Yükselen sektör grafik tasarım!

TANER UYANIKER

Grafik tasarımcı Göker Taşezen ile sektör hakkında konuştuk. Sektörün geleceğinin parlak olduğunu dile getiren Taşezen, en büyük sorunlarının oluşan bir ekonomik darboğazda şirketlerin reklam ve pazarlama alanlarında kısıtlamaya gittiklerini söyledi.

Sektör hakkında bilgi veren Taşezen, “Bir fikri, ürünü, kişiyi alır halkın kabul edeceği şekilde görselleştirme ve servis etme işidir bu sektörün yaptığı. Ne fazlası ne de eksiği. Akademik kariyer yapan hocalarımız bunu böyle anlatınca kızar ama gerçek olan bir şey var.  Bu sektör olmasa da olur ürünler satar. İnsanlar tüketmeye her zaman devam eder! Reklam tasarımı ancak tüm bu durumun daha estetik görünmesini sağlayan bir hizmet kolu. Bana çok yanlış gelen bir şey daha var. Sektöre personel yetiştiren tüm kurumlar tasarımcıların egosunu şişiriyor. Güzel görünen ama çalışmayan tasarımlar yapan yüzlerce yeni mezun tasarımcı var.  Reklam Tasarımı böyle bir iş değil. Tasarım böyle bir iş değil. Bir örnekle açıklamaya çalışayım o zaman daha iyi anlaşılır diye umuyorum. Değişik çiçeklerle dolu bir arazi hayal et içinde tavşanlar, kuşlar vs. Rüzgar esiyor nefis. Polenler uçuşuyor. İleride bir orman var içinden akarsu sesleri geliyor ve sen içindesin nefis bir manzara ama sadece senin.  Yaratana sorsan çalışan bir eko sistem var orada. Her öğenin yerli yerinde bir görevi var. Estetik vs. sonraki iş.   İşte Reklam tasarımı da budur. Doğru çalışan bir ürün tasarlamak. Buradaki ürün her şey olabilir başta da söylediğim gibi” dedi.

“YETENEKLİ TASARIMCI YOK”

Sektörde ki en büyük problemin yetenekli tasarımcı azlığı olduğuna dikkat çeken Taşezen, “Kalifiye demiyorum ‘yetenekli’ diyorum üzerine basarak. İlgili bölümlerden mezun olan arkadaşlar gerçekten dolu olduklarını sanarak portfolio hazırlıyorlar. Doluda oluyor gerçi ama sorulması gereken soru nitelik mi, nicelik mi? Yirmi küsur sayfa portfolio içinde dişe dokunur iş yok. Velhasıl kelam en büyük sorun bu ortalıkta yeni mezun bilmem kaç program bilen ego tavan yapmış ama yaratıcılık ve yetenek konusunda bomboş bir personel balonu var bu sektörle ilgili. Başka sorunlarda var hallolmayacak sorunlar değil. Alıştık yani bu sayacağım sorunlara. Başta ülkemizin son zamanlarda geçirdiği zor dönemler var. Herkes tedirgin yatırım yapmıyor tabi başta kesilen yatırımlarda reklam kalemlerinden oluyor normal olarak.  Halbuki ekonomik darboğazlarda en çok yatırım yapılması gereken reklam ve pazarlamadır. Tabi gel şimdi anlat bunu kurumsal olmayan kurumsal firmalarımıza.  Bunlar dışında sayılacak sorun listesi daha çok ama işimiz bu sorunlara çözüm bulmak işimiz bu tasarımcıyız sonuçta” şeklinde konuştu.

“SABIRLI OLSUNLAR”

İş imkanlarının sektörde iyi durumda olduğunu dile getiren Taşezen, özellikle sosyal medya ve kullanıcı arayüzü tasarımlarının (UI Design) insanları aç bırakmayacağını söyledi. Taşezen, “Sabırlı olmalı bu sektöre yeni giren arkadaşlar hep öğrenmek hep yenilenmek gerekiyor. Adobe photoshop, illustrator ve indesign programlarını bilen yanına 2-3 yazılım dili ekleyen bir kişi azıcık yeteneği varsa hiç sıkıntı yaşamadan güzel bir hayat sürer ve ailesine de yeter” dedi.

Taşezen, ağırlıklı olarak kullanılan programları ise şöyle sıraladı: “Adobe Programlarının neredeyse tamamını kullanıyoruz ama çekirdek programlar yukarıda saydığım gibi. Bunların haricinde sadece İzmir’de meşhur olan Corel Draw  programı var. Corel’i de öğrenilmeliler yani.”

“BU İŞ ÜNİVERSİTEDE ÖĞRENİLİR”

Grafik tasarım öğreniminde işin merkezinin üniversiteler olduğunu belirten Taşezen, “Yeterli olup olmadıkları tartışılır ama önce üniversitelerin ilgili (güzel sanatlar) bölümlerinden alınmalı bu işin eğitimi. Alaylıda olunabilir ama süreç uzar ve her zaman tasarım tarafında eksiklik hisseder insan. Yani bu işin renk kuramları var, oran orantısı var tasarım ve sanat tarihi var, perspektif bilgisi var. Bunlar olmadan eksik kalır tasarımcı. Önce bunları öğrenmeli sonra tasarım programlarını öğrenmeli bu sektöre girmek isteyenler. Bu süreçte de zaten tasarımcının tarzı oturu. Ancak bir zaman vermek gerekirse en az sekiz ay her gün mesai ister bu söylediklerimiz” diye konuştu.

