Sayfa Yükleniyor...
Huzur Mahallesinde rezerv alan oluşturmak isteyen bakanlığa CHP Grubu'ndan “kent suçu” açıklaması geldi.
Narlıdere’nin Huzur Mahallesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ve Narlıdere Belediyesi’nin itiraz ederek yargıdan iptal kararı aldırdığı imar planları hakkında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzBB Meclis Grubu’ndan bir açıklama geldi. Bir bölümü TOKİ’ye bir bölümü ise hazineye ait 237,252 dönümlük alan hakkın da yaptığı açıklama CHP Grubu, alanın rezerv alan olarak belirlenmesine tepki gösterdi. Bölgenin verimli bir ekolojik rezerv olduğunu aktaran Büyükşehir, hazırlanan planların doğal alanı tahrip edeceğini dile getirdiği açıklama CHP Grubu adına Elvin Sönmez Güler yaptı.
Söz konusu alan için yapılan imar değişikliğine bakanlığın sunduğu gerekçenin kendilerinde şaşkınlık yarattığı belirten CHP Grubu, bölgenin rezerv alan olarak belirlenmesini gerektirecek bir durum olmadığını belirterek; “Bakanlık, bir bölümü TOKİ'ye büyük bölümü ise Hazine'ye ait olan Narlıdere'deki 237 bin 252 metrekarelik alanla ilgili imar planlarını duyurduktan sonra ‘Rezerv Yapı Alanı’ ilan edilen alanla Hazine’ye ait 8, TOKİ’ye ait 1 parsel bulunan yaklaşık 237 dönümlük alan için hazırlanan planlar bakanlık tarafından onaylanmıştır. Ticaret ve konut alanı en fazla 5 katlı olacağı söylenen, 237 dönümlük alanda gelişme konut alanı, ticaret-konut alanı, özel eğitim, ilkokul, sosyal tesis, belediye hizmet, cami, aile sağlığı merkezi alanları yer alacağı belirtilmiş, plan sahası dahilinde belirlenen ‘Ticaret-Konut Alanı’ ve ‘Gelişme Konut Alanı’ kullanımlarında ikamet edecek olan nüfusun 2 bin 812 kişi olarak öngörüldüğü raporda yer almıştır. Planlamanın gerekçesinin ise, ‘Kentin böylesi merkezi bir noktasında uzun yıllardır atıl durumda olan alanın ihtiyaçlar doğrultusunda kente kazandırılması, İzmir gibi konut stoku büyük ölçüde eski ve dirençsiz bir kentin gereksinimi olan; doğal afetlere karşı dirençli ve nitelikli yerleşim alanlarının oluşturulmasına katkı sağlanması adına, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'ndan gelen Kentsel Yerleşik Alan kararına uygun olarak alt ölçekli planların hazırlanması elzem hale gelmiştir’ şeklinde açıklanması tarafımızca büyük bir şaşkınlıkla karşılanmıştır. Söz konusu alanın afet riski altındaki alan statüsünde ya da Kanun'un öngördüğü şekilde riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerden oluşmadığı, alanın bu nitelikteki yerlerde yaşayan vatandaşların konut ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak tesis edildiğine ilişkin somut ve teknik verilerin de ortaya konulmadığından, bölgenin rezerv alan olarak belirlenmesini gerekli kılan koşulların oluşmadığı açıkça ortadadır. Rezerv Yapı Alanlarının belirlenmesinde, koruma-kullanma dengesi, arazi kullanım kararları ve mevcut imar planı kararları göz ardı edilerek sadece gelir elde etmek amacıyla hareket edilmesi ileride telafisi güç sonuçların ortaya çıkmasına sebep olacaktır” ifadelerini aktardı.
Söz konusu bölgenin Büyükşehir tarafından rekreasyon alanları, sağlık tesisi alanları, üniversite alanları, bölge parkı, tabiat parkı gibi alanlar oluşturmak için kullanıma ayrıldığını belirten CHP Grubu, bölgenin verimli bir toprak yapısına da sahip olduğunu belirttiği açıklamasını şu sözler ile bitirdi: “Merkez Kent Planlama Kararları oluşturulurken; ‘Merkez kentteki yığılmayı kısıtlamak üzere kentsel alanı çevreleyen, ekolojik ve kültürel öneme sahip alanlardan yeşil kuşak oluşturularak bu alanların özenle korunmasının sağlanması’, ‘Merkez kentin mekansal dağılımında teknik ve sosyal altyapı olanaklarının artırılması’ hedeflenmiş olup, mevcut planlı alanlara bitişik yeni gelişme alanları önermek yerine, gelişme alanları eşikler açısından potansiyel yaratabilen alanlarda belirlenmiş ve sosyal donatı alanlarını geliştirmek amacıyla kent merkezinde ve çeperlerinde, rekreasyon alanları, sağlık tesisi alanları, üniversite alanları, bölge parkı, tabiat parkı ve kentsel sosyal altyapı alanları gibi kullanımlar ayrılmıştır. Sonuç olarak; Bölge; ormanlık alan içinde, çok eğimli, çalı, ağaç ve ağaççık niteliğince zengin, zeytinliklerin de bulunduğu bir alanı kapsamaktadır. Zemin olarak yumuşak ve organik maddece zengin bir toprak örtüsüne sahiptir. Verimli bir ekolojik rezerv ve ekolojik yutak niteliği olan ve kent merkezinde kalması sebebi ile kentin yarattığı karbon salınımı açısından önemli bir bariyer özelliği taşıyan bir alandadır. Kentin önemli yeşil dokusuna sahip olan bu alanda, yapılaşmanın önünü açan bu plan kararlarının kamu yararını gözetmediği düşüncesindeyiz. Doğal çevreyi yok edecek parsel bazlı bu planlar tipik bir kent suçu niteliği taşımaktadır. Tahribatı artıran uygulamalara emsal oluşturacak bu kararlara itiraz süreçlerimiz devam edecek, doğal niteliğe sahip alanlarımızın talan edilmemesi için İBB CHP Meclis grubumuz olarak sürdürülen mücadelenin takipçisi olacak ve gelişmeleri kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.”
HABER MERKEZİ