"Sorulara bıkmadan cevap vermeliyiz"

EMİNE ŞEKER

Vedide Baha Pars İlkokulu’nun Müdürü Çağdaş Onur Züngür, 1979 yılında Erzincan ilinde doğduğunu, ilk ve orta öğrenimini Erzincan’da tamamladığını belirterek, Bornova ilçesinde yer alan Suphi Koyuncuoğlu Lisesi’nden mezun olduğunu ifade etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdiğini söyleyen Züngür, sonrasında Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisansa başladığını dile getirdi. Züngür, Hakkari ili Yüksekova İlçesine öğretmen olarak atandığını belirterek, Hakkari’de bir yıl öğretmenlik ve üç yıl okul müdürlüğü yaptıktan sonra İzmir´ e atandığını söyledi. Bornova’da çeşitli okullarda 7 yıl Müdür Yardımcılığı, 3 yıl Müdür Başyardımcılığı yaptığını da belirten Züngür, sonrasında 2014 yılının Aralık ayında Vedide Baha Pars İlkokulu’na okul müdürü olarak atandığını anlattı.

DÜŞLÜYORUZ, DÜŞÜNÜYORUZ, GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ

Züngür, duyarlı, bilinçli, kendisiyle ve çevresiyle barışık bireyler yetiştirmeyi misyon edindiklerini belirterek, okulun vizyonu da şu şekilde açıkladı: “Düşlüyoruz, düşünüyoruz, gerçeğe dönüştürüyoruz.” Züngür, Vedide Baha Pars İlkokulu’nun öğrenim şeklinin tam gün olduğunu belirterek, “Okulumuz bünyesinde 32 derslik, çalışan 42 öğretmen ve eğitim öğretim hayatını devam ettiren 841 öğrencimiz var. Okulumuzun Bornova İlçesi Yılın Kaliteli Ekip Kategorisinde İlçe üçüncülüğü, Yılın Kaliteli Okulu Kategorisinde de İlçe ikinciliği mevcut” dedi.

OKUL ÇEVRESİNDEN ETKİLENEN BELKİ DE TEK KURUM

Vedide Baha Pars İlkokulu’nun bulunduğu çevrede ağırlıklı olarak göçmen vatandaşların yaşadığını belirten Züngür, “Mahalle sakinlerimizin ve okulumuzun velilerinin eğitim ve öğretime bakış açıları oldukça çok iyi durumda. Kendisini yetiştirmiş ve geliştirmiş veli profiline sahibiz. Velilerimiz her konuda bilinçli oldukları için bize de her konuda yardımcı oluyorlar. Yaklaşık 4 ay boyunca bu okuldayım. Ama ben hiçbir zaman yabancılık çekmedim. Sanki bu mahallede doğmuşum ve büyümüşüm gibi hissediyorum. Okul, çevresini etkileyen ve çevresinden etkilenen belki de tek kurum. Şöyle ki öğrencileriyle çevresini etkiliyor. Velilerimizin yardımlarıyla, ilgisiyle, alakasıyla ve bağışlarıyla da çevresinden etkileniyor. Ekonomik durumu iyi olmayan veli profiline sahip okullar veliden destek göremediği için okulun durumunu etkiliyor. Ancak bizim okulumuzda böyle bir sıkıntı yok. Çünkü bizim velilerimizin gelir durumları orta seviyede. Velilerimiz çocuklarının daha iyi şartlarda iyi bir şekilde eğitim alabilmeleri için bize hem maddi hem de manevi anlamda destek oluyorlar” ifadelerini kullandı.

KÜTÜPHANEYİ ÖNEMSİYORUZ

Züngür, öğle arasında yemek yemek için bazı öğrencilerin eve gittiğini belirterek, bazı öğrencilerin ise okulda yemek yediklerini söyledi. Züngür, “Çocukların öğle arasında eve gidebilmeleri için öncelikle velilerden izin dilekçesi aldık. İzin veren velilerin çocuklarına dışarı çıkabilmeleri için kart çıkarttık. Öğrencilerimiz eve gidebilmek için kartlarını gösterip çıkıyorlar. Kartı olmayan öğrencilerimizi çıkarmıyoruz. Eve gitmeyen öğrencilerimiz yemeklerini okulda yemek zorunda kalıyorlar. Atıl durumda olan spor salonunu öğrencilerimizin öğle aralarında yemek yiyebilmeleri için kullanır hale getirdik. Masa ve sandalyeler yerleştirdik. O alanı yemekhane şeklinde düzenlemeye çalıştık. Okulumuzda yemek çıkmıyor ama ailelerinin ya da çocukların evden gelirken getirdikleri beslenmeleri tüketmeleri için bir düzenleme yaptık. Daha iyi bir hale gelmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Okulumuzun bir diğer eksiği ise çok amaçlı salonumuzda araç ve gereçlerin olmaması. Hayırsever vatandaşlarımız ile görüştük. Görüşmelerimiz halen devam etmekte. En kısa zamanda da çok amaçlı salonumuzu kullanılır hale getireceğiz. Öğrencilerimiz için bu sene başında okulumuz bünyesinde kütüphane oluşturduk. Kütüphanemizin bulunduğu alan küçük ama her çeşit kitap mevcut. Biz kütüphaneyi önemsiyoruz. Kitap okuma alışkanlığını çocuklarımıza kazandırmamız gerekiyor. Öğrencilerimiz için kütüphane kartları oluşturarak öğrencilerimize dağıttık” şeklinde konuştu.

