Sayfa Yükleniyor...
YÖK Başkanı Prof.Dr. Yekta Saraç, Dokuz Eylül Üniversitesinde gerçekleştirilen söyleşide Hollandayı kınadı. Saraç, "Demokrasinin beşiği olma iddiasındaki bir kıtada hak ve özgürlükler konusunda utanç verici gelişmeler yaşandığını ifade etmek isterim dedi
AHMET TOPRAK
Dokuz Eylül Üniversitesinde Yeni Ufuklar: Kanser Araştırmalarında Türkiye konulu söyleşi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlık Binası Konferans Salonunda yapıldı. Sağlık Söyleşileri programına konuk olarak Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr. Yekta Saraç, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Adnan Kasman'ın yanı sıra Prof.Dr. Mehmet Öztürk konuşmacı olarak katıldı. Programda konuşan Saraç, araştırma merkezleri hakkında bilgi verdi.
Prof.Dr. Saraç, araştırma merkezlerinin sürdürülebilirliğinin önemli olduğunu belirterek, Türkiye'de milyarlarca lira harcanarak kurulan birçok merkezin sürdürülebilir çalışmalar yapılamadığı için atıl durumda olduğunu söyledi. Sağlıkta Ar-Genin öneminin arttığının altını çizerek, 2006 yılında Ar-Ge merkezlerinde çalışan personel sayısı 54 bin 400 iken, 2013te 100 bine ulaştı. 2023 yılı için Ar-Gede çalışan tam zamanlı personel sayısının 220 bini bulması hedefleniyor. YÖK olarak 102 bin doktora bursları programını başlattık. Bu YÖK tarihinde ilk ve yepyeni proje, sıradan bir doktora projesi değil. 2 bin araştırmacı yetiştirmek istiyoruz. Bu kişiler araştırma merkezleri ve özel sektör Ar-Ge bölümlerinde çalışacaklar. Araştırmanın ruhuna inanan güçlü bir nesil yetiştirmek istiyoruz diye konuştu.
ÜNİVERSİTELERE İHTİYAÇ VAR
Türkiye'deki 176 üniversitenin tamamının her konuda yetkin araştırma merkezi olmalarını beklemediklerini belirten Saraç, 7 milyon 300 bin öğrenci üniversitelerimizde eğitim almakta, bu anlamda Avrupada sayısal olarak ikinci büyük ülkeyiz. Araştırma yapan üniversitelere ihtiyaç var. Uluslararası arenada görünebilir olmanın yetkin olmaktan geçmekte. Bu nedenle yeni YÖK olarak bölgesel misyon farklılıkları ile yürüyen üniversiteler olabileceği gibi araştırma üniversitelerine teşvik veriyoruz şeklinde konuştu.
KALİTE KAVRAMI DENETLENMELİ
Yeni YÖK'ün kalite çalışmalarına önem verdiğini, kalite kavramının üniversitelerin her alanında anlam bulması ve denetlenmesi gerektiğini belirten Saraç, Kalite kurulu ile ilgili çalışmalara başladık ve bununla ilgili yasanın bu eğitim yılı sonlanmadan çıkacağına inanıyorum. YÖK'ten idari ve mali açıdan bağımsız, yükseköğretim kurulunun almış olduğu eğitime ve araştırma ya dair kararlarının sonuçlarını değerlendiren bağımsız bir kurulun varlığı bu hükümet ve önceki hükümetin programında yer aldı. Ana muhalefet partisi ve ikinci büyük muhalefet partisinin liderini bizzat bilgilendirdim. Dolayısıyla meclisin iktidarıyla muhalefetiyle tam bir desteği söz konusu. Çok yakın bir zamanda yükseköğretim kurulu önemli bir yetkisini bu kuruma devredecek. Yasalaşmadan önce kendi mevzuatımız çerçevesinde ilgili yönetmeliği çıkardık. İdari ve mali açıdan bağımsız olmasa bile karar alma süreçlerinde bütünüyle yetkilendirdiğimiz kurul üniversitelerimizi değerlendirmeye tabi tutmakta. Yasalaştığında boşluk olmaması için mevzuat çalışmalarına da hız vermekte" ifadelerini kullandı.
HOLLANDA AÇIKLAMASI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve heyetinin Hollanda'da yaşadıklarını da değerlendiren Saraç, şöyle konuştu: Demokrasinin beşiği olma iddiasındaki bir kıtada hak ve özgürlükler konusunda utanç verici gelişmeler yaşandığını ve Avrupa ülkelerinin bu duruma sessiz kaldığını da tespit olarak ifade etmek isterim. Geçtiğimiz 1-2 gün içerisinde sayın bakanlarımızın vatandaşlarımız ile buluşmalarının engellendiği cumartesi gecesi ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın ekibi ve destek için toplanan ülkedeki Türk toplumuna karşı güç kullanıldığı ve demokratik hakların ayaklar altına alındığını hep birlikte gördük. Yaşanan tüm bu dayanaksız ve nezaketsiz engellemeleri, uygulamaları ve şiddeti Türk akademisi adına da kınadığımızı ifade etmek isterim."
KANSERİ ENGELLEMEK!
Programda, Prof.Dr. Mehmet Öztürk, Yeni Ufuklar: Kanser Araştırmalarında Türkiye başlıklı sunum yaptı. Kanser hastalığının tarihi ve tedavi yöntemlerinin gelişimi konularında bilgi verdi. Öztürk, günümüzde kanserin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve insanoğlu için gittikçe büyüyen bir sorun olacağını söyledi. Kanserin bugün korkulacak bir hastalık olmadığını belirten Öztürk, tedavilerde başarı oranının artış gösterdiğini, kanser tedavilerinde yeni ufukların açıldığını anlattı. Medeniyetin gelişmesiyle kanser tedavi oranının arttığına değinen Öztürk, Sokaklarda insanlar bana Kansere çare bulundu m? diye soruyor. Kanserde sağ kalımı sağlamak mümkün ancak henüz engellemek mümkün gözükmüyor" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Adnan Kasman da üniversitelerde Ar-Ge merkezlerini artırmanın önemine dikkat çekerek, bu konuda YÖK ve Kalkınma Bakanlığının desteğini aldıklarını belirtti.
Haber Merkezi