren lokantacı Faruk Ürey, zabıtaların esnaflara karşı çok hoşgörüzsüz davrandığını söyleyerek, Yer işgal parası ödememize rağmen zabıtalar sürekli bize ceza kesiyorlar. Masa ve sandalyelerimiz dışarıda olduğu için günlük 100 TLsı bize zabıta ceza kesiyor ve bizde bu cezayı ödemek zorunda kalıyoruz. Buda bizim için yüklü bir miktar. İşgal bedeli ödediğimiz halde ceza kesiyor olmaları biz esnafları çok rahatsız ediyor. Kendimize ait olan duvarı size ait değildir diyerek masa atmamızı engelliyorlar. Şuan sizinle konuşurken bir zabıta gelse gözlerinizin önünde masa ve sandalyelerimize el koyarak götürdüklerini görürsünüz. Açık net olan bir şey var oda esnafların ellerinin kollarının bağlandığı ifadelerini kullandı.
BAŞDURAK ŞADIRVANI KADERİNE TERKEDİLDİ
Temizlik görevlilerinin akşam saatlerinde çöplerini dışarı çıkarmalarını istediklerini ve kendilerine verilen talimatları esnaflar olarak yerine getirdiklerini söyleyen Ürey, şunları söyledi: Biz yetkilerin her istediğini yerine getiriyoruz ancak zaten kendi görevleri olan asfaltlama işini sokağımıza yapmalarını isteyince kendilerinden çıt çıkmıyor. Başduarak Meydanında tam bir boş vermişlik hakim. Yollarımızın halini görüyorsunuz. En çok yaşlılarımız takılarak düşüyor burada. Ben burada 2004 yılından beri esnaflık yapıyorum bu uzun bir süre olmasına rağmen bu süreç zarfına sokağımıza getirilen en küçük hizmet görmedim. Tarihi şadırvanımızın içler acısı durumu ortada, her tarafı yıkık ve bir boyası dahi yapılmıyor. Şadırvandan insanlar sürekli su içiyor ancak bu çok sağlıksız bir su çünkü içinin fare ve böcek kaynadığını biliyorum. Gördüğünüz gibi üst açık ve hiçbir muhafazası yok. Biz etrafını süsleyerek bakımını yapalım ve vatandaşlarımız burada çay kahvelerini içsin diyoruz ancak buna da izin vermiyorlar.
IŞIKLANDIRMA YETERSİZLİĞİ
Başdurak meydanındaki en büyük eksikliklerden bir tanesinin de ışıklandırma olduğunu vurgulayan esnaf Sezgin Payer, sokağın ışıklandırılmasının esnafların güneşin batmasıyla dükkanlarını kapatmasını engelleyeceğini ifadede etti. Şadırvanı yıllar önce esnafların birleşerek boyadıklarını yetkilerin ise hiçbir konuda çalışma yapmadıklarını söyleyen Payer, Şadırvanın bakımı tarihi eser vakıflarına ait olduğu için artık biz esnaflarında boya ve bakımını yapmamıza izin vermiyorlar. İşin ilginç tarafı ise kendilerinin de bu güne kadar hiçbir çalışma yapmamış olması. Temizlik konusu ise tam bir felaket. Etraf bir çöp kutusu olmadığı için çöplerle dolu. İnsanları bu yüzden yere çöp attıkları için suçlayamıyorum. Fare ve böcek ilaçlamasını kendimiz yaparken sinek ilaçlamasını belediye gerçekleştiriyor. 14 yıldır burada esnaflık yapıyorum ve değişen hiçbir şey yok. Kemeraltının en perişan yeri burası. Bu kadar kaderine terk edilmiş bir yer olamaz dedi.
BAŞDURAK (HACI HÜSEYİN) CAMİİ
Anafartalar Caddesi ile Kemeraltı 863 Sokak'ın birleştiği köşede yer alan Başdurak Camii, kurucusu Hacı Hüseyin Camii olarak biliniyor. Geçmiş yıllarda "Başoturak" olarak anılan bölgede bulunan Camii, günlük dilde daha kolay söylendiği için zamanla Başdurak olarak anılmaya başlamış. Tam olarak bilinmeyen bir tarihte ve nedenle yıkılan medrese ile birlikte inşa edilmiş olan Başdurak Camii hakkında en eski bilgilere Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinden ulaşabiliyor. Camide, kuruluşuna dair herhangi bir yazılı bilgi yok fakat "Seyahatname de giriş kapısı üzerinde, tahıl tüccarı Hacı Hüseyin tarafından 1652'de yaptırıldığını belirten bir kitabenin bulunduğundan söz ediliyor. Bu kitabenin de izlerine bugün rastlanmıyor. Bunun yerinde caminin 1774 yılında onarıldığını belirten onarım kitabesi bulunuyor. Caminin ikinci onarım kitabesi ise avlu kapısı taç kısmının iç ve dış yüzeyinde yer alıyor. Bu kitabeye göre cami, depremde büyük zarar görmüş. Halkında yardımıyla 1894-1895 yıllarında onarılmış. Son olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından üç yıl süren çalışmalarla restore edilen cami 2001 yılı Mayıs ayında ibadete açılmış.
BAŞDURAK MEYDANI
Cami, alt katta dükkânların, üst katta ibadet mekânı ile son cemaat yerinin bulunduğu fevkani, yani çarşı-cami tipinde. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce üç yıl boyunca sürdürülen onarım çalışmaları sırasında rastlanan izler değerlendirilerek çarşı bölümüne bir dükkân daha ilave edilmiş. Böylelikle caminin altında bulunan dükkân sayısı 28'e çıkmış. İbadet mekânı kare planlı olup tromplarla geçilen büyük bir kubbe ile örtülmüş. Üç bölümlü son cemaat yerinin üzeri, ortada ayna tonoz, yanlarda ise pandantif geçişli yine birer kubbe ile örtülmüş. Yapının dış cephelerinde, saçağın altındaki alçı friz ile üzerindeki çiçek motifleri dikkat çekiyor. Duvarların üst kısmı, alt ve üst kat pencereleri ile mihrap, bitkisel motiflerden oluşan alçak kabartma alçılarla bezeli. Tüm ihtişamıyla göz kamaştıran Başdurak Camii'nin içinde yer yer kalem işi süslemelere de rastlanıyor. Minber girişinde ve yan aynalıklarında bulunan mermer kabartmalar ile korkuluklarındaki ajur tekniğinde yapılmış bitkisel süslemeler de görülmeye değer.
Haber Merkezi