Balık ölümleri Körfez’den Çeşme’ye sıçradı

İzmir Körfezi’nde yeniden başlayan balık ölümleri ve koku sorununun Çeşme’ye taştığını belirten EBSO Meclis Üyesi Nedim Anbar, "Çeşme’de orkinos ölümleri ciddi boyutlara ulaştı. İzmir Körfezi rezil edilmiş durumda dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 25.08.2025 19:01
  • Güncelleme Tarihi : 25.08.2025 19:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Balık ölümleri Körfez’den Çeşme’ye sıçradı haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT  Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis üyesi Nedim Anbar İzmir Körfezinde tekrardan başlayan balık ölümleri ve koku sorunun Çeşme'ye taştığını belirterek ağır eleştirilerde bulundu. Son günlerde Çeşme bölgesinde ciddi miktarda orkinos ölümlerinin yaşandığını belirten Anbar, "Bu gelişmeler, kentimizin çevresel olarak ne durumda olduğunun açık göstergesi. İzmir Körfezi artık adeta “rezil edilmiş” durumda. Ve bu tablo, yerel yöneticilerin zamanında gerekli önlemleri almamış olmasından kaynaklanıyor. Sorumluluk sadece yerel yöneticilerde değil, aynı zamanda merkezi yönetimdedir. Devlet, Efe’ye 860 milyon TL'yi bir günde verebiliyorsa, İzmir Körfezi'nin temizliği için neden tek kuruş yardım etmemektedir? Bugüne kadar İzmir için çevresel anlamda hiçbir ciddi destek sağlanmamıştır" dedi.

İZMİR'E ÇEVRESEL DESTEK SAĞLANMADI

İzmir'i yönetler sebebiyle İzmir'in geriye gittiğini söyleyen Anbar, "30 Ağustos Zafer Bayramı’nı takiben, 9 Eylül 1922'de kurtarılan İzmir, bugün ne yazık ki yönetilemeyen yöneticiler yüzünden her geçen gün daha da geriye gitmekte. Son günlerde İzmir Körfezi'nde yeniden balık ölümleri başladı. Ayrıca yaklaşık bir aydır Çeşme bölgesinde ciddi miktarda orkinos ölümleri yaşanıyor. Bu noktada başkalarını suçlamadan önce aynaya bakmamız gerekiyor. Sorumluluk sadece yerel yöneticilerde değil, aynı zamanda merkezi yönetimdedir. Devlet, Efe’ye 860 milyon TL'yi bir günde verebiliyorsa, İzmir Körfezi'nin temizliği için neden tek kuruş yardım etmemektedir? Bugüne kadar İzmir için çevresel anlamda hiçbir ciddi destek sağlanmamıştır" dedi

SICAKLIK, OKSİJEN, ENFEKSİYON

Orkinos ölümlerinin sıcaklık artışı, oksijen azalması ve bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklandığını ifade eden Anbar, "Mayıs ve Haziran aylarında Akdeniz’de yakalanan orkinos balıkları, Çeşme bölgesine getirilerek burada besleniyor. Türkiye'deki orkinos çiftlikçiliği 2003 yılında başladı, bugün 22. yılına girildi. Ancak bu yıl, ilk defa bu kadar büyük çapta ölümler yaşanıyor. Tıpkı geçen sene İzmir Körfezi’nde ilk kez yaşanan balık ölümleri gibi. Özellikle yazlık konut sayısındaki artışla birlikte, atık suların büyük bir kısmı arıtılmadan denize deşarj ediliyor. Bulaşık suyu, hatta evsel tuvalet atıkları bile arıtılmadan denize gidiyor. Ve bu, deniz ekosistemini tamamen bozuyor. Bazı sözde uzmanlar, “Bu balıklar çiftlik balığı, doğaya bırakıldılar” ya da “okyanuslardan kaçtılar” gibi açıklamalarda bulunuyor. Sanki DNA analizi yapılmış gibi! Gerçek şu ki, ölümlerin sebebi doğada görülen bir bakteri türü. Bu bakteri önce doğada balık ölümlerine sebep oldu, ardından çiftliklerde görüldü. Bir başka iddia ise okyanus orkinoslarının çiftliklerdeki yemleri almak için saldırdığı ve bu yüzden yaralanıp öldükleri. Bunlar tamamen asılsız. Türkiye’de toplam beş orkinos çiftliği bulunuyor. Bunların dördü Çeşme Yarımadası’nda, biri ise Sığacık’ta. İlginçtir, Sığacık’taki çiftlikte hiçbir ölüm yaşanmadı. Aynı şekilde levrek ve çipura çiftliklerinde de bazı ölümler başladı. Ancak buralarda da gerekli tedbirler alınmakta ve ölen balıklar doğaya bırakılmadan bertaraf edilmektedir. Yaz aylarında deniz suyundaki oksijen oranı 8 miligram seviyesinden 6 miligrama kadar düşüyor. Bu da balıkların stres düzeyini artırıyor, bağışıklıklarını düşürüyor ve ölümleri beraberinde getiriyor" diye konuştu.

DENETİMLER DERHAL BAŞLAMALI

Yapılması gerekenler hakkında da önerilerde bulunan Anbar, "Derhal denetimler başlamalıdır. Özellikle Çeşme Yarımadası’ndaki ikincil konutların atık suları mutlaka arıtılmalı, ardından denize deşarj edilmelidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilgili yerel yönetimlere ivedilikle maddi ve bilimsel destek sağlamalıdır. Bu süreç sadece İzmir’in değil, ülkemizin geleceği açısından da önemlidir" dedi.

 

 

Kaynak : HABER MERKEZİ