Bağımlılık durdurulabilir bir hastalıktır

116’nın üzerinde ülkede çalışmakta olan Adsız Narkotik (NA)  iyileşmekte olan uyuşturucu bağımlıları için toplum tabanlı, kar amacı gütmeyen, uluslararası bir organizasyon. Adsız Narkotik üyeleri birbirlerinden uyuşturucularsız nasıl yaşayacaklarını ve bağımlılığın yaşamlarındaki etkilerinden nasıl iyileşeceklerini öğrenerek mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyorlar


  • Oluşturulma Tarihi : 11.01.2016 09:01
  • Güncelleme Tarihi : 11.01.2016 09:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bağımlılık durdurulabilir bir hastalıktır

NİLGÜN TAZE

Gün geçtikçe her yaş gurubunda kullanımı artan uyuşturucu bireylerin hayatlarını yönetemez hale getirerek felç ediyor. Eğer Adsız Narkotik’i uyuşturucu sorunu olan bir kişiye önermeyi düşünüyorsanız NA organizasyonu hakkında bazı sorularınız olabilir. Uyuşturucuları kullanmayı bırakmak isteyen herhangi biri Adsız Narkotik üyesi olabilir. Üyelik belirli bir uyuşturucuyu kullanan bağımlılar ile sınırlı değildir. Alkol dahil, yasal olsun olmasın, uyuşturucu sorunu olabileceğini hisseden herkes NA’ya içtenlikle kabul edilir. NA’da iyileşme, belirli bir uyuşturucuya değil, bağımlılık sorununa odaklanır.

Adsızlık ilkesinin bağımlıların yasal veya sosyal yankılardan korkmaksızın toplantılara katılımlarını sağlayan adsız üye ilk kez bir toplantıya gitmeyi düşünen bir bağımlı için bu kaygının aşılması gerektiğini belirtti. Üye, “Yine adsızlık toplantılarda eşitlik ortamının oluşmasını destekleyerek hiçbir bireyin kişiliğinin veya konumunun NA içinde paylaşılan iyileşme mesajından daha önemli sayılmamasını güvence altına alır. NA’nın iyileşmeye öncelikli yaklaşımı bir bağımlının diğerine yardımının terapik değerine olan inancıdır. Üyeler uyuşturucu bağımlılığından iyileşmeleri ve deneyimleri hakkında konuşarak toplantılarda katılımcı olurlar. NA toplantıları grup tarafından kiralanan mekanda, samimi bir ortamda yapılır ve toplantıyı açıp kapatmayı dönüşümlü olarak yapan üyeler tarafından yürütülür”  dedi.

KENDİNE YETMEK

NA toplantılarının ve diğer hizmetlerin harcamalarının tümünün gönüllülük esasına bağlı olarak  bağımlı üyelerin bağışları ve literatür satışları ile karşılandığını ifade eden NA üyesi, üye olmayanlardan mali destek kabul edilmediğini belirterek, “Çoğu NA toplantısı her hafta aynı saat ve yerde, genellikle bir kamu tesisinde düzenli olarak yapılır. Genel halka açık ve halka kapalı (sadece bağımlılar için) olmak üzere iki ana toplantı türü vardır. Toplantılar biçimsel olarak çok çeşitlidir. Örneğin: Katılım, konuşmacı, soru-cevap, konu tartışması veya bunların birleşimleri. Her toplantının işlevi daima aynıdır. Kişisel iyileşme için uygun ve güvenilir bir çevre sağlamak. Birbirlerinin iyileşmelerine yardımcı olan bağımlılar NA’nın temelidir. Üyeler iyileşmedeki deneyimlerini konuşmak için düzenli olarak toplanırlar. Daha deneyimli üyeler ki bunlar rehberler olarak bilinirler daha yeni üyelerle bireysel olarak çalışırlar. NA programının özü On iki basamaktır. Bu “basamaklar” iyileşmeye pratik bir yaklaşımın ana hatlarını çizen bir dizi kılavuzdur” açıklamasını yaptı.

İYİLEŞME MÜMKÜN

12 Basamak kılavuzunu izleyerek ve diğer üyelerle yakın temasta çalışarak, bağımlıların uyuşturucu kullanmayı durdurmasını ve günlük yaşantının meydan okumalarıyla yüzleşmeyi öğrenmesini amaçladıklarını söyleyen üye,  “Adsız Narkotik dinsel bir organizasyon değildir ve herhangi bir inanç sistemini dayatmaz. Dürüstlük, açık fikirlilik, inanç, isteklilik ve alçakgönüllülük gibi gündelik yaşamda uygulanabilecek temel ilkeleri öğretir. Ruhsal ilkelerin pratikte uygulanış özellikleri birey tarafından belirlenir. NA’da iyileşme belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleşen mucizevi bir tedavi değildir. Sürekli ve kişisel bir işlemdir. Üyeler katılmak için bireysel bir karar alır ve kendi hızında iyileşir” ifadelerini kullandı.

