- İzmir
- 13.06.2025 13:45
İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi tarafından başlatılan “Bana Dokunma” sosyal sorumluluk projesi ile çocuk istismarına karşı farkındalık yaratılması hedeflendi.
İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi’nin "Çocuk susmaz, susmamalı" sloganı ile yola çıkan proje kapsamında, çocukların bedensel haklarına saygı gösterilmesinin önemi vurgulanırken, onları korumaya yönelik stratejiler de kamuoyu ile paylaşıldı. Projenin lansmanına; İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, İYİ Parti İzmir Teşkilat İşleri Başkanı Bayram Önem, Prof. Dr. Günseli Yıldırım, İzmir Kent Konseyi Özgür Topaç, İzmir Yazarlar Kooperatifi Başkanı Serkan Esen, akademisyenler, aile danışmanları ve gazeteciler katıldı. Etkinlikte uzmanlar ve destek veren kurum temsilcileri konuşmalar yaparak projeye katkı sundu.
İzmir Yazarlar Kooperatifi Başkanı Serkan Esen, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Çocuk istismarı, sadece yasalarla mücadele edilecek bir konu değil. Toplumun bilinçli bireylerinin de elini taşın altına koyması şart. Biz de bu sorumlulukla ‘Bana Dokunma’ projesini başlattık. Çocuklar susar ama bedenleri konuşur. Cinsel istismarı önlemenin ilk adımı, görmezden gelmemektir. Çocuklara güvenli bir dünya, ancak bilgi, bilinç ve birlikte mücadeleyle mümkün olacaktır. Her çocuk bir gelecektir.”
Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, “İstismara karşı en büyük kalkan iletişimdir” konulu konuşmasını gerçekleştirdi. Uzman Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, “Dünya genelinde her 4 kız çocuğundan 1’i, her 10 erkek çocuğundan 1’i istismara uğruyor. Her türlü istismar çocukların vücudunda iz bırakır. İstismar pek çok şekilde travmaya neden olabilir. Herkeste farklı seyreder” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF verilerine göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 120 milyon kız çocuğu cinsel şiddete maruz kalıyor. ABD, Hindistan ve birçok ülkede veriler, istismar vakalarının büyük çoğunluğunun failin çocuğun tanıdığı biri olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’de ise 2022 yılında yaklaşık 23 bin cinsel istismar davası açıldı. TÜİK verilerine göre bu suçlardan mahkûm olanların yüzde 46’sı, 18 yaş altı çocuklara yönelik suç işlemiştir. Uzmanlar, açıklanan rakamların yalnızca görünen kısmı temsil ettiğini, bildirilmemiş vakaların 4-5 kat fazla olabileceğini vurguluyor. Özellikle 13-15 yaş arası kız çocukları ile 8-12 yaş arası erkek çocuklar en riskli gruplar arasında yer alıyor.
İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi’nin proje kapsamında yayımladığı bilgilendirme metninde, çocuk istismarını önlemek için şu başlıklar öne çıkıyor:
Eğitim: Çocuklara “iyi dokunuş-kötü dokunuş” kavramı öğretilmeli. Bedenlerinin yalnızca kendilerine ait olduğu anlatılmalı.
Yasal Süreç: Cezalar caydırıcı olmalı, davalar hızlandırılmalı. Çocuk dostu ifade ortamları sağlanmalı.
Destek Mekanizmaları: Psikolojik, hukuki ve sosyal destek sağlayan merkezler kurulmalı ve yaygınlaştırılmalı.
Toplumsal Duyarlılık: “Aile içi sır” anlayışıyla olaylar örtbas edilmemeli, şüpheli durumlarda yetkililere ihbar edilmelidir. “Bana Dokunma” projesi, yalnızca bir sosyal sorumluluk kampanyası değil; çocukların güvenliğini toplumsal bir sorumluluk olarak gören bilinçli bir hareketin parçası. Yetkililer ve uzmanlar, projenin yalnızca İzmir’de değil, ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.