Sayfa Yükleniyor...
Karşıyaka İlçesinin İmbatlı Mahallesinde bulunan Kazım Dirik İlkokulunun Müdürü Hulusi Koca ile okulun bulunduğu çevreyi, okulun Müdür Yardımcısı Zeynep Kayaoktay ile çocukların hayatına dokunabilmek için neler yapılması gerektiğini ve Sınıf Öğretmeni Azize Ünal ile de öğrencilere yönelik yapılan çalışmalar hakkında konuştuk
EMİNE YALÇIN
Kazım Dirik İlkokulunun Müdürü Hulusi Koca, 1996 yılında meslek hayatına bir köy okulunda başladığını belirterek, 18 Aralık 2014 tarihinden itibaren de Kazım Dirik İlkokulunda müdür olarak görevini devam ettirdiğini ifade etti.
VELİLERİMİZE SORUMLULUKLARINI HATIRLIYORUZ
Koca, okulun bulunduğu çevrenin gelişmekte olan bir bölge olduğunu dile getirerek, çevrede mevcut olan riskli alanların zaman içerisinde de ortadan kalktığını ifade etti. Bölgenin hızla gelişmesine dikkat çeken Koca, Okulumuz, Karşıyakada bulunan birçok okuldan iyi bir konuma sahip. Okulumuza ulaşım çok rahat bir şekilde sağlanıyor. Ayrıca sağlık ve resmi kurumlara yakın olmamız da bizim için büyük bir avantaj. Okulumuzun velilerinin büyük bir kısmı çocuklarının eğitim ve öğretim hayatlarında gerekli olan ilgi ve alakayı gösteriyorlar. Gerekli ilgiyi göstermeyen ailelerimiz için de öğretmenlerimiz ile birlikte çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Zaman zaman velilerimize görev ve sorumluklarını hatırlıyoruz. Velilerimizin ekonomik gelir düzeyleri ise orta seviyede. Memur ve işçi ailelerden oluşan bir veli profilimiz var. Hem annelerimiz hem de babalarımız çalışıyor. Aynı zamanda kanaatkar ve uyumlu olan insanların bulunduğu bir çevrede yer alıyoruz dedi.
EĞİTİM KALİTESİNİ ETKİLİYOR
Okulda mevcut olan bazı dersliklerin küçük olmasının eğitim ve öğretimin kalitesini etkilediğini öne süren Koca, çocukların öğle arasında beslenme saatinde yemekhanenin olmamasından dolayı bazı sıkıntılar yaşandığını anlattı. Koca, Spor salonu olarak kullanılan salonu konferans salonuna dönüştürdük. Çocuklarımız şu an için aktif olarak salonu kullanıyorlar. Okulumuzda kamera sistemi var. Kamera sistemini okulumuzun hayırseverleri aracılığı ile oluşturduk. İlçe Milli Eğitimin vermiş olduğu boyalar ile de koridorlarımızın boyalarını yaptırdık. Büyükşehir Belediyesinin katkıları ile de okulumuzun bahçe düzenlemesi yapıldı. Okullar Hayat Olsun projesi kapsamında yerel yönetimlerle yapılan çalışmalar ile İstanbul Üniversitesinin katkıları ile kütüphanemizin düzenlemesini yaptık ifadelerini kullandı.
DERİN DERİN DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ
Koca, uygarlığın bir ölçüsünün de bir kültürün çocuklarına verdiği değer olduğunu söyleyerek, Eğer çocuklar o kültürün içinde ihmal edilmişse, kötü muamele görmekte ise ya da ziyan edilmekte ise o kültüre geri bir kültür olarak bakabiliriz. Eğer çocuklar birer kişi olarak kabul ediliyorlarsa, anlaşılıyorlarsa ve gerçek bir vatandaş muamelesi görüyorlarsa o kültüre ileri bir kültür, ilerlemekte olan bir kültür gözüyle bakabiliriz. İşte çağdaş uygarlığın bu kadar önemli bir elemanı olan çocuğun karşısında bütün sosyal ve kültürel kurullarımızın sorumluluklarını derin derin, uzun uzun düşünmek zorundayız. Çocuk sosyal, psikolojik ve fizyolojik bir bütündür. Bu bütünü meydana getiren parçaların dengeli gelişmesi, çocuğu mutlu, sağlıklı ve topluma faydalı yapar diye konuştu.
