4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi’nden güçlü Türkiye mesajı

4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi’nde, kadınların ekonomide, siyasette ve toplumsal hayatta eşit temsilinin kalkınmanın temel taşı olduğu vurgulanırken, “Kadın varsa güçlü Türkiye var” mesajı öne çıktı


  • Oluşturulma Tarihi : 18.02.2025 12:07
  • Güncelleme Tarihi : 18.02.2025 12:07
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi’nden güçlü Türkiye mesajı

KEMAL ÖZKURT / Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen 4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongrede, kadın emeğinin değersizleştirilmeden desteklenmesi gerektiği, eşitlik anlayışının tüm topluma yayılması gerektiği görüşü paylaşıldı. Açılış konuşmalarını İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İZTO Başkanı Mahmut Özgener, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, REV Holding Başkanı Burcu Çetinkaya ve BASİFED Başkanı Semiha Güneş yaptı. Konuşmalarda toplumsal cinsiyet eşitliğinde halen geride kalınan noktalar ele alınırken, kadın emeğinin sürdürülebilir bir sistemle güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

DESTEK DEĞİL, DEĞER VERMELİYİZ

Kadınlarla ilgili birçok alanda sıkıntıların ve eksikliklerin olduğunu belirten İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, “Olan hiçbir şeyi yeterli görmüyorum ama çok da karamsar değilim. Çünkü yaklaşık 21 yıl önce, uzun süre kadın çalışmaları içinde bulunduğum dönemde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne olduğunu anlatmakta zorlanıyorduk. İnsanlar gerçekten anlamıyordu. Ama bugün bir konuşmacının bir sözünde sadece ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ geçmesi bile bu işin artık anlaşıldığını gösteriyor. Bu alanda ciddi ilerlemeler olduğunu memnuniyetle söylemek istiyorum. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana kadın konusunda kat edilen mesafelerin yeterli olmadığını biliyoruz. Kadın çalışmaları konusunda bir anlayış değişikliğine gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Akademide kadın oranı yüzde 47, erkek oranı yüzde 53. Ancak beklentimiz eşitlik olmalı. Kantarın topuzunun bir taraftan diğer tarafa kaymaması gerekiyor” dedi.

Kadın kooperatifleri konusunda da bir anlayış değişikliğine gidilmesi gerektiğini vurgulayan Vali Elban, “Sadece tarlada kalmış domateslerden salça yapıp harçlık elde etme anlayışından çıkılmalı. Sürdürülebilir bir sistem kurulmalı. Kadınların yaptığı ürünlere onlara destek olmak için acıyarak almak yerine üretilen ürünlere kadın eli değdiği için daha kaliteli, daha lezzetli olduğunu ifade etmeliyiz. “Bu ürünleri onlara destek olmak için getirdik” anlayışı yerine, “Bu ürünlere kutsal bir emek var, o yüzden getirdik” demeliyiz” diye belirtti.

ATATÜRK YAŞSAYDI BİZE NE DERDİ?

Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlar için başlattığı hareketin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen halen kadınlarla ilgili eşitsizliklerin konuşulduğunu dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Geçen bu zamandan sonra, kendimize ayna tuttuğumuzda halen kadınlarla ilgili eşitsizlikleri konuşuyor olmamız; halen kadınların eğitimde maruz kaldığı eşitsizlikleri, sosyal yaşamda dışlanmışlıklarını, iş yaşamında uğradıkları haksızlıkları ve siyasette maruz bırakıldıkları noktaları konuşuyoruz. Halen o başlangıçtan 100 yıl sonra iyi bir noktada olmadığımızı konuşuyoruz. Şunu da her zaman düşünmeden edemiyorum: Atatürk yaşasaydı acaba bize ne derdi? Nasıl bir puan verirdi?” diye konuştu.

