Sayfa Yükleniyor...
23 Haziran’da tekrarlanacak olan İstanbul seçimlerinin de iptal edilme riski taşıdığına dikkat çeken Siyaset Bilimci Zafer Yörük, “Erdoğan, işlerin ters gittiğini görürse güvenlik bahanesiyle seçimi tamamen iptal ederek İstanbul’u kayyumla yönetmeye devam edebilir” dedi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçiminin tekrarlanmasına ilişkin verdiği kararı değerlendiren Siyaset Bilimci Zafer Yörük, bunun Türkiye demokrasisi açısından büyük bir geri adım olduğunu belirtti. AK Parti için İstanbul’un başta finansal olmak üzere birçok manası bulunduğunu ifade eden Yörük, seçmenini konsolide etmede daha çok zorlanacak tarafın AK Parti olacağını vurguladı. Önümüzdeki süreçte CHP’nin muhalefet kanadına önderlik yapması ve doğru adımlar atması gerektiğini kaydeden Yörük, “Bundan sonra CHP’nin atacağı her adım Türkiye’nin tarihini belirleyecek” dedi. 23 Haziran’da tekrarlanacak olan seçimin de iptal edilme riski olduğuna dikkat çeken Yörük, “Başlayan tencere tava, sokak eylemleri büyürse yani Erdoğan, işlerin ters gittiğini görürse güvenlik bahanesiyle seçimi tamamen iptal edebilir. İstanbul’u kayyumla yönetmeye devam edebilir” ifadelerini kullandı. Yörük ayrıca, HDP seçmeni açısından değişen bir durum olmadığını ve yine aynı tavırla sandıkta Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceklerini savundu.
RİSKLİ BİR ADIM
YSK’nın hukuku siyasi iradenin hizmetine sokarak kanunları çiğnediğini belirten Zafer Yörük, “Fakat bence esas darbeyi demokrasi alıyor. Bu karar siyaset alanının hukuku bir kararla katledildiğini gösteriyor. Kamusal alanla bir ilişki alanı olarak siyasetin ortadan kaldırılmasına yönelik bir darbe bu. Ama bence bu riskli bir adım. Kaybedilecek şeyin ne kadar büyük olduğunu biz toplum olarak fark edemedik. AKP için, Erdoğan’ın şahsı için ve genel olarak siyasal İslam için; İstanbul’un önemini biz kavrayamadık. Onlar için ideolojik, fantastik, moral, dinsel, ilahi gibi birçok manası var. Ama en önemlisi finansal anlamı yani rant. AKP, İstanbul’un rantı üzerinden yaşıyor. Zaten Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinden önce AKP’li sandık görevlileri ile yaptığı toplantıda bunu ifade etmişti. Bunu İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi de kaybederiz şeklinde yeniden ifade edebiliriz Erdoğan’ın ağzından. Dolayısıyla ortada çok büyük bir pasta var. Hiç kimse Erdoğan’ın bu kadar büyük bir risk alacağını herhalde tahmin etmiyordu. ‘Düşeceksem yavaş yavaş değil toptan düşeyim ya da toptan kazanayım’ restidir bu. Muhtemelen de seçim sonuçları ile beraber düşecektir eğer şapkasından yeni bir tavşan çıkarmazsa” dedi.
SEÇMENİ KONSOLİDE ETMESİ ZOR
23 Haziran’da yapılacak seçimde, seçmenini konsolide etmede daha çok zorlanacak tarafın AK Parti olacağını savunan Yörük, “Seçmenini konsolide etmede zorlanan tarafın AKP olduğu çok belli. AKP’li seçmen belli ki 31 Mart yerel seçimlerinde gerek ilçe belediye başkanı gerek ilçe belediye meclislerinde AKP’ye oy verirken Büyükşehir’de Ekrem İmamoğlu’na oy vermişler. 3 tane oy kullanılıyor ve seçimler iptal edilirken 3 oy birden iptal edilmiyor! Sadece Büyükşehir Belediye Başkanı oylaması iptal edilmiş oluyor. Sonuçlara sayı olarak baktığımızda o kadar ilçe belediyesi alındıysa ve o kadar ilçe belediyesine gereken oy sağlandıysa AKP tarafından o zaman Büyükşehir’e nasıl oluyor da bu kadar çok CHP oyu gidiyor? Bu, belli ki AKP’nin kendi seçmenini konsolide edemediği anlamına geliyor ama öte yandan Ekrem İmamoğlu gibi bir adayın yaptığı atılımımın önemini de gösteriyor bu seçimlerde. Yani AKP seçmenini delmiş görünüyor Ekrem İmamoğlu. Bundan sonra AKP’nin yapmaya çalışacağı kendi seçmenini konsolide etmektir ama bu da çok zor” ifadelerini kullandı.