SEVGİYLE SÜSLENMEMİŞ BİR ÇOCUK EĞİTİMİ
Okulların yalnız çocuklara ders okutulan birer bina olmaktan ileri gitmesi ve birer ana baba okulu haline gelmesi gerektiğini ifade eden Koca, Okulların çocuklarımıza; kendisini gösterecek, kendisini ispat edecek, kendisini kabul ettirecek, kendisini alkışlattıracak imkanlar sağlanmalıdır. Çocuğun psikolojik ihtiyaçları da, çocuğun olumlu bir yetişkin olarak yetişmesinde önemli bir rol oynar. Sevmek, sevilmek, korunmak, güvenmek onun ruhsal dünyasının gıdasıdır. Sevgiyle beslemeyen bir çocuk yaşantısı cılız kalır, verimsiz olur, problemler içinde yuvarlanır. Çocukların gelişmesi ve büyümesiyle ilgili bütün kişiler evvela çocuğu sevmelidir. Sevgiyle süslenmemiş bir çocuk eğitimi boş bir çabadır şeklinde konuştu.
AİLENİN EĞİTİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Koca, çocukların ilk eğiticilerinin anne ve babalarının olduğunu dile getirerek, bu yüzden anne ve babaların eğitiminin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bir çocuğun okula gelirken evini de beraberinde getirdiğini söyleyen Koca, sözlerini şöyle tamamladı: Bu yüzden bir çocuğun davranışlarını eleştirirken onun ev içi yaşantısını bilmemiz, birçok izahı zor hareketlerinin nedenlerini ortaya çıkarır. Herkesin mutlaka ve mutlaka üzerine düşen görev ve sorumluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Eğitimde feda edilecek hiçbir fert yoktur. Eğitim kişiye yol gösterir.
HAREKET NOKTASI; OLUMLU AKRAN İLİŞKİLERİDİR
Kazım Dirik İlkokulunda yaklaşık 9 yıldır çalışan Sınıf Öğretmeni Azize Ünal da okulun bugüne kadar üç tane Comenius Projesi gerçekleştirdiğini belirterek, Okulumuzun ilkokula dönüştürülmesi ile oluşan idari ve yapısal değişikliklere uygun olarak oluşturduğumuz Avrupa Gelişim Planı doğrultusunda öğretmenlerimizin İtalyada katılacakları Grup Dinamikleri ve Sosyal Beceriler konulu kursta çeşitli Avrupa okullarında başarıyla uygulanmış sınıf içi etkinlikleri ve grup çalışmaları örnekleri incelenecek, İtalyan ilkokul müfredatı hakkında bilgi edinilecektir. Kurs dönüşü yapılacak çalışmalar ve uygulanacak yöntemlerle öğrencilerin sosyal becerileri gelişmiş, iletişim gücü yüksek, kendine güvenen insanlar olarak topluma katılmalarının sağlanması amaçlanmıştır. Avrupa Gelişim Planımız içinde yer alan amaçlarımızdan bir diğeri ise öğrencilerimizin ruhsal ve bedensel yönden sağlıklı, spor yapmayı günlük yaşantısının bir parçası haline getiren, obeziteden uzak, güçlü bağışıklık sistemine sahip mutlu bireyler olarak büyümeleridir. Avrupadaki okullarda bu konuda ne gibi yöntemler izlendiğini gözlemlemek, yetenekli çocukları keşfetmek konusunda yapılması gerekenler hakkında bilgilenmek amacıyla Erasmus+ K1e (Okul Eğitimi Personelinin Öğrenme Hareketliliği) başvurduk. Finlandiyada alacağımız kurs sonrasında öğrencilerin daha sağlıklı beden ve ruh yapılarına kavuşmaları için gerekli olan sağlıklı beslenme, hareket ve motivasyonu arttıran uygulamaların başlatılması ve spor etkinliklerinin okulumuzda uygulanması amaçlanmaktadır. Erasmus+K2 olarak tanımlanan Okullararası Stratejik Ortaklıklar Eylem Planına Fiziksel aktiviteler ve Sağlıklı Beslenme konulu projemizle 7 ülkeden 8 okul olarak başvurduk. Süresi iki yıl olan projemizin hareket noktası; fiziksel aktiviteler, sağlıklı beslenme, öz-disiplin, stres azaltma, olumlu akran ilişkileridir şeklinde konuştu.
