Tema: Mimarlık, Yapı, İklim

NİLGÜN TAZE

Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA)’nın bu yıl ki temasını “Mimarlık, Yapı, İklim” olarak duyurduğu Mimarlık Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir şubesinde düzenlenen ilk etkinlikte meslekte 30 ve 50. yılını dolduran mimarlara plaket verildi.

Birleşmiş Milletler İklim Değişiklikleri Konferansı (COP21)’nın bu yıl Kasım ayında Paris’te yapılacağını belirten Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal, konferansın önemli gündeminin, üye devletlerin ve hükümetlerin küresel iklim değişikliklerine doğrudan olumsuz etki yapan karbon salınımının ve sera gazı emisyonlarının azaltılması konusunda sorumluluklarını irdelemek olduğunu söyleyerek, “Küresel iklim değişikliği ve küreselleşme adı altında dayatılan vahşi kapitalist ekonomi politikaları bir biriyle doğrudan ilişkili halindedir. Uluslararası Mimarlar Birliği üye ülkelerin mimarlarına, çağın en büyük tehdidi olan iklim değişikliğinin insan yerleşmelerine olumsuz etkilerini en aza indirmek üzere mimarlığın, kent planlamasının ve kentsel tasarımın muazzam gücünü yaşama katabilmeyi ve bu konuda çözümler aramayı, etkinlikler yapmayı önermekte, tavsiye etmektedir. HES’lerle derelerin doğal akışlarının ve debilerinin bozulmamasını, RES’lerle ve madencilik faaliyetleriyle doğanın yok edilmemesini, verimli tarım alanlarının yapılaşmaya açılmamasını, turizm ve ikinci konut adına kıyıların ve koyların yağmalanmamasını, diğer yandan dünyayı ve özellikle ülkemizi ve çevremizi savaşlara, yıkımlara mahkum eden küreselleşme adı altındaki neo liberal, acımasız, vahşi kapitalist, emperyalist ekonomi politikaları insanlığın tehdididir” dedi.

SÖMÜRÜ KAMUFLE EDİLİYOR

Enerji kaynaklarını ve doğal zenginlikleri paylaşabilmek adına Asya’da, Afrika’da, Ortadoğu’da ülkeleri kana bulayan ve kentleri harabelere dönüştüren acımasız sömürü politikalarının etnik ve inanç farlılıklarını öne çıkararak ülkeleri iç savaşlara sürüklediğini ifade eden Topal, “Ürettikleri, ortaçağdan daha karanlık zihinler Mezopotamya’da ve Suriye’de, dünya uygarlık mirası anıtları Palmira gibi antik kentleri havaya uçurarak insanlık suçu işlemektedirler. Milyonlarca insan yaşadıkları toprakları terk ederek yersiz yurtsuz her türlü tehlikeye açık yollara düşmekte, ve binlercesi yollarda denizlerde yaşamını kaybetmekte, sağ kalanlar mülteci olarak, kendilerine yaşanabilecek güvenli ülkeler aramaktalar. Dikkatle bakıldığında ne Asya’da ne Kuzey Afrika’da ne de Orta Doğu’da petrol kuyuları ve yakınında hiçbir karmaşa yok, bu bölgelerdeki ulusların kaynakları kesintisiz güven içinde emperyalist ülkelere akıtılıyor ama bu kaynakların bulunduğu ülkeler ve çevreleri ateş çemberinde bırakılarak sömürülerini kamufle ediyorlar” açıklamasını yaptı.

TÜM ZARAR 87 BİN YATIRIMCI İÇİN

Çarpıcı ekonomik verilerin açıklandığını ve bu verilere göre Türkiye’de bankalarda yaklaşık 61 milyon hesap sahibi olduğunun belirten Topal, yaklaşık 59 milyon kişiye ait hesaplarda da 10 bin liranın altında para olduğunu, hesabında bir milyon liranın üzerinde para bulunan hesap sahibinin ise 86 bin 177 kişi olduğunu açıklayarak, “Bu 86 bin 177 adet hesabın, bankalardaki toplam 61 milyon hesap sahibine ait 1.086 trilyon liralık toplam mevduatın yüzde 51’ine yani yarısından fazlasına sahip olduğu belirtildi. Diğer yandan, Sermaye Piyasaları Birliği Başkanlığı’nın Şubat 2015 tarihli açıklamasına göre, borsada işlem gören hisse senedi piyasasında 1 milyon 63 bin yatırımcı bulunuyormuş. Bu hesaplarda yaklaşık 950 bin yatırımcı 5 bin liranın altında portföye sahipken, 50 bin lira ve üzeri olanların sayısı ise yalnızca 87 bin 726 kişi olup bu sayının da yalnızca 7 bin 500’ü 1 milyon liranın üzerinde portföy değerine sahip. Borsada işlem gören pay senetlerinin piyasa değeri 647 milyar lira olup bunun yalnızca yüzde 17’si yerli bireyde. Sermaye piyasaları Birliği başkanı, borsaya ilişkin bütün patırtı ve tantananın bu 87 bin yatırımcı için yapıldığını söylüyor. Bu göstergelere göre borsa tamamen dibe vursa topluma hiç zararı olmayacaktır denebilir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi