- İzmir
- 25.11.2025 15:33
''Erkek İlçe''nin kadın başkanından 24 saatlik anlamlı nöbet
Kadına yönelik şiddete karşı 24 saat nöbet tutan Başkan Helil Kınay, “Adalet işlemedikçe bu acılar bitmeyecek” diyerek Türkiye’de kadınların yaşadığı eşitsizliğe dikkat çekti.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : BERKAY ERDEN
Kadına Yönelik Şiddet İle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay'dan önemli açıklamalar geldi.
İlçede yer alan Kadın Hakları Parkı'nda kadınlara yönelik şiddet ile mücadelenin önemine vurgu yapmak için 24 saatlik nöbet tamamlayacak olan Kınay, parkta yaptığı açıklamalar ile Türkiye’de eşitlik ve hukukun yeterince iyi işlemediği için kadınların ve çocukların büyük acılar çektiğini söyledi. Kendilerine gelen yardım taleplerinin ana nedeninin yoksulluk olduğunu ifade eden Kınay, ilçede gerçekleştirdikleri sosyal destekler ile vatandaşların temel haklarını güvence altına almayı amaçladıklarını söyledi.

KINAY: SES ÇIKARMADIKÇA BU ACILAR YAŞANACAK
Günün anlam ve önemine ilişkin görüşlerini paylaşan Kınay, Türkiye’de adalet olmadıkça büyük acılar yaşanmaya devam edeceğini belirtti. Bu duruma dikkat çekmek için 24 saatlik bir nöbet tuttuğunu ifade eden Kınay, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, Karabağlar’daki Kadın Hakları Parkı’nda 24 saatlik nöbetteyiz. Dün gece yarısı başladığımız bu nöbetle birlikte; her gün, her saat, her dakika kaybettiğimiz kadınlarımız, eşler, anneler, sevgililer, dostlar ve çocuklar için sesimizi büyütüyoruz. Ve biliyoruz ki; bu ülkede adalet olmadıkça, hukuk işlemedikçe, sustukça ve sesimizi çıkarmadıkça bu acıları daha çok yaşayacağız. Bu yüzden 24 saat boyunca tutacağımız nöbette herkesin sesi olmaya, herkesi ses çıkarmaya ve bu çağrımıza ortak olmaya davet ediyoruz” dedi.

KADINLARIN İSTENMEDİĞİ ORTAMDA SES ÇIKARDIK
Karabağlar’ın ‘erkek bir ilçe’ olarak tanımlandığını dile getiren Kınay, 500 kadınla birlikte gece yarısı düzenledikleri yürüyüşle seslerini duyurduklarını belirterek, “Uygulanması gereken politikalar belli; adaletin, eşitliğin ve hukukun uygulanması gerekiyor. Ancak bugün bu ülkede bunların hiçbiri işlemediği için en büyük acıyı kadınlar ve çocuklar çekiyor. 24 saat boyunca burada nöbet tutarken en çok dikkat çekmek istediğimiz konu da bu. Karabağlar, İzmir’de çoğu zaman bir ‘erkek ilçe’ olarak tanımlanıyor. Geçtiğimiz aylarda Karabağlar sokaklarında yaklaşık 500 kadınla, gece yarısı bir yürüyüş gerçekleştirdik. Kadınların sokakta olmasının istenmediği, karanlıkta sesinin duyulmasının tercih edilmediği bir ortamda, sözlerimizle ve sloganlarımızla yürüdük. Geçen yıl yine bu parkta 24 saat nöbet tutmuştuk. Bu yıl da aynı süreci sürdürüyoruz. Biz sokakta, parklarda, kamusal alanlarda istediğimiz saatte özgürce yürüyebildiğimiz, sözümüzü rahatça söyleyebildiğimiz bir ülke için mücadele ediyoruz. Bu nöbet de bunun bir parçası” şeklinde konuştu.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKILMASI ŞİDDETİ ARTIRDI
İktidar tarafından yapılan uygulamaların kadının üzerindeki baskıyı artırdığını belirten Kınay, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının kadına yönelik şiddeti artırdığını söyledi. Kadın belediye başkanı olarak yerelde kadının görünür olması için çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Kınay, “Bugün ülkemizde kadının yok sayıldığı bir süreçten geçiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı yasanın uygulanmamasıyla birlikte şiddetin arttığı, kadının daha korunmasız bırakıldığı bir dönemdeyiz. İktidar tüm bu uygulamalarla kadının üzerinde baskı kurmaya devam ederken, biz yerel yönetimlerde özellikle kadın belediye başkanları olarak kadının görünürlüğünü artıran, dayanışmayı büyüten sosyal politikalar hayata geçiriyoruz. Burada olduğu gibi daha çok bir arada olabileceğimiz, sokakta buluşabileceğimiz etkinlikler düzenliyoruz. Kadınların iş dünyasına adım atabilmesi, ekonomik özgürlüğünü kazanabilmesi için iş olanaklarını artırıyoruz. Kadın kooperatifleri, çeşitli etkinlikler, sağlıkla ilgili çalışmalar, sosyal ve kültürel aktivitelerle kadının kendini geliştirmesine katkı sağlıyoruz. Bunun yanında dayanışmayı güçlendirmek için hukuki, psikolojik ve sosyal destekler de sunuyoruz. Yani aslında hiçbir kadının kendini yalnız hissetmemesi için ulaşabildiğimiz her kadına, her çocuğa, her aileye dokunmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
BİRİNCİ SIRADA YOKSULLUK GELİYOR
Kendilerine ulaşan yardım taleplerinin ana nedeninin yoksulluk olarak tanımlayan Kınay, istihdam ofisi, askıda oyuncak gibi sosyal destek uygulamaları ile ilçedeki vatandaşlara destek olduklarını belirtti. Sosyal devletin işlemediği noktalarda kısıtlı bütçeler ile halkın yanında olmaya devam ettiklerini aktaran Kınay, açıklamalarını şu şekilde noktaladı:
“Şu anda nöbetteyiz ve burada aynı zamanda açık ofis uygulamamız var. Biz iki haftada bir mahallelerde vatandaşlarımızla buluşup sorunları dinliyoruz. Bize ulaşan taleplerin birinci sırasında yoksulluk geliyor. İşsizlik, asgari ücretle geçinememek, emekli maaşıyla ay sonunu getirememe, sosyal yardım talepleri… Temel belediyecilik hizmetlerinden çok, sosyal sorunlar üzerinden gelen başvurular artmış durumda. Türkiye genelinde olduğu gibi, bu başvurulara yetişebilmek için çalışıyoruz ama ilgili kurumlar gereğini yapmadığı sürece yerel yönetimlerin destekleri sınırlı kalıyor. Sosyal güvencenin olmadığı, sosyal devlet ilkesinin işlemediği bir yerde biz de elimizden geleni yaparak dayanışmayı güçlendirmeye çalışıyoruz. Karabağlar’da yaklaşık 3 bin aileye sosyal destek kartı sağlıyoruz. Gıda desteği, sosyal market, kırtasiye yardımı, eğitim desteği, Karabağlar Belediyesi Eğitim Merkezi (KARBEM) Dershanesi, öğrenci yurdumuz, spor destekleri; anne ve bebek destek paketleri gibi çalışmalarımız var. Askıda mobilya, askıda kırtasiye, askıda oyuncak, askıda kıyafet, askıda ekmek gibi uygulamalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca istihdam ofisimiz aracılığıyla iş olanaklarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Tüm bunlar belediyelerin kısıtlı bütçeleriyle yapılmış küçük destekler. Esas çözüm; doğru politikalarla, sosyal devlet güvencesiyle vatandaşların temel haklarının güvence altına alınmasıdır.”
Kaynak : BERKAY ERDEN
