DEMİRTAŞ’TAN BARIŞ ÇAĞRISI

E. ÇAĞLA GENİŞ - Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Tepekule İş Merkezi’nde medya temsilcileri, haber müdürleri ve siyaset muhabirleriyle bir araya geldi. Ülkenin genel durumunu, erken seçimi ve barış süreciyle ilgili değerlendirmeler yapan Demirtaş, PKK ve hükümete seslenerek, barış çağrısı yaptı. Toplantıya Demirtaş’ın yanı sıra HDP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan, HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur ve çok sayıda parti yöneticisi katıldı.

“BİZ ÇOĞULCU BİR TOPLUMUZ”

Barış mesajları veren Demirtaş, çoğulcu bir toplumuz ve çoğulcu bir demokrasiyle yönetilebiliriz vurgusu yaptı. Demirtaş, “Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Türkiye ben kendimi bildim bileli kritik bir süreçten geçiyor. Ortadoğu bir bütün olarak kritik bir süreçten geçiyor.  En son benzer kritik durumu 1. Dünya savaşında yaşadık. Belki koşullar şartlar değişikti ama benzer çalkantılı bir dönem yaşıyoruz. Türkiye’deki her yurttaş için önünüzdeki 100 yılı belirleyecek hassas bir dönemde geçiyoruz. Böyle hassas bir dönemde kendi iç barışını sağlamış bir ülkeyi nasıl yaratırız diye bir araya geldik. Bir parti kurduk. Türkiye halkları, çok geniş bir kültüre tarihe sahiptir. Türkiye’ye bu düzene uygun bir demokrasi yaratılmalıdır dedik. Bu ülkede tekçi anlayış çok uzun yıllar kayıplar verilmesine neden oldu. Bunun bir yerde ya toparlanması gerekiyordu ya da bu yanlış politika Türkiye’yi bugün olduğu gibi uçurumun kenarına sürükleyecekti. Biz çoğulcu bir toplumuz. Çoğulcu bir demokrasiyle yönetilebiliriz. Biz böylesi renkli bir topluma tek millet dayatamayız. Daha demokratik bir ulus daha demokratik bir toplum oluşturmalıyız. Biz partiyi de bu doğrultuda kurduk ” dedi.

NEDEN 8 HAZİRAN?

Demirtaş, HDP'nin sadece oy oranının artmadığını aynı zamanda demokrasi içerisinde bir arada yaşama anlayışının da giderek genişlediğini belirtti.  Demirtaş, "AKP tek başına  6 Haziran'da güçlüydü. Savaş kararı almadı da 8 Haziran'da neden savaş kararı aldı?" diye sorarak, "HDP radikal demokrasi, çoğulcu demokrasiyi at başı savunan bir yapı ortaya koydu. Bir zafer ilan ettik. Benim dışımda hiçbir insan müslüman değil, insan değil dayatmasını baskı olarak uygulayan bir anlayışa karşı zafer kazandık. Toplum olarak buna inandık. Bu başarı, bu tekçi anlayış karşısında 7 Haziran seçimleri sonrasında yeni bir karar verdi. Sadece HDP'nin oy oranı artıyor diye değil, demokrasi içerisinde bir arada yaşama anlayışı giderek genişliyor. Bunun önüne geçebilmek için kendileri  için tek yolu vardır, savaş çıkartmak. Türkiye'de değişen siyasi durum HDP'nin barajı geçmesidir. AKP tek başına  6 Haziran'da güçlüydü. Savaş kararı almadı da 8 Haziran'da neden savaş kararı aldı?" şeklinde ifadeler kullandı.

SARAY SAVUNMASI

Türkiye'de yaşanan olaylara dikkat çeken Demirtaş, ölümlerin durdurulması için hem PKK'ya hem de hükümete İzmir'den bir kez daha çağrıda bulundu. Demirtaş, "Anneler ağlamaz sloganı  çok önemli. Bunun alt metni 'bizim çocuklarımız ölmemelidir. Önce bu cümleyi kurabilmeliyiz. Önce ölümleri durduralım anlayışındayız. Yarın değil haftaya değil, her gün seçime gitseniz yine biz kazanacağız. İzmir'den bir kez daha çağrı yapıyorum. Ölümlerin durdurulması lazım. Bunun bizim açımızdan alternatifi yoktur. Silahın ve şiddetin mazereti yoktur. Kendi siyasi krizlerini Kürt sorununu gececik bedenler toprağa düşer bütün şehirlerle büyük bir duygusal akımla iktidarın etrafında buluşurlar. Askerlerin tabutları gelirse, hırsızlığımız unutulur. AKP'nin iktidardan düşmesinin sakıncası görülür ve insanlar etrafımızda kenetlenirken bir kez daha toplum üzerinden tahakküm kurarız dediler. Bu savaş bir vatan savunması değil, saray savunmasıdır" diye belirtti. 

