Sayfa Yükleniyor...
HDP lideri Selahattin Demirtaş, devletin silah bırakmasının söz konusu olamayacağını söyleyerek; 'Ben, 'Devlet silah bıraksın' falan demiyorum. Devlet kendini koruyacak, bir şey demiyoruz. Karşılıklı ateşkes durumundan, birbirine ateş etmeme durumundan söz ediyorum' dedi
HDP'nin şiddete, silaha karşı tavrı ve tutumu nettir diyen Demirtaş şunları kaydetti; Bunları asla kabul edilemez görüyoruz ve asla doğru bulmuyoruz. Bir an önce bu çatışmaların durması ve yeniden diyalog ve müzakere süreciyle sorunların kalıcı bir şekilde birbirini aldatmaya, kandırmaya dayalı değil, iktidar hırsına dayalı değil, samimi bir şekilde çözümü için gayret sarf ediyoruz. Zannediyorum bütün toplumda bu konuda ciddi bir duyarlılık var. Benim herkesten ricam şudur. Şu günlerde ısrarla AKP yanlısı çevreler toplumu kutuplaştırmaya çalışıyorlar. Toplumda şiddet yanlısı olanlar bir de AKP gibi barış sevdalısı olanlar varmış gibi. Hayır. Türkiye toplumunun tamamı barış istiyor. Saray ve çevresi, onu iktidarda tutmak isteyenler dışında bu ülkede çatışma, savaş isteyen yok. O nedenle hiç kimse birbirine karşı asla düşmanlık, kin besleyecek duygularla yaklaşmamalıdır. Bugünler geçecek. Elbette bütün bu zorlu zahmetli, sıkıntılı günleri atlatacağı ve ülkemizde barışı hakim kılacağız. O nedenle asla kimse kimseye kinle öfkeyle yaklaşma konusunda tahriklere kapılmamalıdır ve bizler hep birlikte barış sesimizi yükseltirsek inanıyorum ki bütün bunların önüne geçeceğiz. Toplantılarımızı da bu çerçevede gerçekleştiriyoruz.
'SİVİLLERİN ÖLDÜĞÜ AŞİKAR'
Terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda bir köydeki sivillerin öldüğüne ilişkin iddiaların sorulması üzerine Demirtaş, şöyle dedi; 'Bugün akşam Merkez Yürütme Kurulu toplanacak. Dün de PM'de, bu katliamın yaşandığı yere bir heyetin gönderilmesi konusunda öneri yapıldı.
ANINDA PKK SİLAHLARI SUSTURMALI
PKK ile son günlerde yaşananlara ilişkin bir görüşme yapmadığını dile getirerek Demirtaş; Türkiye'de biliyorsunuz bir müzakere yasası var. Bu yasa çerçevesinde taraflarla görüşme yapan kişilerin bu konuda yasal güvencesi var. Biz bugüne kadar yaptığımız bütün görüşmeleri bu yasa çerçevesinde yaptık. Yeniden yaparız, yine yaparız ama bu koşullarda. Kandil'de sivil insanların köylerinin bombalandığı bir koşullarda oraya heyetimizi nasıl göndereceğiz? Bu ciddi bir handikap. Ben çağrıyı tek taraflı falan yapmıyorum. Anında PKK silahları susturmalı, ellerini tetikten çekmelidir. Buna karşılık hükümet de operasyonları durdurduğunu, ölümlere yer vermeyecek bir yaklaşımla diyaloğa ön açtığını ifade etmelidir. Şunun altını çizerek ifade ediyorum. Çarpıtacak birileri... Ben, 'Devlet silah bıraksın' falan demiyorum. Devlet, silah bırakır mı? Silahsız devlet olmaz. Devlet kendini koruyacak, bir şey demiyoruz. Ama elini tetikten çekmek başka bir şeydir. Karşılıklı ateşkes durumundan, birbirine ateş etmeme durumundan söz ediyorum. Bu çağrı, aynı zamanda ve acil olarak PKK'yadır. Tabii ki ölümler geldiği her gün siyaseten konuşmak, çözüm aramak, giderek zorlaşır. Siyasetin alanını daraltan şey, silahtır, şiddettir. Hükümetin de buna bir şekilde hizmet eden bu politikalardan vazgeçmesi lazım. Bir yandan biz silahları susturmaya, durdurmaya çalışıyoruz. HDP olarak, sivil toplum örgütleriyle, barışseverlerle birlikte... Bir yandan hükümet, partimizi kapatmak, dokunulmazlıkları kaldırmakla bir şekilde baskı altına almak istiyor. Siz demokratik siyaset kanallarını tıkamaya çalışmak yerine, tam tersine demokratik siyaseti büyütecek, itibar kazandıracak bir yol izlemelisiniz ki şiddeti hep birlikte bertaraf edebilelim dedi. (DHA/ANKARA)
Haber Merkezi