EMPATİ KURUN
Kazım Dirik İlkokulu Müdür Yardımcısı Zeynep Kayaoktay ise farkında olmadan başarısızlık duygusunun çocuklara aşılandığını vurgulayarak, Günümüz toplumunda çocuklarımıza neler yapabileceklerini değil, neleri yapamayacaklarını öğrettiğimizi hatırlatmak istiyorum. Onların yeteneklerini yok sayarak kendi doğrularımızla yönlendiriyoruz. Sınavdan sınava koşuşturuyor, kendi beğendiğimiz mesleği seçmesi için küçücük beyinlerine müdahale ediyoruz. Eğer istediğimiz gerçekleşirse gurur duyuyor, hayal kırıklığına uğramamak adına-bencilce-yaratabilecekleri mucizeleri görmezden geliyoruz. Çocuklarımızın kendi yeteneklerini ön plana çıkarmalarına fırsat verdiğimiz zaman onların hayatlarına da dokunulabileceğine inanıyorum. Gözümüzün önünde özgür oldukları zaman özgüvenli nesillerin yetişeceğini düşünüyorum. Ailenin gözünün önünde ve aynı zamanda kontrolünde olan, eğitimcilerin işbirliği ile çeşitli eğitim fırsatlarının sunulduğu mucize beyinlerin yaratacağı mucizeleri görmek için bencilliğimizden vazgeçmemiz gerekiyor. Bence bu fırsatları sunduğumuz çocukların yaratacakları mucizeler hayatlarına dokunabildiğimiz anlamına geliyor. Lütfen çocuklarımızın hayatlarını kendi ellerimiz arasına almaktan vazgeçip hayatlarına dokunmaya çalışarak mucizeler yaratalım. Bu size imkansız geliyorsa lütfen kendi geçmişinize dönün, istediğiniz ama yapamadığınız şeyleri hatırlamaya çalışın ve tam tersi olsaydı ne hissedeceğinizi hayal etmeye çalışın. Kısacası empati kurun dedi.
KUTU
KAZIM DİRİK İLKÖĞRETİM OKULU TARİHÇESİ NEDİR?
Okulumuz,1911 yılında Maarif Müdürü Tevfik Beyin yardımı ile Kelerli Köyü Okulu olarak yapılmıştır. Okul arsasının Kelerli Köyü Muhtarı Eyüp Oğlu Hasan AĞA bağışlamıştır. Dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Mustafa Efendi Okul yapımında maddi ve manevi katkılarda bulunmuştur. Okula atanan M.Suphinin çalışmaları ile okulun yapımı tamamlanmıştır. O yıllarda Memba-i İrfan adıyla eğitim veren okulumuz 1914 yılında yeni bir okul yapılmak amacıyla kapanmıştır. 1928 yılında Harf Devrimi ile adı; Kelerli Köyü Okulu olmuştur.1932 yılında onarım için çalışmalara başlanmış ancak ihtiyacı karşılanamayacağı anlaşılarak, dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik Beyden devlet katkısı istenmiştir.1935 yılında Vali Kazım Dirik tarafından temeli atılan okul binası 1938 yılında tamamlanarak Örnekköy İlkokulu olarak eğitim ve öğretime başlamıştır. 1940 yılında köy bütçesinden 510 metrekare arsa satın alınarak okula verilmiştir. Böylece okulun toplam alanı 4561 metrekareye ulaşmıştır. 1959 yılında okula yeni bir bina eklenerek okulun adı Kazım Dirik İlkokulu olmuştur. 29 Aralık 1989 tarihinde gece çıkan bir yangınla bu bina tamamen yanarak kül olmuş ve yerine şimdiki binası yapılarak 1992-1993 öğretim yılından itibaren 8 yıllık ilköğretim okuluna dönüştürülmüştür. 1994 -1995 öğretim yılında Vali Kutlu AKTAŞ tarafından ilk binanın yarısı ortopedik özürlülerin, diğer yarısı da Zihinsel Özürlüler derneğinin kullanımına verilmiştir. 1998 yılında Zihinsel Özürlüler Deneği Çiğlide yer yaptırarak taşınmıştır. O binanın yarısı okulumuza katılarak dört derslik kazanmıştır. Ortopedik özürlülerin derneğinin de kullandığı okulun diğer yarısının da okulumuza katılması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca okul bahçesinde bulunan Duymazlar Spor Kulübüne verilmiş olan küçük bina 07.10.2004 yılında boşaltılarak yerine 2005-2006 eğitim öğretim yılında bir derslikli Ana Sınıfı binası yapılmıştır.
Haber Merkezi