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNİ SAVUNUYORUZ

4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi ile geçmiş ve gelecek arasında köprü olduklarını ifade eden BASİFED Başkanı Semiha Güneş "Bizim toplumsal başarısızlığımız, kadınlarımıza karşı kusurlu davranışımızdandır. Bir toplumun yarısı eylemsiz kalırsa, orada sosyal hayat felç olur. Bilim ve fen gerekli diyorsak, bunlara aynı derecede hem kadınlarımız hem de erkeklerimiz sahip olmalıdır. Kadınlar da erkekler gibi eğitilecek ve ortak hayatta erkeklerle beraber yürüyüp onlara dayanak olacaklardır. İşte o dayanaktır ki kadına özgürlüğün kapısını açan Medeni Kanun’u hayata geçiren ülkelerin başında geliyoruz. O dayanaktır ki her türlü baskı, zorbalık ve engellemelere rağmen, bugün hayatın içinde ve ülkenin gelişiminde söz sahibi olabiliyoruz. O dayanaktır ki, Atamızın bize gösterdiği yolda durmadan, yorulmadan, usanmadan yürümeye devam ediyoruz. Geçmişten aldığımız kıymetli mirası bugünlere taşımaya çalışıyoruz. Kadınların üniversitelerde, parlamentoda, belediyelerde, sivil toplum örgütlerinde ve iş dünyasında daha fazla görev almalarını; kadın girişimcilerin, mühendislerin, doktorların, öğretmenlerin, sanatçıların, sporcuların ve hayatın her alanındaki kadınların çok daha başarılı olmalarını istiyoruz. BASİFED olarak kadın-erkek eşitliğini, bu eşitliğin getirdiği birlikteliği ve zenginliği savunuyoruz" dedi.

KADIN VARSA GÜÇLÜ TÜRKİYE VAR

Bir ülkenin gelişmişlik seviyesini anlamak için karmaşık analizler yerine o ülkede yaşayan kadınların ne söylediğine bakmanın yeterli olduğunu dile getiren TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, "Bir kadına sorarsanız, yanıtı o ülkenin ekonomik refahını, toplumsal huzurunu ve demokrasisinin gücünü gözler önüne serer. Kadının sesi yükseldiğinde demokrasimiz güçlenir, kadının emeği değer gördüğünde ekonomimiz büyür. Kadının fırsatlara erişimi arttığında toplumsal refah da artar. Kadınlar güçlenmeden ekonomiyi büyütemeyiz. Ama ne yazık ki, bu sorunun yanıtı bizler için hâlâ umut kadar mücadeleyi de içeriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda Türkiye, 146 ülke arasında 127. sırada. Ne yazık ki Avrupa’nın en gerisindeyiz. Kadınların iş gücüne katılım oranı yalnızca yüzde 36,8. Oysa bu oran, gelişmiş ülkelerde yüzde 72. Ülkemizde kadınlar eğitimde, üretimde, siyasette ve girişimcilikte engellerle karşılaşmaya ne yazık ki devam ediyor. Bu tabloyu değiştirmeden kalkınmadan söz etmemiz mümkün değil. Dördüncü İzmir Kadın ve İktisat Kongresi, bu yönüyle sadece bir etkinlik değil, toplumsal dönüşüm için bir manifestodur. Bu manifestonun cümlesi şu olmalıdır, Kadın varsa ekonomi var; kadın güçlenirse Türkiye güçlenir” diye konuştu.

SİYASETTEKİ KADIN KONTENJANI KALKMALI

 Kadınların eğitim alması, çalışması, ekonomik özgürlük elde etmesinin çok önemsediğini fakat tüm bunlardan önce kadınların yaşamasının en önemli konu olduğunu belirten İZTO Başkanı Mahmut Özgener, “2024 yılında ülkemizde 394 kadın cinayeti işlendi ve 259 kadın şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Kadına yönelik şiddet, eğitim ve sosyal statü ayırt etmeksizin toplumun her kesimindeki kadınlarımızı tehdit eden bir konu olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu noktada şiddeti doğru tanımlamak önemlidir. Kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar ya da acı veren her türlü eylem bu kapsamda değerlendirilmelidir.  Bu yüzden kadınlarımızın bilinçlenmesini ve korkmadan gerekli adımları atabilmelerini hep beraber sağlamamız büyük önem arz ediyor. Gerek bakanlıklarımız gerekse yerel yönetimlerimizin kadına şiddeti önlemek için kurduğu mekanizmalar, bu nedenle büyük hayati önem taşımaktadır” dedi. Siyasi partilerin kadınlar için açtığı kontenjanlara tepki gösteren Özgener, “Kadınların merkezi ve yerel yönetimlerde siyasete katılımında erkek egemen parti yapılandırmalarında kadın kontenjanı gibi, adeta bir lütuf gibi lanse edilen yüzdelik oran belirleme yaklaşımının kaldırılması gerektiğini vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