Kocaoğlu’ndan Suriye mesajları

Hollanda Koalisyon Ortağı ile Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü’nü ağırlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Suriyeli mülteciler konusunda çok önemli mesajlar verdi


  • Oluşturulma Tarihi : 09.12.2015 08:58
  • Güncelleme Tarihi : 09.12.2015 08:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kocaoğlu’ndan Suriye mesajları

Hollanda Koalisyon Hükümeti ortağı Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin (PvdA) Lideri Diederik Samsom ile Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü ve Hollanda Temsilciler Meclisi Üyesi Kati Piri, göç konuları ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sınırlamalar hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret etti.

Başkan Kocaoğlu’nun makamında ağırladığı heyette Ankara Hollanda Büyükelçiliği Başkatibi Erik van Oudheusden ile Hollanda İzmir Fahri Konsolosu Oğuz Özkardeş de yer aldı. Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma sonrası önümüzdeki süreç için Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu’nun öngörüsünü soran Samsom, “Bu probleme birlikte çözüm bulmak durumundayız” dedi.

AB ile belli bir noktada mutabakata varılmasını, çalışmaların karşılıklı yürütülmesini ve belli komisyonlar kurulmasını yararlı bulduğunu ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, “Burada özellikle Suriye’den gelen mültecilerin barınma, beslenme imkanları ve çalışma ortamının sağlanması gibi konular var. Esas problem istihdam. Bizi esas düşündüren bu. Burada istihdam ve yerleşim sorunlarının hep birlikte ele alınması gerekiyor” diye konuştu.

“ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR”

Suriye’de çatışma, gerginlik, savaş devam ettiği sürece göçün durdurulamayacağına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, “Bu çatışma ortamı uzadığı müddetçe mültecilerin tekrar vatanlarına dönme şansları, arzuları, istekleri de giderek azalıyor ve hemen hemen minimuma iniyor. 2 milyonu aşkın insandan bahsediyoruz. Biz bunun ne kadarını eğitebiliriz, barındırabiliriz, ne kadarına yiyecek sağlayabiliriz; hepimizin gücünü aşan bir konu bu. Hepimiz sorunu biliyoruz, çözüm yollarını da söylüyoruz. Ama eyleme geçtiğimiz zaman, ‘hadi ne yapacağız’ diye ayağa kalktığımız zaman önümüzdeki problemin büyüklüğü karşısında yapabileceklerimizin sınırlı olduğunun farkına varıyoruz. Konuşurken, anlatırken hep aynı fikirdeyiz. Ama işi yapmaya başladığımızda sorunlar çığ gibi büyüyor” diye belirtti.

“ÖLÜMÜ GÖZE ALAN İNSANLARI KONTROL ETMEK ZOR”

Türk yetkililerin sınırlarda olanakları nispetinde yeterli kontrolü yaptığını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Türkiye’nin Suriye ile 800 kilometrenin üzerinde sınırı var. Ege bölgesine baktığımız zaman, sadece İzmir’in deniz kıyı sınırı 622 kilometre. Buna diğer illeri de kattığımız zaman ciddi bir sınır var. Bu sınırın sahil güvenlik olsun, emniyet olsun, yapılan anlaşma çerçevesinde elinden geldiğince korumaya çalışıyor. Ama en zor kontrol edilen şey, hayatını hiçe sayıp ölümü göze alan insanın davranışlarıdır” dedi.

“BARIŞTA TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÖNEMLİ”

Barış sürecinde Türkiye’nin rolünün ne olması gerektiğini konusundaki soru üzerine görüşlerini belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “En çok etkilenen ülke olarak, barışın tesisinde Türkiye’nin rolünün önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye politikasında herkesin hata yaptığını düşünüyorum. Geçmişte hata yapanların bu sorunu çözmesi için çok büyük emek ve fedakarlıkta bulunması gerekmektedir. Gelecekte tesis edilmesi gereken barışın nasıl çözülmesi gerekeceğinin yol ve yöntemleri, geçmişte yapılan hatalarda saklı. Oraya takılıp kalmamak ama orayı da yok saymamak, orada yapılanları bilerek bugün barışı tesis etmeye çalışmamız gerekmektedir” dedi.

AVRUPALI SOSYAL DEMOKRATLARA DÜŞEN GÖREV…

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü ve Hollanda Temsilciler Meclisi Üyesi Kati Piri’nin “Merkezi hükümet bizden para yardımı, vizelerin kalkması ve AB’ye giriş sürecinin tekrar masaya yatırılmasını şart koştu. CHP olarak siz bu anlaşmayı yapsaydınız ne isterdiniz? Neyi pazarlık konusu yapardınız” sorusunu Başkan Aziz Kocaoğlu şu şekilde yanıtladı: “AB, Türkiye’yi dışarıda tutarak Orta Doğu’da yaşanan problemlerden kendini koruyup soyutlayamıyor. Türkiye ve tüm vatandaşları Avrupa kapısında çok fazla bekletildiğinden, AB’ye eski oranda sıcak bakmıyor. Bu coğrafyada Müslümanlar içerisinde gelenekleri olan ve demokrasiyle, cumhuriyetle, laiklikle idare edilen tek ülkeyiz. AB ya bizim ilişkileri hızlandırarak Türkiye’nin demokrasi, insan hakları entegrasyonunda hızlanmasını ve batıya yaklaşmasını sağlayacak ya da Türkiye Ortadoğu’daki problemleri getirip Avrupa’nın sınırına koyacak. AB böyle bir durumla karşı karşıya. Biz sosyal demokratlar olarak AB sürecinin bir an önce hızlanmasını, büyük adımların atılmasını istiyoruz. Bunu ülkemizdeki hukuk sisteminin, insan haklarının ve demokrasinin gelişmesi için istiyoruz. Özellikle tüm Avrupa’daki sosyal demokrat partilerin bunu savunması ve çalışması gerekmektedir. Bizim ülkemizde problemler olsa da gelişmiş insan gücümüz, gelişmiş sayılabilecek de bir ekonomimiz var. Türkiye öyle bir noktada ki, ya en kısa zamanda AB ile entegre olacak ya da çok kısa bir süre sonra insan hakları ve demokrasi açısından çok farklı bir yere savrulacak. O zaman AB-Türkiye ilişkisi diye bir şey söz konusu olmayacak.”

Haber Merkezi