Sektörel rekabet unsurunun yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Taşezen,  fiyatı iyi, tasarımı kuvvetli olanın öne çıktığını söyledi. Taşezen, “Birde sektör liderleri var ama büyütülecek mesele değil. Her 15-20 yılda bir batar bu ajanslar yerine batan ajansın maaşlı çalışanları başka ajans açar. Sirkülasyon böyle devam eder” dedi.

Bu sektöre yeni başlayacaklara tavsiyelerde bulunan Taşezen, şunları söyledi: “Okusunlar bol bol tasarımla ilgili kitaplar okusunlar. İnsan teorisini bilmediği işi yapamaz. Önce geçmiş ve günümüzü anlamalı kendisine bir rol model seçmeliler. Sonrası çalışma meselesi iş olsun olmasın günde en az 5 saat geçirmeliler program başında ve ara vermeden yapılmalı bu. Mesela 2 ay bırakın hiç bir şey öğrenmemiş gibi olursunuz.”

YÜKSELEN SEKTÖR

Grafik tasarımı günümüzün yükselen sektörü olarak tanımlayan Taşezen, “En son yapılan araştırmalara göre sektördeki en düşük maaş 2 bin 500 TL civarlarında ki buna freelance gelirler dahil değil. Ayrıca ihtiyacın arttığı bir sektör ve azalmadan artacak bu tasarım ihtiyacı. Bence en önemlisi tüm dünyada geçerli yani sırt çantasını sırtına takan tasarımcı hem işini yapar hem de dünyayı gezer” diye konuştu.

Taşezen, “Masaüstü yayıncılık sektöründen bahsedecek olursak dijital ve basılı olarak temelde ikiye ayırabiliriz. Bu iki mecrada problem çözecek veya yenilik getirecek bir tasarım fikriniz varsa kendinize iş kolu yaratmışsınız demektir. Bu iki mecra arasındaki en büyük fark ise maliyetler dijital tarafta maliyetler sadece yayınlama kısmıyla alakalı ki çok az bir maliyetle büyük kitlelere ulaşabilirsiniz ve tasarım süreçleri de kısa. Basılı tarafta ise hem tasarım tamamlama süreçleri uzun hem de yüklü maliyetlerle daha az kişiye ulaşabiliyorsunuz” dedi.

SERBEST ÇALIŞMA ŞANSI OLAN MESLEK

Serbest çalışanların sektöre faydaları olduklarını ifade eden Taşezen, o kişilerin maliyetleri düşürdüklerini belirtti. Taşezen, “Ayrıca bir ofiste çalıştırmaktansa personeli dışarıda çalıştırmayı tercih ederim. Tabi güvenilirlik burada en önemli özellik. Tasarımcı dediği zamanda teslim edebiliyorsa işi bu ajans için yeterlidir. Yani bu sektörde Freelance olmazsa olmazdır. Ki bence başlangıç aşamasında tasarımcıların deneyim kazanması için en iyi dönemdir bu dışarıdan çalışma dönemi. Ülkemizde yeni anlaşılmaya başlanan bir yapı olduğu için ajanslar korkuyorlar ama dediğim gibi freelance yapısı bence olmazsa olmaz bu sektör için. Bizim bünyemizde hali hazırda hizmet veren 3 arkadaşımız var ve dürüstlükle söyleyebilirim. Ofiste çalışanlardan daha iyi performans alıyorum” şeklinde konuştu.

Kendisini tanıtmasını istediğimiz Göker Taşezen şunları söyledi: “Ankara doğumluyum. Devlet memuru emeklisi bir ailenin küçük oğluyum. Üniversiteye kadar Ankara’da devam. Sonra sırasıyla; Bodrum, USA, İstanbul’da yaşadım. Şimdi de İzmir’deyim. Anlayacağın göçebelik hala kanımızda var. Artık gitmem başka şehre. Bana yetecek kadar şehir gördüm İzmir cennet bence. İşimi rahat yapıyorum, akşam sahilde köpeğimi gezdiriyorum.  Anlayacağınız rahatıma düştüm 30 yaşımdan sonra. Bu süreçte çok yoğun çalıştım. ‘Bir şeyler öğreneyim ileride grafiker olacağız lazım olur’ diye çok gecelerimi uykusuz geçirdim. Bu cümlenin arkasından söylemem lazım üniversiteyi Bodrum’da okudum kolay değil yani dediğimi yapmak. Böyle böyle bitti okul. Nihayetinde de oldum Grafiker.  O dönemden beri ne planladıysam oldu. Son 3 yıldır da değişik kurumlarda Grafik Tasarım eğitimi veriyorum. Ama uykusuz geceler bitti mi? Tabi ki hayır hala öğreniyorum. Bu sektörde eğitim dönemi bitmiyor. Bu bana özel bir şey de değil. Tasarıma gönül veren herkes aynı durumdadır değilse de olmalıdır. Hala öğrenciyiz anlayacağın.  Eşimle birlikte açtığımız birde tasarım ajansımız var. Mobil Aplikasyon projelerimiz var yeni hizmet vermeye başladığımız markalarımız var.  Klasik ajans işleri işte! Bu sektörde yapılacak çok iş var daha. Bizde bu işleri yapabilmek için öğrenmeye öğretmeye ve çalışmaya devam ediyoruz.

Haber Merkezi