Kardeş ülke, İzmir’de yaşıyor

Azerbaycan Kardeşlik ve İşbirliği Derneği(AKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Asif Kurban ile her iki ülke adına ne gibi faaliyetler yürüttükleri, projeleri ve ülkeler arasında kardeşliği nasıl pekiştirmemiz gerektiği üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik


  • Oluşturulma Tarihi : 15.06.2015 07:34
  • Güncelleme Tarihi : 15.06.2015 07:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kardeş ülke, İzmir’de yaşıyor

ONURHAN ALPAGUT- Derneğin kuruluş sürecini bizlere anlatan Kurban, "Azerbaycan adına İzmir'de kurulan dernekler vardı. Fakat çıtanın yükselmesi adına üniversitede doktora yapan arkadaşlarımız ile bir araya gelerek yeni bir derneğin kurulması gerektiğinin kararını aldık. Bu dernek çatısı altında hem ulusal hem de uluslararası faaliyetler yapabileceğimiz gündeme geldi. Azerbaycan ve Türkiye'ye katkı sağlayabileceğimizi düşündük. Derneğimizin adından da anlaşılacağı üzere ülkeler arası kardeşliği pekiştirelim de istedik. İşbirliğine atıldık. Bu işbirliği de hem ekonomik sahada iş adamları ile ilgili hem sosyal sahada doktorların gidiş gelişi olsun, eğitim konusunda katkılar yapacağımızı düşündük. Arkadaşlarımızın hepsi bu konularda belli bir tecrübeye sahiplerdi. Böyle bir yola çıkmaya karar verdik. Şu ana kadarda güzel projeler gerçekleştirdik. Derneğimiz bir sene üç aylık bir dernek" dedi.

"NEVROZA FARKLI BİR BOYUT GETİRDİK"

AKİDER olarak ne gibi faaliyetler düzenlediklerini söyleyen Başkan Kurban, "Biz her sene nevroz kutlamaları düzenliyoruz. Nevroz bizim düşüncemize göre, belli bir kesimin Türkiye'de kutladığı bayramdı. Biz bu düşünceyi kırdık. Bizlerin öncülüğünde bu olay gerçekleşti. 1995’den bu yana üstlendiğimiz Türkiye'den başlayın, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan gibi bu coğrafyaya ait bölgelerde her zaman kutlanan bir faaliyetti. Toprağın uyanışı ve baharın gelişinin müjdesini veren bir bayram olarak kutlanmıştır. Bereketin gelişi manasına gelmiştir. Bu bayramda küskünler barışır. Bu bence bayramın en güzel hareketidir. Biz bu bayramın Türkiye'de bizim bildiğimiz şekilde tanınmasını istedik. 1995'de ilk nevrozu burada düzenledik ve bu tarihten itibaren her yıl Nevroz kutlaması yapıyoruz. Bu sene etkinliğimizi Balçova Termal tesislerinde Kardelen Salonu’nda gerçekleştirdik. 7 yüz kişiye yemekli olarak bu etkinliği düzenledik. Güzel bir kutlama oldu. Azerbaycan Bağımsızlık Gecesi’ni her sene kutlarız. Bunu da konuşma ve müzik eşliğinde yaparız. Azerbaycan'ın acılı günleri de var. Hocalı katliamı gibi. Uzun senelerdir Ermenilerle yaşadığımız  Karabağ problemi. Karabağ sorunu yaşanırken Ermeniler Hocalı'da soykırım gerçekleştirdiler. Bir gecede pek çok insanımızı katlettiler. Bunların hepsinin belgesi, videosu mevcut. Ama maalesef dünya bunu görmüyor. Bir kaç ülke hocalı katliamını tanıdı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne dün bir ziyaret gerçekleştirdik. Hocalı ile ilgili bir oturum yapılmasını istedik. TBMM'de şahitlerin dinlenmesi talebinde bulunduk. Videoların görüntülenmesini gündeme getirdik. Gerekirse TBMM'de katliamın tanınmasını istedik. Türkiye'de Ermeni soykırımı tarihçiler tarafından belgeli olarak ispat edilmemesine rağmen soykırımı gözümüze sokmaya çalışıyorlar. Pek çok dünya ülkesini kandırarak kabul ettiriyorlar. Hatta ‘Ermeni soykırımı yok’ demek bile bazı ülkelerde suç haline geldi. Bizim de bu konuda Meclis’te bir dilekçe yazarak talebimiz oldu. 2 bin 700'e yakın bir imza oranı yakaladık. Türkiye'de bir yasa çıkarılmasını ve ‘Ermeni Soykırımı olmuş’ demek de yasaklansın istedik. Bu olayın gerçekliği tarihçilere bırakılsın. Türkiye'de ağzına gelen konuşuyor. ‘Ne var ermeni soykırımını kabul etsek’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu yanlış bir düşünce şekli. Ama bunun sonucunda bir tazminat olacağını düşünemiyorlar. Almanya şu anda bakarsanız hala 2. Dünya Savaşı’nın tazminatını ödemekte. Bu söylemi yapmak Türkiye'yi zor duruma düşürür. Türkiye bu katliamın olduğunu kabul edince bununla kurtulacağımızı mı sanıyoruz? Bunun sonucunda Ermeniler sigorta şirketlerine başvurarak ve Türkiye'ye dava açacaklardır. Bunun tercümesi dünya hukukunda budur. Vardır demekle olmuyor bu işler. Siz bu söylemi yaptığınız takdirde Türkiye bunun altında kalkabilecek mi, düşünmek lazım. Bu söylemi yapanların tazminattan haberi yok. Sadece magazinsel olarak söylemi yapıyorlar. Bu tür faaliyetlerimizde bulunuyor. 31 Aralık Dünya Azerbaycanlılar günü oluyor. Dayanışma gününde Türkiye'de yaşayan Azerbaycanlıları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Tek bir yürek haline insanlarımızı getirmeye çalışıyoruz. Bu konuda Sivil Toplum kuruluşları sürekli yanımızdalar. Azerbaycan ve Türkiye'nin önemli günlerinin hepsini kutlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.

