Toplu taşımayı sorunlu günler mi bekliyor?

ANIL YIKGEÇ

Geçtiğimiz aylarda “Elektronik Ücret Toplama Sistemi İşletim Hizmeti” ihalesi sonucu İzmir’de toplu taşımayı sağlayan kartların hizmetini veren firmanın değişmesi üzerine birçok sorun yaşanmıştı. Günlerce otobüs, Metro ve İZBAN’dan ücretsiz yararlanan vatandaşlar olduğu gibi yükledikleri paraları kaybedenler olmuş, sonunda ise kartlar akredite edilerek giderilen problem binlerce lira zarara mal olmuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT Genel Müdürlüğü, kent içi toplu ulaşım ile ilgili yaptığı ihaleye Kent Kart Ege Elektronik San. Ve Tic. A.Ş. ve Kartek Kart ve Bilişim Teknolojileri Tic. A.Ş. katıldı. Yapılan ihaleyi Kartek A.Ş. şirketi kazandı. İhaleyi kaybeden Kent Kart A.Ş. tarafı başlangıçta ESHOT’a daha sonra Kamu İhale Kurumu’na (KİK) itirazlarda bulundu. Şirketin itiraz başvurularında, ihaleyi kazanan Kartek A.Ş.’nin iş deneyiminin yetersiz olduğu ve kamu zararına sebep olunacağı yer aldı. Her iki kurumdan da ret yanıtı alan Kent Kart, yürütmenin durdurulması talebi ile idare mahkemesine dava başvurusu yaptı. Ankara 11. İdare Mahkemesi’nde KİK’e karşı açılan davaya ESHOT da müdahil oldu. İdare mahkemesi ise tarafların savunmalarını aldıktan sonra kararını verdi. Mahkeme, iş deneyimi yeterli değil denilen Kartek A.Ş.’nin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiğine hükmetti.

“İHALE İKİNCİ FİRMAYA VERİLEBİLİR YA DA İPTAL EDİLEBİLİR”

Kent Kart Ege Elektronik San. Ve Tic. A.Ş.’nin avukatı Bilge Özer, bu kararın ihaleye giren Kartek Kart ve Bilişim Teknolojileri Tic. A.Ş. firmasının belgelerinin yeterli olmadığı ve ihaleye giremeyeceği anlamına geldiğini belirtti. Bu kararla ihalenin ya iptal edilmesi ya da Kent Kart A.Ş’ye verilmesi gerektiğini söyleyen Özer, “Mahkeme, Kartek’in ihaledeki teknolojik deneyim belgesiyle giremeyeceğine karar verdi. O zaman o firma elenmiş olur, ondan sonraki firmaya da ihalenin verilmesi gerekir. Bu karar ESHOT’a tebliğ edildikten 30 gün sonra kararı uygulamak zorundadır. Ama oradaki kararı nasıl uygulayacaklar bilemiyorum. Usul olarak, ihalenin ikincisi hangi firmaysa ihaleyi ona vermeleri gerekir. Ama ihaleyi iptal de edebilirler” dedi. Kartek firmasının Ankara İdare Mahkemesi’nin kararına itiraz hakkın olduğunu ifade eden Özer, “Sonuç olarak bir yürütmeyi durdurma kararı var. Onun uygulanması gerekir. Bugüne kadar uğranılmış zararlar nasıl giderilir onu da ESHOT’a sormak gerekiyor” diye konuştu. Halkın bu karardan nasıl etkileneceğini dile getiren Özer, “ESHOT’un eylemine bağlı. ESHOT derse ki ‘Gel Kentkart ben sana uzatma verdim. Çalış bunu yap.’ Kentkart bunu yapar. Zaten elinde her türlü deneyim her türlü bilgi, belge var. Halkın bir zararı olmaz. Sadece maksimum bir iki günlük sıkıntı oluşur. Onun dışında bir sıkıntı oluşmaz” ifadelerini kullandı.  

“RUTİN BİR HUKUKİ PROSÜDÜR”

Bu kararın üzerine Kartek Kart ve Bilişim Teknolojileri Tic. A.Ş. şöyle bir açıklama yaptı: “Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğine göre söz konusu ihalede diğer teklif sahibinin ‘iş deneyim belgesi’ ne ise, bizim sahip olduğumuz “teknolojik ürün deneyim belgesi” de aynı kapsam, yeterlilik ve hükümdedir. Burada ilgili idare mahkemesinin vermiş olduğu karar sadece itirazın incelenmesine yönelik rutin bir hukuki prosedürdür. Üstelik daha önce bu konuda yapılan itirazın KİK tarafından ret edildiği gerçeği dikkate alındığında, hukukçularımızın ilgili mahkeme nezdinde yapacakları girişimlerin firmamız lehine sonuçlanacağından da hiçbir kuşkumuz bulunmamaktadır. Sonuç olarak, İdare mahkemesi tarafından başlatıldığı ifade edilen yasal süreç sadece rutin bir hukuki inceleme prosedüründen ibarettir. Dolayısıyla kaynağı ve amacı tarafımızdan malum bu tür hukuki manevralar ne bir takım yaygın sistemsel aksaklıklara, ne de ESHOT ile firmamız arasında herhangi bir anlaşmazlığa işaret etmektedir. Kurduğumuz sistemle bir yandan İzmirlilere rahat, güvenli ve en yüksek teknolojiyle ulaşım hizmeti sunma yolunda hızla ilerlerken, diğer yandan ise bu proje bazında ESHOT’la başlayan işbirliğimiz ve ortaklığımız da uyumlu ve verimli bir zeminde gelişmeye devam etmektedir. Kaldı ki buradaki gibi herhangi bir itilaf konusu mahkemeye intikal edip, temyiz de dahil hukuki sürecin tümü tamamlanmadığı sürece konuya ilişkin yorum ve çıkarımda bulunmak sadece değerli İzmirlileri huzursuz etmeye yönelik mesnetsiz spekülasyonlara hizmet edecektir.”

Haber Merkezi