- İzmir
- 20.04.2025 09:52
Avrupa’dan Türkiye’ye tonlarca atık gönderilmesini eleştiren Çevre Mühendisi Selma Akdoğan, “Ülkemizin atık ithalatı ile dünyanın çöplüğü haline getirilmesi kabul edilemez” dedi.
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Avrupa Birliği’nin (AB) resmi istatistik kurumu Eurostat, 2022 yılında ihraç edilen 32 milyon ton atığın en fazla Türkiye’ye gönderildiğini açıkladı. Bunun ardından bazı çevreci kuruluşlar Türkiye’nin ‘Avrupa’nın çöplüğü’ görülmesine tepki olarak, çeşitli çalışmalar gerçekleştirdi. Ancak ne yazık ki verilen tepkiler tam anlamıyla etkili olmadı ve Greenpeace Türkiye’nin verilerine göre AB ülkeleri ve İngiltere’den Türkiye’ye 2023 yılında 456 bin 507 ton plastik atık gönderildiği belirtildi. Bu kapsamda yerli ve yabancı birçok çevreci ve uzman, yeteri kadar denetlenmeyerek ülkeye giriş yapan atıkların hem insan sağlığı hem de çevre temizliği açısından tehlike arz ettiğini vurgulayarak; Türkiye’deki yetkililere ‘Avrupa’nın çöplüğü olma. Atık ihracatına dur de’ çağrısında bulundu. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Çevre Mühendisi Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan “Ülkemizde sektörde hammadde olarak kullanılmak üzere ithal edilen atıklar ile birlikte nelerin ülkemize girdiğinden emin olamıyoruz” diye konuştu.
Kontrolsüz tüketim ve buna bağlı oluşan atıkların küresel bir sorun haline geldiğini belirterek sözlerine başlayan Akdoğan, plastik atığın geri dönüşüm sürecinde doğru işlenmesi halinde oluşturabileceği sorunlara dikkat çekerek, “Pasifik Okyanusunda plastik atıklardan oluşan bir ada bulunuyor. Topraklarımız, nehirlerimiz, denizlerimiz atıkların tehditti altında. Mikro plastiklerin besin zincirindeki yolculuğu sofralarımıza kadar uzanıyor ve doğal yaşam ile birlikte sağlığımızı tehdit ediyor. Atık yönetim hiyerarşisine göre; atığın kaynağında önlenmesi, azaltılması, yeniden kullanım ve geri dönüşümü hedefleniyor. Ancak ülkemizde doğru bir atık yönetim süreci işletilemediğini görüyoruz. Oluşan atık miktarları artarken, atığı kaynağında ayrı toplayamıyor, geri dönüşüm ve bertaraf süreçlerini doğru yürütemiyoruz. Diğer yandan ülkemiz 2004 yılından bu yana Avrupa ülkelerinden atık ithal etmekte. AB verilerine göre; 2022 yılında Türkiye 12,4 milyon ton atık ile AB’den en çok atık ithal eden ülke olmuş. Ülkemizi 3,5 milyon ton atık ile Hindistan takip ediyor. AB’den ihraç edilen tüm demirli metal atıkların neredeyse yüzde 60’ını oluşturan 10,7 milyon ton Türkiye’ye ihraç edildi. 2018 yılına kadar dünya plastik atıklarının yüzde 45 ini ithal eden Çin, plastik atık ithalatını yasakladıktan sonra, plastik atık ihracatının Türkiye dahil Orta ve Doğu Avrupa’ya, Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerine yönlendiği gözlenmektedir” açıklamasında bulundu.
INTERPOL’ün 2022 raporuna göre, ihracat ülkelerinde, daha önce Çin’e ihraç edilecek olan büyük hacimli işlenmemiş yerel atıklarla başa çıkmak için hem yasadışı çöplüklere atık bertarafı hem de düzensiz atık yangınlarında kaza veya kasıtlı olarak önemli bir artış yaşandığının altını çizen Akdoğan, Türkiye’ye 2023 yılında 456 bin 507 ton plastik atık gönderildiğine dikkat çekerek, “İthal edilen atıklara ait denetim süreçlerinin nasıl işlediği, atık olarak gelen malzemenin türü, içeriği, hangi yöntemlerle nereye gittiği, nasıl kullanıldığı ile ilgili yeterli verilere sahip değiliz. Ülkemizde sektörde hammadde olarak kullanılmak üzere ithal edilen atıklar ile birlikte nelerin ülkemize girdiğinden emin olamıyoruz. Mevzuatımıza göre tehlikeli atıkların ithalatı yasak. Atıkların gerekli kontrol ve analizler yapılarak uygun koşullarda ithal edilmesi, çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşturmayacak şekilde geri dönüşüm süreçlerinin yürütülmesi gerekiyor. Ancak yaşanan örnekler baktığımızda sürecin sağlıklı yürüdüğünü söylemiyoruz. Gaziemir’de yıllardır bekleyen nükleer ve tehlikeli atıklar; Aliağa’ya söküm için ter türlü tehlikeli içerikten arındırılmış olarak getirilmesi gereken ancak taşıdıkları asbest ve diğer tehlikeli atıkları ile söküm işlemi tamamlanan Kuito ve Ethane gemileri; ülkemizin farklı yerlerinde yasadışı olarak atıldığı ya da gömüldüğü basın haberlerine de yansıyan atıklarla örnekleri çoğaltmak mümkün. Ülkemizin atık ithalatı ile Dünya’nın çöplüğü haline getirilmesi kabul edilemez. Merkezi ve yerel idareler tarafından atıkların kaynağında ve uygun koşullarda ayrı toplanması için gerekli altyapı oluşturulmalıdır. Atıklar kaynağında azaltılmalı, döngüsel ekonomi yaklaşımı ile atık yönetim süreci yürütülmelidir. Bu süreçte her aşamada kontrol ve denetim mekanizmalarının doğru işletilmesi ve paylaşılması önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.