Akkan: Katili Suruç’tan tanıyoruz!

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin geçtiğimiz gün Ankara’da yapmayı planladığı barış mitingi öncesi yaşanan patlamanın ardından kayıplar için Türkiye yasa büründü. Tüm bu olayların ardından dört büyük sendika ortaklaşa basın açıklaması düzenledi


  • Oluşturulma Tarihi : 12.10.2015 07:19
  • Güncelleme Tarihi : 12.10.2015 07:19
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Akkan: Katili Suruç’tan tanıyoruz!

ONURHAN ALPAGUT- DİSK,KESK,TMMOB,TTB, Ankara’da barış mitingi öncesi yaşanan patlamaya ilişkin Birleşik Metal İş Sendikası binasında basın toplantısı düzenledi. DİSK, KESK, TMMOB toplantıda, bugün ve yarın grev yapacaklarını duyurdu. Basın toplantısına Memiş Sarı, KESK temsilcisi Bahri Akkan, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Merih Yalçın, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu, HDP İl Eş Başkanı Cavit Uğur, CHP’li vekillerden Zeynep Altıok, Tacettin Bayır ve Kamil Okyay Sındır da katıldı. Dört büyük sendika adına basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Bahri Akkan yaptı.

“BARIŞ İÇİN GİTMİŞTİK”

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına basın açıklaması yapan KESK Dönem Sözcüsü Bahri Akkan, Barış için için Ankara'ya gittiklerini söyleyerek, “Dün Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Türkiye’nin dört bir yanından gitmiştik. Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gitmiştik. İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için gitmiştik. ‘Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!’ demek için gitmiştik. Savaşa karşı barışı, baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi, yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için gitmiştik. Başvurusu Ankara Valiliği’ne yapılmış, bütünüyle barışçıl bir miting için gitmiştik” ifadelerini kullandı.

“KATİLİ SURUÇTAN TANIYORUZ”

Akkan, “Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları. Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar. Şu ana kadar Türk Tabipleri Birliği’nin açıkladığına göre 105, HDP tarafından oluşturulan kriz masasının açıkladığına göre ise 128 yoldaşımız hayatını kaybetti, yüzlercesi ise yaralandı. Yaşamını yitirenlerin arasında İzmir’den 4 kardeşimiz de vardı. İzmir’de emek, barış ve demokrasi mücadelesinin her zaman içinde olan Ayşe Deniz, Berna Koç, Mesut Mak ve Hacı Kıvrak’ı barış talebimizi haykırmak üzere gittiğimiz Ankara’da yitirdik. Bunun yanı sıra, yine İzmir’den mitinge katılan 10’dan fazla arkadaşımız da saldırıyı yaralı olarak atlattı.Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız! Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Bombaları tanıyoruz. 18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’deki, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki, 20 Temmuz’da Suruç’taki patlamalardan tanıyoruz; ‘aynı seriden’ olduğunu biliyoruz.”

Akkan sözlerine şu şekilde devam etti: “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimiz kana bulayanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Ölen arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek İçin bugünden itibaren üç gün yastayız. 12-13 Ekim Pazartesi-Salı günleri bütün Türkiye’de grevdeyiz! Bütün sendikaları, bütün meslek örgütlerini, bütün siyasi partileri, örgütlü-örgütsüz, hangi sendikanın üyesi olursa olsun bütün işçileri-bütün kamu çalışanlarını, insanlığa sahip çıkan bütün yurttaşlarımızı katılmaya çağırıyoruz.”