HER ŞEYİ KAYBEDEBİLİR
İki taraf açısından da sürecin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendiren Yörük, “Süreç AKP açısından riskli. Kaybettiği zaman Türkiye’yi kaybedeceğini biliyor. Artık ‘topal ördek’ tanımının kime uygun olduğunu herkes çok iyi anlıyor. ‘Topal ördek’ burada Erdoğan’dır, koltuk değneği de MHP’dir. Ama bu topallıkla bu seçime girmek çok büyük risktir AKP ve Erdoğan için. Her şeyi kaybedebilir. Seçimin iptali Türkiye’de demokrasi tarihinin geldiği aşama açısından çok büyük bir geri adımdır. Adım adım da olsa birtakım demokratik ilerlemelerin yaşandığı bir ülkede üstelik çok büyük demokrasi vaatleriyle işe başlamış bir iktidarın geldiği nokta gerçekten içler acısı. Ama esas olarak Türkiye toplumu ve siyasal sistemi açısından çok riskli. Çok yanlış bir karar” şeklinde konuştu.
SEÇİMİ TEKRAR İPTAL EDEBİLİR
Önümüzdeki süreçte CHP’nin muhalefete önderlik yapması ve doğru adımlar atması gerektiğini kaydeden Yörük, şunları söyledi: “Bu doğru adımlar kesinlikle boykot, seçime katılmamak değil; AKP’yi bu seçimi yaptığına pişman etmek gerekiyor. Şöyle bir risk de var Türkiye demokrasi açısından. 23 Haziran’da bu seçimin hiç yapılmama riski de var. Erdoğan, işlerin ters gittiğini görünce hatta dün başlayan tencere-tava, sokak eylemleri büyürse eğer güvenlik bahanesiyle seçimi tamamen iptal edebilir. İstanbul kayyumla yönetmeye devam edebilir. Bu açıdan da risk taşıyor. CHP’nin atacağı her adım Türkiye’nin bundan sonraki tarihini belirleyecek. Yanlış da olsa doğru adım da olsa Türkiye tarihinin belirleyicisi 23 Haziran’a kadar CHP olacak.”
HDP SEÇMENİ İÇİN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
23 Haziran seçimlerinde HDP seçmeninin yine aynı tavırla Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceğini kaydeden Yörük, “HDP seçmeni açısından değişen bir şey yok. Öcalan’ın tecriti konusunda yapılan açlık grevi eylemleri ve avukat görüşmesi sonucunda dün yapılan açıklama ile YSK kararının eş zamanlılığı birçok insan açısından yanlış sonuçlara zıplamasına neden oldu. İki süreci birbirinden ayırmak gerekiyor. Çünkü Öcalan’ın sağlık durumu ve tecrit koşulları başka bir mesele. HDP’nin izleyeceği politika ve seçmeninin alacağı tavır çok farklı bir mesele. HDP seçmeni için değişen bir şey yok. Öcalan ile 8 yıl sonra görüşme yapılması çok büyük değişiklikler olacağı anlamına gelmiyor Kürt halkının hedefleri açısından. Ya da barış açısından çok önemli bir adım anlamına gelmiyor. Önemli bir adım ama bunun karşılığında ‘Bize oy verin’ gibi bir şeyin hayalcilik olduğunu düşünüyorum eğer AKP böyle bir şey bekliyorsa. Muhalefet tarafında da bu tür kaygıların yanlış olduğunu düşünüyorum” dedi.
DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR!
7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri sürecinde yaşananların dikkatli okunması gerektiğini ifade eden Yörük, “AKP’nin şu anda bütün derdi, muhalefette oluşmuş olan cepheyi parçalamak. Başka türlü kurtuluş yolu yok gözüküyor. Bütün seçim kampanyası boyunca HDP ile işbirliği yapıyorlar diye İYİ Parti ve milliyetçi kanadı ile CHP’nin içindeki ulusalcı kanadı bu bloktan ayırmaya çalıştılar. Tutmadı, bu sefer Kürtleri yanımıza çekelim böylece diğerlerini dışlayalım gibi yeni bir cambazlığa girişiyor belli ki. Ama ne Kürtler AKP’nin yanına gidecektir ne de AKP’nin şu an içinde olduğu milliyetçi blok, beka söylemi, HDP’yi tüm seçim kampanyası boyunca şeytanlaştırmış olması gibi durumlar ortadayken birden bire böyle bir çark etme; AKP’nin, ‘Biz artık Kürtlerle ve HDP ile birlikteyiz’ gibi bir söyleme girmesi çok zor. Ne Kürtleri ne kendi seçmenini ne de ortaklarını ikna edebileceği bir durum değil. Bu AKP ve Erdoğan için çok zor bir manevra ve cambazlık. Bu anlamda muhalefet bloku içindekilerin sağlam durması çok önemli. Seçim olursa eğer AKP’nin kaybedeceği kesin görünüyor. Bu arada 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçim tekrarını dikkate almak lazım. O arada geçen süreçte neler yaşandı ve bu yaşananlar sonucunda AKP yeniden tek başına iktidarı nasıl aldı! Seçmenin tercihleri nasıl manipüle edildi! Bunları dikkate almak gerekiyor ve benzer şeylerin yaşanmasını beklemek gerekiyor ne yazık ki. Bu yüzden de dikkatli olmak gerekiyor” açıklamasında bulundu.