Zehirli yumurtada şüphesi

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Reha Keskinoğlu, zehirli yumurta haberlerinde bilgilendirme eksikliği olduğunu, yapılan açıklamaların spekülatif amaç taşıma olasılığının da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 08.09.2017 08:53
  • Güncelleme Tarihi : 08.09.2017 08:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Zehirli yumurtada şüphesi

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER

Son günlerde ülke gündeminde yer alan ve kafa karışıklığına yol açan zehirli yumurta haberleri ile ilgili olarak TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Reha Keskinoğlu, açıklamalarda bulundu.

Zehirli yumurta olarak lanse edilen haberlerin gündeme gelmesi ile birlikte halkı bilinçlendirmek adına oda olarak açıklama yapma ihtiyacı hissettiklerini belirten Reha Keskinoğlu, “Bu durumun, herhangi bir üründen gıda amaçlı yararlanılmayan hayvanlar için bit, pire, kene vb. parazit karşı kullanılan Fipronil kimyasalının kümes dezenfeksiyonunda kullanımı ve tavuklara bulaşmaya bağlı olarak ağırlıklı olarak deriden emilim sonucunda yumurtaya geçmesi ile ortaya çıktığı anlaşılmaktadır” dedi.

CİDDİ HASTALIKLARA YOL AÇIYOR

Dünya Sağlık Örgütü tarafından fipronil maddesinin ‘orta derecede tehlikeli’ olarak tanımlanmakta olduğunu belirten Keskinoğlu, “Dünya Sağlık Örgütü, fipronil maddesinin belli miktarlarda vücuda alınması sonucunda böbrek, karaciğer ve tiroit bezlerinde ciddi hastalıklara neden olabileceğine dair uyarılarda bulundu. İnsanlarda bu tür hastalıkların sadece fipronile maruz kalmış olan tavuklardan elde edilen yumurtaların tüketilmesi sonucunda değil aynı zamanda bu kimyasalı ihtiva eden yumurtalar kullanılarak üretilen kek-pasta, mayonez vb. gıdalardan da kaynaklanabileceği düşünülerek bazı ülkelerde bu gibi ürünler market raflarından toplatılmıştır” diye konuştu.

AÇIKLAMADA SAYISAL VERİLER YOK

Keskinoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının krizin konuşulduğu günlerde konu ile ilgili yaptığı açıklamasında ‘Yapılan çalışmalarda ülkemizde konu ile ilgili olarak endişe edilecek bir durumun olmadığı’ yönünde görüş bildirildiğini belirterek, “Bakanlığın açıklamasının herhangi bir sayısal veriyi içermemesi bir yana açıklamada, bakanlıkça yürütülen Ulusal Kalıntı İzleme Programı (UKİP) kapsamında bu kimyasalın taramasının yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa elde edilen veriler ışığında ülkemizde herhangi bir olumsuzluğa neden olabilecek bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, böyle bir çalışma yapılmıyorsa bundan sonraki süreçte yapılmasına yönelik herhangi bir planlamanın gündemde olup olmadığına dair kayıtlara dayanan, veriler ışığında bilgiler paylaşılmamıştır” şeklinde konuştu.

BİLGİLENDİRME EKSİKLİĞİ VAR

Gıda güvenliğini asla ihmal etmeden gelinen aşamada Avrupa’dan bir haber ajansının AB yetkilisine dayandırarak geçtiği haberin gerçekliğinin araştırılmasının oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Keskinoğlu, “Haberde, habere dayanak oluşturduğu varsayılan saptamaların ne tür çalışmaların sonucuna dayandığı, kaç numune alındığı, hangi laboratuvarda analize tabi tutulduğu ve yapılan analiz sonucuna dair veriler belirtilmemiştir. Bu bilgilendirme eksikliği, geçtiğimiz yıllarda ülke kümes hayvancılığı sektörüne çok ciddi zarar veren ‘Kuş Gribi’ vakasına benzer bir durum ile karşı karşıya kalmamız sonucunu doğurmamalıdır. Yapılan açıklamaların spekülatif amaç taşıma olasılığı göz ardı edilmemelidir” ifadelerini kullandı.

BAĞIMSIZ GIDA GÜVENLİĞİ

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının zaman kaybetmeden ülkemizdeki durumu ortaya çıkaracak anket çalışmasına bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çeken Keskinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Yapılacak çalışmalarda yumurta üretimi, ülkedeki dağılımı, fipronil analizi yapabilen laboratuvarları, alınan numune sayısını, yapılan analiz sonucunu ve bu veriler ışığında yapılan risk analizi sonucunu içerecek şekilde veriye dayanan kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmalıdır. Ülkemizde her fırsatta oluşturulması gerektiğini vurguladığımız ‘Bağımsız Gıda Güvenliği Otoritesi’nin eksikliğini bu vesile ile bir kere daha hissetmekteyiz. Hükümetten, sektörden ve her türden baskı odağından bağımsız olarak çalışmalarını yürütecek şekilde üniversiteler, bakanlık temsilcileri, sektör temsilcileri, tüketici temsilcileri, meslek odaları ve ilgili diğer kurum ve kuruluşların temsilciliği ile oluşacak kurulun bu tür konularda kamuoyuna doğru ve tatmin edici bilgilendirme yapabilecek şekilde kurgulanması ve hayata geçirilmesi artık kaçınılmaz olmuştur.”

Haber Merkezi