İYİLEŞME SADECE KULLANMAMAK DEĞİLDİR

Pek çok kişinin iyileşmenin yalnızca bir uyuşturucu kullanmama meselesi olduğunu düşündüğünü belirten adsız üye, kullanmaya dönüşü tamamen bir başarısızlık işareti ve uzun uzak durma dönemlerini de bütünüyle başarı işareti olarak görüldüğünü belirtti.  Adsız Narkotik iyileşme programının içinde olanların bu algılamanın fazlasıyla basit olduğunu öğrendiklerini ifade eden üye, “ Arkadaşlık birliğimizle bir süre ilişkisi olmuş bir üye için kullanmaya dönüş, programın daha özenle uygulanmasına yol açan sarsıcı bir deneyim olabilir. Aynı şekilde, uzun dönemler boyunca uyuşturuculardan uzak durmuş bazı üyelerin, dürüst olmamaları ve kendilerini kandırışlarının onları hala tümüyle iyileşmeyi ve toplumda kabul görmeyi keyifle yaşamaktan alıkoyduğunu gözledik. Ancak, tam ve sürekli uzak durma, NA gruplarındaki diğerleriyle yakın ilişki ve özdeşleşme yine de gelişim için en iyi zemindir. Tüm bağımlılar temelde aynı olmakla birlikte, bireyler olarak, hastalık derecesinde ve iyileşme hızında değişkeniz. Öyle zamanlar olur ki, bir kullanmaya dönüş tam özgürlük zeminini hazırlar. Başka zamanlarda, o özgürlük ancak bir kriz geçene dek, kıyamet de kopsa, uzak durmaya dört elle ve inatla sarılarak elde edilebilir. Hiç değilse bir süre için kullanma ihtiyacını veya arzusunu pekâlâ kaybedebilen, dürtüsel düşünce ve zorunlu eylem üzerinde seçim sahibi olan bir bağımlı, iyileşmesinde belirleyici olabilecek bir dönüm noktasına ulaşmıştır” şeklinde konuştu.

KÖTÜNÜN YERİNE İYİYİ KOYMAK

İyileşebilmek için uyuşturucuları bırakmanın ardından oluşan boşluğun yerine iyi hissettiren uğraşlar konarak doldurulabileceğini belirten üye, asıl bağımsızlık ve özgürlük duygusunun zaman zaman burada, dengede yattığını ifade ederek, “Tek başına dışarı adım atmak ve tekrar kendi yaşamımızı yönetmek bir süre sonra bizi cezp eder. Halbuki iyileşme kendimizden üstün bir güce dayanmaktan ve empati anlarında başkalarına verdiğimiz ve onlardan aldığımız yardımdan gelir. İyileşmemizde çoğu zaman eski kabuslar yakamıza yapışacaklardır. Yaşam yine anlamsız, tekdüze ve sıkıcı hale gelebilir. Yeni fikirlerimizi tekrarlamaktan zihnimiz yorulabilir ve yeni uğraşlarımızdan fiziksel olarak yorulabiliriz. Oysa biliriz ki bunları tekrarlamayı bırakırsak mutlaka eski alışkanlıklarımıza döneceğiz. Eğer sahip olduğumuzu kullanmazsak, onu kaybedeceğimizden kuşkulanırız. Böyle zamanlar gelişimimizin en fazla olduğu dönemlerdir. Zihnimiz ve bedenimiz tüm bunlardan yorulmuş gibidir, oysa değişim ve gerçek dönüşümün dinamik güçleri içeride, derinlerde içgüdülerimizi dönüştürecek ve yaşamlarımızı değiştirecek cevapları bize vermek için çalışıyor olabilirler” dedi.

İÇTEN GELEN İYİLEŞME

Hedeflerinin yalnız fiziksel olarak uzak durmak değil, on iki basamak yoluyla düşünce biçiminde kalıcı bir düşünce oluşturmak olduğunu belirten adsız üye, “Kendimizi geliştirmek gayret ister ve kapalı bir zihne yeni bir fikri işlemenin dünya üzerinde hiçbir yolu olmadığına göre, bir şekilde açılım yapılmalıdır. Bunu kendimiz için ancak biz yapabileceğimizden, görünüşte ayrılmaz olan iki düşmanımızı; kayıtsızlık ve ertelemeyi tanımamız gerekir. Değişime direncimiz adeta içimize işlemiştir ve ancak bir tür nükleer patlama herhangi bir dönüşüm veya başka bir eylem tarzı ortaya çıkaracaktır. Bir kullanmaya dönüş, şayet ölmez sağ kalırsak, paramparça etme işleminin düğmesine basabilir. Bir kullanmaya dönüş ve bazen bir yakınımızın bunu izleyen ölümü bizi ciddi kişisel eylemin zorunluluğuna uyandırma işlevini görebilir” ifadelerini kullandı.

