Çobanoğlu: Terörü besleyen AK Parti

Ülkemizde son günlerde artan iç karışıklıklar ve terör olaylarının ardından, Birleşik Haziran Hareketi toplanarak kamuoyuna barış çağrısında bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 22.08.2015 07:16
  • Güncelleme Tarihi : 22.08.2015 07:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çobanoğlu: Terörü besleyen AK Parti

ONURHAN ALPAGUT

Türkiye'de her geçen gün artan terör olayları ve ardı arkası kesilmeyen şehit cenazelerinin ardından, Birleşik Haziran Hareketi, İzmir Ziraat Mühendisleri Odası’nda toplanarak basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısına CHP İzmir  milletvekilleri Zeynep Altıok, Kamil Okyay Sındır, Musa Çam'ın yanı sıra Çiftçi-Sen, TMMOB, DİSK temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını ise Çiftçi-Sen Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu yaptı.

“VEBALİ AK PARTİ’NİN BAŞINA"

Çiftçi-Sen Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ağır suçlamalarda bulundu. Çobanoğlu, “Erdoğan cuntası, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan bu iradeyi hiçe saymış, içeride ve dışarıda ilan ettiği savaş aracılığıyla adeta bir darbe gerçekleştirmiştir. AKP rejimi ülkeyi; ırkçı, milliyetçi ve mezhepçi bir eksende bölmekte ve her gelişmeyi baskı ve sindirme politikaları için fırsat olarak kullanmaktadır. IŞİD'in Suruç saldırısını bahane ederek, ‘iç düşman’ olarak görülen Kürtlere, Alevilere, solculara ve bütün bir toplumsal muhalefete karşı bir cadı avı başlatılmıştır. Hepimizin bilgisi dahilinde ve belgelenmiş olan gerçek şudur; ülke sınırlarını cihatçı çetelere kadro ve mühimmat temini adına kevgire çeviren, MİT tırları ile silah sevkiyatını organize eden ve o çeteleri Suriye'nin üzerine süren bizzat AKP rejiminin kendisidir. ABD emperyalizminin hedeflerine bağlı olarak Suriye rejimini yıkma iddiasıyla yola çıkan ve bu ülkenin iç savaşa sürüklenerek parçalanıp yerle bir edilmesinde en fazla vebali bulunanlar başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere tüm AKP yönetimidir" dedi.

AK PARTİ’Yİ SUÇLADI

AK Parti'yi bölgede iç savaş çıkarmaya çalışmakla suçlayan Çobanoğlu, “AKP’nin memlekette ve bölgede yürüttüğü savaş politikalarına asla izin vermeyeceğiz. Komşularımıza yönelik bir savaşa da, üslerin emperyalizmin direktifleri doğrultusunda kullanılmasına da, topraklarımızın ‘eğit-donat’ benzeri zırvalıklarla cihatçı fabrikası haline gelmesine de göz yummayacağız. Buradan ilan ediyoruz ki, eşitlik ve dayanışma temelinde, içeride ve dışarıda her türlü savaşa ve şiddete tüm gücümüzle karşı çıkacağız. Halkların, emperyalizmin planları doğrultusunda birbirine kırdırılmasına izin vermeyeceğiz. Dinci gericilikle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Erdoğan’ın çatışma ortamını fırsat bilerek Başkanlık hayallerini diriltme hamlelerine pabuç bırakmayacağız. AKP tarafından ilan edilen bu savaşa verilecek en etkili yanıt, şiddeti yükseltmek değil, en geniş toplum kesimlerini bir araya getirecek kitlesel, barışçıl, güçlü bir karşı duruşun inşasıdır. AKP’nin savaş siyaseti karşısında, buna verilecek yanıtın halkların bir arada yaşama iradesini güçlendiren ve savaş çağrısını mahkûm edip boşa düşüren bir nitelik taşıması yaşamsal öneme sahiptir. Savaşın ve şiddetin karşısına, toplumsal dayanışma, mücadele ve örgütlülüğün genişletilmesi kararlılığıyla ve eşit yurttaşlık temelli bir Türkiye'de bir arada ve barış içerisinde yaşanması perspektifiyle çıkılması hepimizin ortak sorumluluğudur” diye konuştu.

“BARIŞ HEMEN GERÇEKLEŞMELİDİR”

Toplantıda söz alan CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, “Recep Tayyip Erdoğan'ın baskıcı rejimi, tanımladığı tüm kavramların hepsinin içini boşaltarak, tamamen kendi istedikleri şekilde doldurmuştur. Ne yazık ki bu kavramlar arasında barış da yer alıyor. Barış kavramı Recep Tayyip Erdoğan'ın çıkar iktidarında canı istediği şekilde azaltıp, çoğaltacağı ya da hiç konumuna getireceği bir tutam baharat değildir. Barış tek tarafın kendine sunacağı şekilde tek tarafın arzu ettiği biçimde gerçekleşecek bir şey değildir. Barış gerçek anlamda empati, samimiyet, diyalog ister. Ancak AK Parti'nin 13 yıllık iktidarı süresince bunların hiçbiri gerçekleşmemiştir. ‘Barışı getireceğim' demek onun için siyasi bir çıkardan öteye gitmiyor. Dün barışı siyaset için kullanan iktidar anlayışı bugünde aynı şekilde şehit cenazelerini malzeme yapıyor. Ancak gittiği şehit cenazelerinden de kovalanarak, yumruklanarak gönderiliyor. Bu da vatandaşın kendilerine olan tepkisidir. Bu yüzden barış hemen gerçekleşmelidir" diye konuştu.

“KİRLİ SAVAŞ"

Diğer CHP'li vekil Musa Çam ise, “31 yıldır devam eden kirli bir savaşın içindeyiz. Bu kirli savaşın kazanımı yoktur. Ancak kaybedeni çoktur. Bu ülkenin insanları hayatlarını kaybediyorlar. Buna mutlaka dur demeliyiz. İnadına savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı bizlerinde inadına barış ve kardeşlik dememiz gerekiyor. Bu nedenle bizler sonuna kadar barış ve kardeşliğin olacağı savaşın ve sömürünün olmadığı bir dünya talebimizi burada tekrar dile getiriyoruz. Seçimleri kaybedenler artık iktidarı teslim etmiyorlar. Türkiye'de de böyle bir süreç yaşanıyor. İktidarı kaybeden AKP iktidarı teslim etmemek için elinden gelen tüm anti demokratik kurallarını uyguluyor. Buna karşı hepimiz 1 Eylül Dünya Barış gününde bir araya gelerek barışı haykırmalıyız" dedi.

 

Haber Merkezi