Sayfa Yükleniyor...
Yurttaş, zamlardan belini doğrultamazken savaştan nasibini alan buğday, ne evinde kendi ekmeğini yapan kadınlara yetiyor ne de halka hizmet veren fırıncıya: “2-3 ekmek alan şu anda bir ekmek alıyor”
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Temel tüketim gıdalarındaki fahiş fiyat artışları devam ederken, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gerilim, Türkiye’deki buğday fiyatlarına da yansıdı. Çünkü Rusya'nın en büyük tarım ürünleri ithalatçısı Türkiye. Ve buğday, ayçiçek yağı, arpa ilk sıralarda yer alıyor. Ticaret Bakanlığına göre buğday ithalatının yüzde 64’ü Rusya’dan, yüzde 13’ü ise Ukrayna’dan yapılırken, bahsi geçen iki ülkeye bağımlı hale gelmemiz kaçınılmaz ‘zam’ gerçeğini bir kez daha gündeme getiriyor. Görüşlerine yer verdiğimiz İzmirli bir fırıncı, “Durumu un fabrikalarına söylediğimizde buğday fiyatındaki artışı gösteriyorlar. Hatta ‘gidin ucuz buğday getirin ki un ucuzlasın’ diyorlar” ifadelerini kullanırken, zamanın yok edemediği tandır ekmeği geleneğini halen sürdüren kadın emekçi ise “Tandır ekmeği ile tasarruf yapmaya çalışıyorduk ama un o kadar pahalı oldu ki tandır ekmeği yapacak durumumuz da kalmadı” dedi.
Konuya ilişkin düşüncelerini gazetemizle paylaşan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Toprak da “İthalat yapabileceğimiz başka ülke alternatifi aramaktansa yerli ve milli söyleminin gereği yerine getirilmeli ve öz kaynaklarımızla üretim yapıp eskisi gibi kendi kendine yeten ülke konumuna dönmeliyiz” sözlerini kullandı.
2-3 EKMEK ALAN ŞU AN BİR EKMEK ALIYOR
Karşıyaka’da hizmet veren bir fırıncı, şunları kaydetti: “Una yılda 3-4 defa zam geldi. Üzerine bir de savaş eklendi. Kime nedenini sorsak ‘savaş’ diyor. Aldığımız ürünlerin fiyatı günlük olarak değişmeye başladı. Müşterilerimizin de alım gücü düştü. Daha önce 2-3 ekmek alan şu anda bir ekmek almaya başladığı için işlerimizde durgunlaştı. Durumu un fabrikalarına söylediğimizde ise buğday fiyatındaki artışı gösteriyorlar. Hatta ‘gidin ucuz buğday getirin ki un ucuzlasın’ diyorlar. Fırıncılar olarak çok zor durumdayız. Devletten artan bu zamların önüne geçmesini ve fırıncılara daha uygun fiyata un desteğinin yapılmasını istiyoruz.”
KAR ORANIMIZ DÜŞTÜ, ZARAR EDİYORUZ
“Sadece un değil diğer gıda ürünlerinin de fiyatı bayağı yükselmiş ve günlük olarak halen yükseliyor” diyen bir köy ekmeği satıcısı da “Kısa süre önce 150 TL’ye aldığımız unu şu anda 300 TL gibi bir fiyata aldığımız için kar oranımız bayağı düştü, hatta zarar bile ediyoruz. Dolardaki yükseliş, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş un fiyatlarını da etkiliyor. Millet perişan hale geldi. Milletin eskisi gibi alım gücü kalmadı. Şu anda 400 gram ekmeği 4 TL’ye satıyoruz. Unun torbası 150 TL iken aynı fiyata veriyorduk. Artan fiyatlar nedeniyle fırıncılar ya ekmek fiyatını yükseltecek ya da ekmeğin gramını düşürmek zorunda kalacaklar. Milletin refahı için yetkililerin bu sorunlara acilen çözüm bulması gerekiyor” yorumunda bulundu.
MARKETLERE GİDEMİYORUZ!
Fırın dükkanına ekmek almak için gelen bir tüketici de “Ekmekten tutun bütün gıda ürünlerine zam geldi. Şu anda fırına ekmek almaya geldim. Daha önce ekmeği 2 TL’ye alıyordum, şu anda 3 TL’ye aldım. Fırıncılarda haklı, her gün zam yapılıyor. Artık zamlardan dolayı marketlere gidemiyoruz. Bugün marketten ufak bir poşet alışveriş yaptım 150 TL tuttu. Herkes kafasına göre fiyat belirliyor. Millette alım gücü kalmamış. Piyasada eskisi gibi iş yok. İş olmayınca da fakir fukara eziyet çekiyor. Lütfen bu zamlara karşı ne gerekiyorsa yapılmasını istiyoruz” dedi.
YA BU ÜLKELERDEN ÜRÜN ALMA YA DA…
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Toprak ise kamuoyunu aydınlatmak adına gazetemize bir açıklama yaptı. “Rusya'nın en büyük tarım ürünleri ithalatçısıyız. Buğday, ayçiçek yağı ve arpa ilk sıralarda yer alıyor” diyen Toprak, şunları kaydetti: “Ticaret Bakanlığı’na göre buğday ithalatının yüzde 64’ü Rusya’dan, yüzde 13’ü ise Ukrayna’dan yapılıyor. Bakanlığın haziran raporunda ayçiçeği ithalatının yüzde 56’sı Rusya’dan alınırken, yüzde 14’ü Ukrayna’dan alındığı bilgisi yer alıyor. Dolayısıyla bu iki üründe bu iki ülkeye bağımlı haldeyiz ne yazık ki… Mevcut savaş halinin devamı iki durum oluşturabilir; ya bu ülkelerden ürün alamama ya da daha pahalıya alma. Başka tedarikçi ülke bulsak da mevcut durumda TL’nin değer kaybı nedeniyle iki ürün için de alım maliyeti yüksek olacak ve bu durum da ayçiçek yağı, un ve ekmek de fiyat artışlarına sebep olacak. Dolar ile birlikte akaryakıt zamları lojistik maliyetini artıracağı için gıda ürünlerinde yeniden zam gündemde olacak.”
KENDİ KENDİNE YETEN ÜLKE…
Sözlerine devam eden Başkan Toprak, “Tarım ve Orman Bakanlığı yaptığı açıklamada ‘Her ne kadar Rusya ve Ukrayna ülkemizin hububat tedarikinde son yıllarda ağırlık kazanmış olsa da uluslararası hububat ticaretinde diğer ihracatçı ülke ve menşelerden de hububat arzı imkanları mevcuttur. Bunun yanı sıra Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yürütülen un ve yem regülasyonu çalışmaları devam etmektedir. Sonuç olarak 2022 yılı hububat üretimine yönelik olumlu beklentilerle birlikte ülkemiz gıda arzında bir sıkıntı öngörülmemektedir. Tarım ve Orman Bakanlığının bu konuda her türlü hazırlığı mevcut olup ülkemiz gıda piyasalarında sağlanmış olan istikrarın korunmasına yönelik gerekli tedbirler alınmaya devam edilecektir’ diyor. İthalat yapabileceğimiz başka ülke alternatifi aramaktansa yerli ve milli söyleminin gereği yerine getirilmeli ve öz kaynaklarımızla üretim yapıp eskisi gibi kendi kendine yeten ülke konumuna dönmeliyiz” bilgisini paylaştı.
Haber Merkezi