YENİ BİR SEÇENEK

Uyuşturuculara olan fiziksel duyarlılıkları nedeniyle kendilerinden üstün, yıkıcı bir gücün tamamen pençesinde olduklarını, yolun sonunda, uyuşturucularla ya da uyuşturucusuz, artık kendilerini bir insan olarak işlev göremedikleri bir halde bulduklarında aynı açmazla yüzleştiklerini belirten adsız üye, “Yapılacak ne kaldı? Şu alternatif kalmış gibidir: Ya gitmemek için elimizden geleni yaparak yine de hapishaneler, hastaneler veya ölüme doğru gideceğiz, ya da yaşamak için yeni bir yol bulacağız. Geçmiş yıllarda pek az bağımlı bu son seçeneğe sahipti. Bugün bağımlı olanlar daha şanslılar. Tarihte ilk kez, basit bir yol birçok bağımlının hayatında kendini kanıtlamaktadır. Bu hepimize açıktır. Adsız Narkotik olarak bilinen bu yol basit – dinsel olmayan – ruhsal bir programdır. On beş yıl kadar önce bağımlılığım beni tam bir güçsüzlük, işe yaramazlık ve teslimiyet noktasına getirdiğinde NA yoktu. AA’yı buldum ve o arkadaşlık birliği içinde problemlerine cevabı o programda bulmuş bağımlılarla tanıştım. Oysa biliyorduk ki pek çokları hala düş kırıklığı, sefalet ve ölüm yokuşundan aşağı iniyorlardı çünkü alkolik ile özdeşleşemiyorlardı. Kimlik buluşları yüzeysel belirtilerdeydi; duyguların daha derin düzeyinde değildiki burada empati tüm bağımlı kişilerde şifa verici bir terapidir” açıklamasını yaptı.

ÇALIŞIRSAN ÇALIŞIR

Diğer birkaç bağımlı ve programa büyük inancı olan bazı AA üyeleri ile, 1953 yılının temmuz ayında şimdi bilinen adıyla Adsız Narkotik’i kurduklarını belirten NA üyesi, başlangıçtan itibaren her bağımlının temiz kalabileceğine kendini inandırması için ihtiyaç duyduğu özdeşleşmeyi yıllardır iyileşen başkalarının örneklerinde bulacağını hissettiklerini ifade etti. Esasen ihtiyaç duyulanın özdeşleşme olduğunun geçen yıllarda kendini kanıtladığını ifade eden üye, “Empati olarak adlandırdığımız o tanıdık gelme, inanç ve imanın sözsüz dili, içinde zamanı hissedebildiğimiz, gerçeğe dokunabildiğimiz ve birçoğumuzca çoktan kaybedilmiş ruhsal ilkeleri tanıdığımız atmosferi yarattı. İyileşme programımızda sayıca ve güçte büyüyoruz. Daha önce bu kadar temiz bağımlı, kendi seçimleriyle ve özgür toplumda, canlarının çektiği her yerde, tam bir yaratıcı özgürlük içinde iyileşmelerini sürdürmek için asla toplanamamışlardı. Hatta bağımlılar bile bunun planladığımız gibi yapılamayacağını söylediler. Açıkça duyurulan toplantılara inanıyorduk ve artık başka grupların denemiş oldukları gibi saklanmak yoktu. Bağımlının günlük hayattaki problemleriyle ne kadar erken yüzleşirse, ancak o kadar çabuk gerçek anlamda üretken bir vatandaş haline geleceğini hissettik. Eninde sonunda zaten kendi ayaklarımız üzerinde durmak ve hayatla hayatın şartlarında yüzleşmek zorundayız, öyleyse neden en baştan olmasın. Tabii bundan ötürü birçokları kullanmaya döndü ve birçokları tamamen kayboldu. Oysa birçokları kaldı ve bazıları sonradan geri geldiler. İşin parlak yanı, şimdi üyelerimizin birçoğunun tamamen uzak durma sürelerinin uzun ve yeni gelene daha iyi yardım edebiliyor olması gerçeğidir. Onların basamak ve geleneklerimizin ruhsal değerlerine dayalı tutumları programımıza artış ve birlik getiren dinamik güçtür. Şimdi biliyoruz ki bıkkınlık veren o eski yalan “Bir kez bağımlı olan daima bağımlıdır’’ tamamen yanlış bir inançtır” Çalışırsan değişim mümkündür ve çalışır” dedi.

Haber Merkezi