- Gündem
- 17.05.2025 00:57
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, zeytinliklerin sanayileşmeye açılmasına imkan sağlayan maddenin Üretim Reformu Tasarısından çıkarılmasına rağmen, hükümet kanadından gelen açıklamaların tehlikenin henüz geçmediğini gösterdiğini söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Kamuoyunda uzun süredir tartışılan Üretim Reformu Tasarısındaki zeytinliklerin sanayileşmeye açılmasına olanak sağlayan maddenin, gelen tepkiler üzerine tasarıdan çıkarılmasına rağmen, hükümet yetkilileri tarafından konuyla ilgili art arda yapılan açıklamalar, zeytincilik sektöründe Acaba madde yine mi tasarıya konulacak? endişesine hakim oldu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, zeytinlik alanların sanayileşmeye açılmasıyla ilgili maddenin tasarıdan çıkarılmasıyla, zeytinciliğin şimdilik kurtulmuş göründüğünü fakat tehlikenin henüz geçmediğini belirtti.
BU TARTIŞMA BİTMEYECEK
Çiftçi tehlikenin geçmediğini hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamalardan anladıklarını belirterek, Hükümet kanadından, gerek Başbakandan gerekse Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlüden gelen açıklamalar bunu gösteriyor. Hatta basına da söz konusu alanlara kaç milyar dolarlık yatırımlar yapılacağı servis ediliyor. Baktığımızda da buraların zeytinciliğin en yoğun yapıldığı bölgeler olduğunu görüyoruz. İşte Bandırma Bölgesi, İzmir Zeytindağ, zaten adı üzerinde Zeytindağdır orası Bergamada. Adı bile çok manidardır. Çandarlı Limanının arsa alanıyla ilişkin yapılaşmaları için ihtiyaç duyulduğu söyleniyor. Bu tartışma bitmeyecek, çünkü tasarı 7 kez geldi, 7ncisinde de geri gitti dedi.
YÜZLERCE YIL ÜRÜN VERİYOR
Hala bir ihtiyaçtan söz edildiğini ve Bakan tarafından 3573 sayılı Zeytincilik Kanununun ihtiyaca cevap vermediğinin söylendiğini dile getiren Çiftçi, Neyin ihtiyacına cevap vermiyor, onu sormak gerekir. Başka alan mı yok, sadece zeytinlik alanlarda mı illaki bu işlerin yapılması gerekiyor, bunu sormak gerekiyor. Bir de zeytinlik dediğimiz alanlar, yüzlerce yıl ürün verebilme yeteneğine sahip. Baktığınız zaman, yüzlerce yıl siz buradan verim alırsınız ve uzun yıllara vurduğunuzda da bunun diğer maden sahalarıyla, taş ocaklarıyla, diğer alanlarla karşılaştırılmaz diye konuştu.
DIŞARIDAN YAĞ ALIYORUZ
Zeytinciliğin sorunlarına eğilmek gerektiğini ifade eden Çiftçi, Eğer bir verimlilik sorunu varsa, bunu çözmek için çaba harcamamız gerekiyor ki bu var. Özellikle yamaçlardaki kadim zeytinliklerimizde bakımın, budamasının ve bütün işlemlerinin yapılması gerekiyor teknik olarak buralarda daha fazla verim alabilmek için. Bizim zeytinyağı tüketimini artırmamız gerekiyor. İspanya, İtalya yılda 12 litre, Yunanistan 20 litrenin üzerinde zeytinyağı tüketiyor, biz 2 litre tüketiyoruz. Bizim bitkisel yağ açığımız var bir de. Dışarıdan yağ alıyoruz. En kaliteli bitkisel yağ olan zeytinyağından vazgeçiyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değildir ifadelerini kullandı.
ZEYTİNLİKLERİ TAŞIYAMAZSINIZ
Zeytin ağaçlarının taşınmasının da bazı çevreler tarafından gündeme getirildiğini belirten Çiftçi, Bu gibi şeylerin kesinlikle tartışılmaması gerekiyor. Zeytinlikleri taşıyamazsınız. Zeytin orada vardır, orada duracaktır, oraya aittir ve yerinde yapılması gerekir. Binlerce zeytini taşıyamazsınız, 5 tane zeytinden bahsetmiyoruz burada. O nedenle bunlar sadece işi göstermelik ve kılıfına uydurmak için yapılan şeylerdir. Asla tartışılmaması gereken konulardır. Zeytinlik alan tanımı da, burası zeytindir zaten. Bir arazinin içinde bir tane zeytinden bahsetmiyoruz biz. Bizim 8-10 zeytin olan içerisinde alanlarımız var ve bunlar çok büyük alanlar. Ve tam da tehlikenin olduğu yerdeki zeytinlikler bunlar. Bu zeytinlik tanımını yaptığınız zaman bunların hepsini bu koruma gözünün dışına çıkarmış oluyorsunuz. Zaten onun için yapılmaya çalışılıyor. Bunları, bu işi yapanlar da biliyor. Hükümet yetkililerinin tekrar zeytinlik alanları hakkında açıklama yapmaları ile vatandaş oraya yapılacak yatırımlara alıştırılmaya çalışılıyor. Bence tehlike geçmedi. Bunun için hala bir kamuoyu çalışması yapılıyor açıkçası. Bu nedenle sektörün uyanık durması, hazırlıklı olması gerekiyor. Ne zaman, neyin geleceğini bilemeyiz. Sektörün, konuyla ilgili tepkisini taze tutması gerekiyor şeklinde konuştu.