ÖĞRENCİLERİ YETENEKLERİNE GÖRE YÖNLENDİRMEK LAZIM

İlkokul öğrencilerine yönelik sosyal aktiviteleri ve sportif faaliyetleri önemsediklerini vurgulayan Züngür, oyun ve fiziki etkinlikler dersi kapsamında yarışmalar düzenlediklerini söyledi. Züngür, “’Fasulye torbası atma’ ve ‘zıplama’ adlı yarışmaları sınıflar kendi arasında tamamladı. Finale kalan takımı ilçede gerçekleşecek olan yarışmalara göndereceğiz. Profesyonel düzeyde okçuluk ile uğraşan öğrencimiz ve artistik-jimnastik dalıyla ilgilenen kendini geliştiren yaklaşık 6 öğrencimiz var. Bu tür aktiviteleri öğrencilere tanıtarak anlatmak gerekiyor. Yeteneklerine göre yönlendirmek lazım. Öğrencilerimizin kendilerini geliştirerek ilerlemelerini istiyoruz. Okulumuz bünyesinde açmış olduğumuz halk oyunları kursu da var. Yaklaşık 80 öğrencimiz halk oyunları kursuna devam ediyor. Sosyal aktiviteler açısından velilerimiz de ilgili ve alakalılar” diye konuştu.

 EĞİTİM, HEM BİREY İÇİN HEM DE TOPLUM İÇİN ÖNEMLİ

Züngür, eğitimin ülkelerin ekonomik seviyesinin artışı konusunda oldukça önemli olduğunu dile getirerek, eğitimin dönüşünü Türkiye olarak biraz geç alındığını ifade etti. Züngür, “Ancak geç de olsa bir ülkenin kalkınmasında, güçlenmesinde ve teknolojiyi kullanamasında oldukça etkili. Bu yüzden eğitim hiçbir zaman olmadığı kadar artık ülkemizde önemli bir kavram. Eğitim öncelikle aileden başlıyor. Bunun için öncelikle ailelerin kendilerini geliştirerek yetiştirmesi gerekiyor. Eğitimin hem birey için hem de toplum için çok büyük bir önemi var. Bu yüzden artık biz ezberciliği bir kenara bıraktık. Önemli olan bilgiyi öğrenciye ezberletmek değil. Bilgiye nasıl ulaşıldığını ve ulaştıktan sonra o bilgiyi nasıl kullanacağını öğretmeye çalışmalıyız” dedi.

DOĞRU YOLDA YÜRÜMELERİNİ SAĞLAMAK YAŞAM FELSEFEMİZ OLMALI

Öğretmenlerin kişiye yol gösterici sözleri ve dikkat çekici anlamlı ifadelerinin hala birçok kişinin aklında olabileceğine dikkat çeken Züngür, sözlerini şöyle tamamladı: “’Öğretmenim sayesinde’ diye başlayan çok hikaye duymuşuzdur. Öğrencisinin hayatına dokunan, belirli bir yolda ilerlerken küçük bir dokunuşla kişinin hayatını bambaşka bir yola çeviren,  zeki olup maddi olanaklardan yoksun öğrencilere yol gösteren, resim ya da müzik yeteneğini fark edip bu öğrencilerimizi sanata yönlendiren, belirli bir spor dalında başarılı olacağına inandığımız öğrencileri spora teşvik eden yine öğretmenlerimizdir. Mutluluğa layık öğrencilerimizi, eğitim hayatlarında daha yükseklere çıkarmak, onları gülümsetmek, yol göstermek, umutla yaşamalarını sağlamak ve motive etmek hepimizin görevi olmalıdır. Bizleri model alan çocuklarımıza, iyi birer ebeveyn olmalı ve özgüven aşılamalı, fikirlerini şekillendirmeleri için cesaretlendirmeli, hobilere özendirmeli ve onların sorularına bıkmadan cevap vermeliyiz.  Özgüven hayatta başarılı ve mutlu olabilmenin en önemli belirleyenidir. Onların hayatlarında bir iz bırakmak, doğru yolda yürümelerini sağlamak bizlerin yaşam felsefesi olmalıdır. Başkasının çocuğuna kendi çocuğu kadar üzülmeyi, sevinmeyi başaran öğretmenlerimiz sayesinde geleceğimizi şekillendireceğimize inanıyorum.”

VEDİDE BAHA PARS İLKOKULU’NUN TARİHÇESİ NEDİR?

Okulumuz, Altındağ Arapkuyu Mevkii’nde bulunan 3 pafta, 3647 parselde tescilli gayrimenkul olup, 6830 metrekaredir. Çevre ihtiyacı düşünülerek Sevim Hancı adına kayıtlı bu gayrimenkul, 12.07.1968 yılında maliye hazinesine tescil edilerek hemen okul inşasına başlanmıştır. 1969-1970 Eğitim-Öğretim yılında hizmete giren okulun adı bulunduğu semtten dolayı “Altındağ Ortaokulu” olarak belirlenmiştir. 1997-1998 Eğitim-Öğretim yılından itibaren 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi nedeniyle, eğitimci yazar Vedide Baha Pars Hanımefendi’nin adı verilerek  “Vedide Baha Pars İlköğretim Okulu” olarak değiştirilmiştir. 4+4+4 eğitim sistemine geçişi ile birlikte okulumuz, “Vedide Baha Pars İlkokulu” olarak değiştirilmiştir.

Haber Merkezi