Türkiye’nin 12 Eylülleri

Konak Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’nin 12 Eylüllerini konuşuyoruz’ paneli Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.09.2015 07:57
  • Güncelleme Tarihi : 14.09.2015 07:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkiye’nin 12 Eylülleri

E. ÇAĞLA GENİŞ

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ve gazeteci-yazar İsmail Saymaz’ın konuşmacı olarak yer aldığı panele Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve çok sayıda dinleyici katıldı. Panelde, 1980 yılında gerçekleşen askeri darbe ve 2010 yılında yapılan referanduma ilişkin değerlendirmeler yapıldı.  Panelin soru-cevap bölümünde bir katılımcı, konuşmaları birleştirici değil provokatif şeklinde suçlayınca İsmail Saymaz, “Provokatif olan bir şey varsa, evladı ölmüş anneye cevap verememektir. Evladı ölen anneyi alanlarda yuhalatmaktır” şeklinde yanıt verdi.

“12 EYLÜL’ÜN EN HAS ÇOCUĞU AKP”

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner,  “Bugünkü konuşmalar hatırlama olacak ama bugünü konuşmamız bile 12 Eylül’leri hatırlamamız anlamına gelir.  Tam da bugün 12 Eylül’ün en has çocuğu AKP’nin kongresi ayrı bir 12 Eylül’e denk geldi. Bu 12 Eylül umarım toplumsal hafızamıza olumsuz etki yapmaz” şeklinde konuştu. 12 Eylül’ün ülkedeki gençleri apolitikleştirmeyi ifade eden Cihaner, “ Onların tasavvur ettiği gençlik olabildiğince politikti aslında. Ama kendi düşüncelerine tekabül eden politik gençlik... Zaten sanıldığı gibi gençleri de apolitikleştiremediler. Gezi olayları bunlara örnektir. Gençlerin nasıl cesur olabildiğini orada gördük. 12 Eylül apolitik bir hareket değildi. Hedefledikleri kendi çizgilerindeki gençliği yaratmaktı” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, “Acılar coğrafyasında, toplumumuz kötü günlerin yıl dönümünde bir araya gelir oldu. O gün sağ sol çatışmasını bitireceğiz diye darbe yapanlar düzen yaratmaktan öte daha acı günlerin yaşandığı sayısız katliamların yapıldığı, sorgulamayı, adaleti yok etmeyi amaçlayan günlere zemin hazırladı. Çıkar odaklarının ranttan beslenerek mevki için yaratılan 12 Eylül siyasi İslam’ı maşa olarak kullandı. Toplumu birbirinden ayırarak tek tipleştirilmiş yurttaşlık zemini yaratarak kendi tahakkümünü sağlamak için solu tamamen yok etti. Direnişi, sokaktaki sesi durdurdu. Taşeron işçiliği için örgütlenme ve sendikayı bitirdi. Paraya para katmak için kapitalizmin imkanlarını sonuna kadar kullanarak memleketin değerlerini sattı ve bugünkü akla hizmet etti” diyerek o günkü zeminin bugünkü çatışma ortamına çevrildiğini belirtti.

“BUGÜN İLE DÜN ARASINDA GÖBEK BAĞI VAR””

Gazeteci-yazar İsmail Saymaz, konuşmasında 12 Eylül 1980 Darbesi’nin mağdurlarından örnekler vererek bugünü geçmiş dönemle kıyaslarken 2010 referandumuna da atıfta bulundu. Saymaz, “5 sene önceye dönün; Samanyolu TV’ye ve diğer o tarzdaki yayınlara… Açtığınızda karşınıza bir sirk çıkacak. Referandumda da evet demeye çağıran, tamamen asker düşmanı darbe karşıtı grupla karşı karşıyasınız. İçlerinde değişen yüzler var fakat geneli böyle; demokrasi iddiasıyla davranan bir grup… Onun için diyorum; 12 Eylül 1980 daha namusludur. En azından o dönemin demokrasi iddiası yoktu. Bu dönem demokrasi iddiasıyla oligarşi iddia etmişlerdir. Ali Cengiz oyununa çevirdiler. O gün de insanlar hümanist ifadesini kullandığı için cezalandırılmıştır bugün de... Bugün ile dün arasında göbek bağı var.  Ha hümanist ha komünist denmektedir. Varlıklarını demokrasi kılığında korumaktadırlar” ifadelerini kullandı.  Erken seçime dair de konuşan Saymaz, seçime katılımın az olacağını düşündüğünü ve katılım azlığının sebebi olarak silahların bırakılmaması olduğunu belirtti. Saymaz, “Silahı bırakacağız ve konuşacağız” diye konuştu.

“BİRLEŞTİRİCİ DEĞİL PROVOKATİF” ELEŞTİRİSİ

Panelin sonunda konuşmacılar dinleyicilerin sorularını yanıtladı. Dinleyicilerden biri konuşmaları ‘birleştirici değil ve provokatif’ şeklinde eleştirince Cihaner, Altıok ve Saymaz ithamları cevapladı. Saymaz, “Provokatif olan bir şey varsa, evladı ölmüş anneye cevap vermemektir. Evladı ölen anneyi alanlarda yuhalatmaktır.  Birleştirici olmak gibi bir iddiam yok. O siyasilerin konusudur. Kimle istiyorsanız onunla birleşin. Ben bildiklerimi aktardım” şeklinde yanıt verdi. Cihaner ise, “En büyük bölücülüğü yapanlar otobüsleri illere göre durdurup etnik kökene göre içerdeki insanlara şiddet uygulayandır. Bence burada bir yanlış anlaşılma var. Çünkü bizim konuşmalarımızın içeriğinde böyle bir şey yok. Bir an önce şiddetin sona erdirilmesini istiyoruz. Kardeşçe, adil, barış içinde bir toplum istiyorsak şiddetin bitmesi lazım” diye karşılık verdi.

 

Haber Merkezi