"HER İKİ ÜLKEYE FAYDALI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Dernek olarak ileriye yönelik projelerini sorduğumuzda Kurban, "Belirttiğim faaliyetleri her zaman yapıyoruz ve yapacağız. Ama önümüzdeki günlerde Azerbaycan'ın önemli bir şairini ismi kesin olmamakla beraber Türkiye'ye getiriceğiz. Ünlü bir sanatçımızı yıl sonunda Türkiye'ye getireceğiz. Tüm Türkiye'deki ünlü yazarlar ve şairleri İzmir'e toplamaya çalışıyoruz. Şu an bunun da altyapısı hazır. Ama net olmadığı için isim olarak belirtemiyorum. İzmir ile Bakü arasında güzel ve ses getirecek bir proje hazırlığımız mevcut. Bu da bir dahaki röportajımızda belirteceğim. Bu projeler tüm Türkiye'de ses getirecek projeler olacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yaptığım görüşme sonucu, biz önceki dönemlerde kendisinden Azerbaycan Park alanı talebinden bulunmuştuk. Sağ olsun o da bizim bu isteğimizi kırmadı. Yedi tane güzel bir yerden bir tanesini bizim seçmemizi istedi. Bunun sonucunda bir Azerbaycan Devleti'nin katkıları ile bir Azeri parkı kurma girişimimiz var. Burada Azeri kültürünü, tarihini, yemeklerini tanıtacağız. Parka giren herkesin kısa bir Azerbaycan turu yapmış olmasını istiyoruz. Bu parkın içine yapmayı düşündüğümüz kafeteryadan elde edilecek geliri de Türkiye ve Azerbaycan uyruklu öğrencilere burs olarak vermeyi planlıyoruz. Bu projelerin tamamı pişmiş durumda son aşamadalar. Bunun dışında Azerbaycan'a turlar düzenlemek planlarımız dahilinde. İş ve kültürel turlar düzenleme çalışmalarımız var. Hem İzmir'i hem de Bakü'yü insanlarımızın karşılıklı yapılan turlar sonucu tanımalarını istiyoruz. İzmir-Bakü uçak seferlerinin sıklaşmasına çalışıyoruz. Azerbaycan havayolları geleceğimiz hafta bu çalışmaya başlayacak. Sun Express firması ile görüşmelerimiz oldu. Onların da yakın tarihlerde sefer sayılarını artıracaklarını düşünüyorum. Azerbaycan ile İzmir'i bağlayan iş dünyasının dışındaki bir etken ise Petkim. Petkim'in yüzden elliden fazla hissesi Azerbaycan petrol şirketi Sokar'ın. Bu da ister istemez bir bağımız. Bu yatırım tarihin yatırımı. Bu proje sonucu 1 milyardan fazla Türkiye'ye yatırım olacak. Türkiye ve Azerbaycan için büyük olan bu yatırım aynı zamanda kardeşliğimizi pekiştirecek. Bu konularda çeşitli projelerimiz var. Bunları geliştirmek istiyoruz. Her iki ülkeye de faydalı olmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