“MUHATTAP ALACAK DEĞİLİM”

Bazı milletvekilleri tarafından HDP seçmenine yönelik eleştirilerle ilgili konuşan Demirtaş, "AKP İzmir vekiliydi yanılmıyorsam muhatap alacak değilim. AKP'ye oy vermiş herkes bizim başımızın tacıdır. HDP'ye ya da MHP'ye oy veren ikisi arasında insan olarak  fark görmüyorum insanları küçümsemek dünya görüşümüzde yoktur. Panik halinde ifade ediyorlar. İzmir halkı bunları görüyor. Bu zihniyetler İzmir'i ne kadar temsil ediliyor bilmiyorum ama İzmir halkı gereğini yapar" şeklinde konuştu. 

“HER SEÇİMDE BÜYÜYECEĞİZ”

Parti olarak barış dışında cümle kurmadıklarını ve her fırsatta barış çağrısı yaptıklarını vurgulayan Demirtaş, "Biz bu kadar ağır suçlamalar altında bile barış kokmayan tek bir cümle kurmadık barış dışında cümle kuran arkadaşımız varsa, kendini gözden geçirsin. HDP'nin başka bir programı olamaz. Seçim için kurmadık. HDP'yi rantlar çıkarlar elde edeceğiz diye de kurmadık. Çok temel bir yürüyüşün birleşkesi olarak bu partiyi kurduk. Seçim ister iki ay sonra olsun, ister her ay seçim yapsınlar, her seçimde kazanacağız, büyüyeceğiz. Biz sarayların balkonlarından pencerelerinden halka bakmıyoruz. En az artışın olduğu yerler Doğu'dur ama burada en yüksek artışı gördük, buralarda oylar silah zoruyla mı alındı? Doğu'da çoğu yerde AKP'nin full çıktığı sandıklar var bu tuhaf değil de HDP'ye çıkınca mı tuhaf oluyor ne yaparlarsa yapsınlar başaracağız" dedi.

YÜZDE 50 OY ALSAK BİLE…

Basın mensuplarıyla yapılan görüşmenin ardından, sivil toplum temsilcileriyle Tavacı Recep Usta’da bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmada yüzde 50 oy aldıkları durumda bile koalisyon hükümeti kuracaklarını ifade eden Demirtaş, “Bize oy veren 6 milyon insanın hakkıdır o hükümette yer almak. Bugün Anayasa gereği HDP’nin payına düşen 3 bakanlıksa bu 6 milyon insanın hakkıdır, hakkı. Gece gündüz savaş isteye MHP ile hükümet kurmaktan çekinmiyor ama gece gündüz barış diyen HDP ile aynı hükümette yer almakta zorlanıyorlarmış. Kusura bakmayın; hırsız, katil, rüşvetçi değiliz. Saraylarda yaşamıyoruz. Kimsenin evladını savaşa kurban etmedik. Kandile operasyon emri vermedik, Suriye’ye gizli gizli silah göndermedik. Biz sizinle hükümet kurmayı kabul ediyoruz da siz mi etmiyorsunuz? Kendinize gelin; devlet sizin malınız değil. Babanızdan miras kalmış bir mülk değil. HDP,  yüzde 50 oy alsın bu seçimlerde; 300 milletvekilimiz olsun… Tek başımıza hükümet kurma şansımız olsun, kamuoyunun önünde söz veriyorum. Buna rağmen koalisyon kuracağız. Çünkü birlikte yaşayabilmek için egemenliği paylaşmak bu dönemde çok önemlidir. Kutuplaşmayı kamplaşmayı önleyebilmek için tek başımıza iktidar gücümüz olsa bile koalisyon yapmayı daha büyük bir şans olarak görürüz. Bunlar gibi devlet benim malım olsun diye düşünecek halimiz yok. Bizim sorumluluğumuz ülkemizde biran önce barışı ve kardeşliği sağlamaktır. Umarız en kısa sürede silahları susturup özgürlük, demokrasi ve emek mücadelesinde birlikte yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.

KOCAOĞLU NEDEN KATILMADI?

Demirtaş’a, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yapılan davete rağmen görüşmeye neden katılmadığı sorusu yöneltildi. Demirtaş, “Kendisi aradı bizi sağ olsun. Karaburun’da başka bir planlaması olduğunu söyledi. Telefonla konuştuk; toplantıda olmak istediğini fakat başka bir planlama nedeniyle burada olamadığını belirtti. Sayın Kocaoğlu ile her zaman her koşulda görüşürüz. Her geldiğimizde çok kıymetli ev sahipliği gördük kendisinden. Bugün de burada olsa memnuniyet duyardık. Burada olmuş olsaydı belki biz kendisini ziyaret edebilirdik. Umarım bir sonraki gelişimizde Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etme fırsatımız olur” şeklinde yanıt verdi.

Haber Merkezi