“ÜLKE ŞU ANDA BÖLÜNDܔ

Toplantıda söz alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “Acımız çok büyük arıtma temeli atmak için Foça’ya gittiğimizde sadece bombaların patladığını öğrenmiştik. Ölü ve yaralı sayısı hakkında bilgimiz yoktu. Barış mitinginin sabote edildiğini gördük. Orada da basında da yer aldı bir konuşma yaptım. 11 yıldır AKP iktidarının yaptığı ülkeyi parçalara bölerek ama etnik köken tabanında ama mezhep tabanında bir kısmını ötekileştirerek, bir kısmını bir kısmına düşman ederek yönetti. Ülke şuanda birçok parçaya bölündü. Bizim önemli problemimiz bu. Hep birliğe beraberliğe ihtiyacımız olduğunu söylüyoruz. Hep bölerek hep karşıda bir düşman yaratarak hep kendi saflarının sıklaştırılmasını ön görülüyor. Ülkede yaşayan insanların bir kısmını yandaşlarını diğerlerini bu ülkenin vatandaşları gibi görmeyen hükümetin insanları ayrıştırdığı ülkeyi birleştirmek gibi temel görevi vardır. Bunları yapmayarak tam tersi ülkeyi kaos ortamına sürüklüyor ama bu 100’ü aşkın vatandaşımızın katledilmesi hepimizi yaraladı çok üzdü. Hepimiz perişanız. Bu sokağa çıkma, protesto yapma, duygu ve düşüncelerini ifade etme, hakkını arama demekten başka bir şey değil. Bu düzende yönetim biçimi de insanlar sokağa çıkamadığı  zaman amacına ulaşabilir. Bize düşen görev biz bu derdin bu ülkenin başındaki büyük derdin demokratik yollardan başımızdan defetmek için gerekiyorsa üzerimize düşeni yapmak durumundayız, zorundayız. Hayatını kaybeden insanlar nur içinde yatsın, yakınlarının başları sağ olsun” diye konuştu.

EN BÜYÜK KATLİAMI ANLATTI

Ankara’da yaşananları anlatan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Başkanı Merih Yalçın, “Bomba ihtimali Türkiye’nin her yerinde var devlet bunları sokaklardan çekilelim diye organize ediyoruz ama çekilmeyeceğiz il başkanlarına siyasi yapıları emek örgütlerini sokağa davet edelim hayatı durduralım bu hayat bu şekilde devam edemez. Bu patlama Türkiye cumhuriyeti tarihinde en büyük patlamadır. Peki bu katliam neden yapılıyor? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan ilk katliam değil. Bu saldırıların devamı gelebilir. Bu organize iştir. Bu patlamanın ardından suçlu kimdir? Biz katliamlarda şunu gördük; yüzlerce vatandaşımız cansız bir biçimde yerde yatıyordu. Ne yazık ki devlet orada yoktu. Patlamanın ardından bölgeye 30-40 polis geldi. Polis oradaki devletin tek temsilcisi. Halk bu durumda ne yapar? Polis halka yardım etmedi. Yaralılara toplamaya, ölüleri kaldırmaya yardım etmediler” dedi.

“BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ”

Yalçın, “Devletin Bakanları açıklama yapıyor, gülüyorlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamı adeta gülerek anlatıyorlar. Bunlar resmen bizimle alay edercesine açıklama yapıyorlar. Bu devletin sorumluluğunda yapılmış bir iştir. Çok net söylemek istiyorum ki, oraya giden insanlar devletin umurunda değil. Bu zihniyet devlete işlemiştir. Halk ikiye ayrılmıştır. Devlet yanlısı ve diğerleri. Bunu herhangi bir olay olarak göremeyiz. Bunun sorumluların ortaya çıkarılması ve ceza almaları için elimizden geleni yapmalıyız. Yarından itibaren herkesi hayatı durdurmayı davet ediyoruz.  Bundan sonra yapılacak her türlü katliamı engellemek için öleceğimizi bilsek buna engel olmalıyız. Bizler bedel ödemeye hazırız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“HAYATTA KALMAK İÇİN HAREKETE GEÇMEK GEREKİYOR”

HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, “Hayatta kalmak için harekete geçmek gerekiyor. Kendi hükümdarlığını sürdürecek en önemli aktör IŞİD. 4 arkadaşımızın ikisi İzmir’e gelecek. Ayşe arkadaşımız Çerkez bir aileden. Milliyetçi hassasiyetleri olan bir aile. Aile devletin en ufak bir varlığını cenazede görmek istemiyoruz dedi” ifadelerinde bulundu.

 

 

 

 

 

 

Haber Merkezi