"SEÇİLSEYDİM AZERİLERİN MECLİSTEKİ SESİ OLACAKTIM"

2015 Genel Seçimleri'nde AK Parti'den aday adaylığı süreci yaşayan Kurban, "Partinin önümüze koyduğu tüm aşamalardan geçtik. Ama Parti beni aday göstermedi. Ben seçilseydim, Azerbaycanlıların Mecliste sesi olacaktım. Türkiye ile var olan ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacaktım. Bunun yanında eski Sovyet Kültürünü bildiğimiz için sırf Azerbaycan'la değil Sovyet'e bağlı olan cumhuriyetlerle ilişkilerimizi kuvvetlendirerek yatırımlar olmasını sağlayacaktım. Bu bize nasip olmadı. Bizim amacımız millete hizmet etmekti. Nasip olmadı. Fırsat tekrar olursa tekrar aday olmayı düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"21 YILDIR İZMİR’DE YAŞIYORUM"

Bir Azerbaycan Türkü olarak İzmir'de yaşamayı değerlendiren Kurban, "İzmir'de yaşamak çok güzel. Dış ticaret işi ile uğraştığımdan dolayı her ay yurt dışına giderim. Her yeri gezdim. Ama İzmir farklı, insanı kendine bağlıyor. Burada yaşayan diğer yabancı uyruklu vatandaşlar İzmir'i gelip gördüklerinde burayı seviyorlar. İzmir gelişmişlik açısında diğer büyük şehirlere göre geri kalıyor. Farklı bir çekiciliği var. Bunu ben doğasında buluyorum. Azerbaycanlı veya başka ülke vatandaşları İstanbul, Antalya'ya sürekli gelip gidiyorlar. Ancak İzmir'e geldiklerinde burada kalmak istiyorlar. Biz ailece burada 21 yıldır yaşıyoruz. Biz ailece burayı sevdik kaldık. İzmir Türkiye'nin incisi" dedi.

"KATILIMLARDA SORUN YAŞIYORUZ"

Dernek Başkanı olarak Kurban, yaşadıkları sorunları anlattı. Kurban, "İnsanlarımız belki de günümüz şartlarından dolayı Derneklere katkı sağlamaya gönüllü değiller. Katkıyı bıraktım yapılan faaliyetlere dahi gelmiyorlar. Son yıllarda teknolojinin gelişimiyle bilgisayar, telefon, dizilere bağlı kalınması insanları köreltiyor. Sosyal ilişkilerimizin kopuk olmasına sebep oluyor. İnsanlarımız derneğe giderek yeni insanlarla tanışma çabasında değiller. Derneğe geldiğinizde bir bilgi kazanımı elde ediyorsunuz. İnsanlarımız kendilerini geliştirmek yerine evden çıkmamaya çalışıyorlar. Ancak ben sosyal olmakta fayda görüyorum. Katılımlarda sorun yaşıyoruz" ifadelerinde bulundu.

Asif Kurban Kimdir?

Azerbaycan Bakü doğumluyum. 23 senedir İzmir'de yaşıyorum. Türkiye'ye eğitim amaçlı geldim. Fakat burada doktoramı bitirdikten sonra kalmaya karar verdim. Şu an burada iş adamı olarak faaliyetlerimi sürdürmekteyim. Şirket sahibiyim. Şirketimiz dış ticaret üzerine. İhracat yaparak Türkiye'ye döviz getiriyoruz. İnşaat üzerine faaliyetlerimiz var. Sosyal faaliyetler düzeyinde ise, Dünya Azerbaycanlılar Kongresi Eş Başkanı’yım. Bunun dışında Azerbaycan Kardeşlik ve İşbirliği Derneği’nin Başkanlığını yürütmekteyim.

 

Haber Merkezi