Sayfa Yükleniyor...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İnsan hayatına kast eden canileri ve terörist hedefleri tartışmasız, amasız ve ön şartsız lanetliyorum dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adıyaman merkez Doğanlı ve Çatalağaç bölgesiyle, Şanlıurfanın Suruç ilçesinde meydana gelen terör saldırılarıyla ilgili yazılı basın açıklaması yayımladı. Açıklamasında, Ortadoğuda uzunca bir süredir sahnelenen ve küresel bir arka planı olduğu tartışmasız olan kaos ve karmaşanın giderek çıtayı yükselttiği anlaşılmaktadır diyen Bahçeli, Komşu coğrafyalar istikrarsızlık ve isyan parantezine sıkışmış ve hapsedilmiş haldedir. Terör saldırıları tahammül sınırlarını ve hazmetme ölçülerini çoktan aşmış durumdadır. Bu karanlık tablo ülkemize yansımakla kalmayıp doğrudan doğruya tesir etmektedir. Nitekim Türkiyenin milli güvenlik ve asayişi yüksek yoğunluklu risk ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Mübarek Ramazan ve bayram günlerini geride bırakır bırakmaz sanki düğmeye basılmışçasına felaketler, ölümler ve saldırılar arka arkaya baş göstermiştir. Terör kanlı yüzünü, acımasız yanını, hain niyetini Adıyaman ve Şanlıurfada bir kez daha açığa vurmuştur. Adıyaman Merkez/Doğanlı ve Çatalağaç bölgesinde bölücü terör örgütü militanlarının açtığı ateş sonucunda bir vatan evladı şehit olurken, ikisi de yaralanmıştır. Kahraman askerimize Cenab-ı Allahtan rahmet dilerken, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum ifadelerini kullandı.
AMASIZ VE ÖN ŞARTSIZ LANETLİYORUM
Türkiyenin kaynak ve kökeni malum olan her türlü terör örgütünün saldırı ve tahrik kuşatması altına alındığını kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: Ülkemizin çevresindeki çember giderek daralmaktadır. Ortadoğunun yeni baştan haritasını tanzim ve çizimini vahşet projelerine sabitleyen odaklar Türkiyeyi Irak, Suriye, Lübnan ve Libyaya dönüştürmek için olağanüstü nitelikli bir provokasyonun içindedir. Kaldı ki, bugün öğlen saatlerinde Şanlıurfa ilimizin Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi bahçesinde meydana gelen kanlı terör saldırısının başka türlü izahı olmayacaktır. Kim olursa olsun, neye inanır inansın, hangi bahaneye sığınırsa sığınsın insan hayatına kast eden canileri ve terörist hedefleri tartışmasız, amasız ve ön şartsız lanetliyorum.
GERİYE BİR TEK KOBANİ Mİ KALMIŞTIR
Terörle huzur arasında tarafsız ve yalıtılmış bir bölge olmadığını herkes görmeli, kabullenmelidir diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: Suruçu kana bulayan terör saldırısının tüm boyutlarıyla aydınlatılması, iç yüzünün fail ve azmettiricileriyle birlikte ortaya çıkarılması milletimizin en haklı ve yerinde beklentisidir. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu isimli paravan bir oluşumun, 'Kobaniyi beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz' kampanyası çerçevesinde toplanan kalabalığın Suruça hareketi felaketle sonlanmıştır. Kobanideki sözde devrimi savunma amacıyla bir araya geldiklerini söyleyenleri; HDP, ESP gibi terör şubesi partilerle birlikte bölücülüğün yanında saf tutmuş bazı sivil toplum kuruluşları desteklemiştir. İstanbuldan Suruça Kobani bahanesiyle yola çıkanların bir defa amaç ve yöntemleri halis ve ahlaki görülemeyecektir. Türkiyede yardım edilecek yer ve insan bitmiştir de geriye bir tek Kobani mi kalmıştır? Bu sorunun samimiyetle cevaplandırılması lazımdır. İstanbuldan kafilelerle Suruça gidenlere izin verilmesi, gerekli tedbir ve güvenlik önlemlerinin alınmaması ayrıca sorgulanması ve değerlendirilmesi gereken bir muammadır. Terör örgütü PYDye yardım ve yataklık hevesiyle Kobaniye açılan koridordan geçme gayesi taşıyanları ateşin içine iten, canlı bomba alçaklığıyla muhatap yapan ilişki ve irtibatların sis perdesi de mutlaka aralanmalıdır.
SAMİMİYET VE GERÇEKLERDEN UZAKTIR
HDPnin eli sazlı eş başkanının halkımız kendi güvenliğini almak durumunda ifadeleri Suruç saldırısından kimlerin nemalanma arayışında olduğunu bariz şekilde gözler önüne sermiştir diyen Bahçeli, şunları kaydetti: Başbakan Davutoğlunun bugün akşam saatlerinde yaptığı talihsiz ve isabetsiz konuşması da Suruç katliamını anlamlandırmakta zorluk çektiğine işaret etmektedir. IŞİD ve PYD arasındaki çatışmayı Türkiyeye taşımak isteyenlere koz verircesine, dört siyasi partinin genel başkanının bir araya gelerek teröre karşı ortak bir deklarasyona imza çağrısı samimiyet ve gerçeklerden uzaktır. Eğer Sayın Davutoğlu teröre karşı tavır alacaksa ve de imza atacak bir ortak arıyorsa öncelikle çözüm sırdaşı HDPnin kapısını çalmalı ve bu PKK imalatını ikna etmelidir. Bunun için Dolmabahçe mutabakatından dolayı millet huzurunda özür dilemeli, pişmanlık duymalıdır. (İHA/ANKARA)
Haber Merkezi