Baro, AYM’nin vicdanına seslendi: Kan kokan yasayı iptal etmeye davet ediyoruz

Erzincan’daki sokak hayvanlarının mevcut yasaya bile aykırı olarak canlı canlı gömüldüğünü belirten İzmir Barosu, AYM’nin yasayı iptal etmesi gerektiğini söyledi.


  • Oluşturulma Tarihi : 05.02.2025 14:26
  • Güncelleme Tarihi : 05.02.2025 11:29
  • Kaynak : BERKAY ERDEN
Baro, AYM’nin vicdanına seslendi: Kan kokan yasayı iptal etmeye davet ediyoruz

Sokak Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılan değişikliklere sıklıkla tepki gösteren İzmir Barosu, Erzincan'da sokak hayvanlarının canlı şekilde gömüldüğüne ilişkin medyada yer alan haberler üzerine bir basın toplantısı düzenledi. Baro binası önünde yapılan basın açıklamasına Hayvan Hakları Aktivistleri de destek verirken, ilk açıklamayı İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Melike Özdemir Ballı yaparak Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yasayı iptal etmesi gerektiğini söyledi.

YASA ÖLÜMDEN EMİN OLUNMALI DİYOR

Yeni düzenlenen yasada hayvanların ötenazi sonrası ölümlerinin kesinleşmesi gerektiğinin yazdığını dile getiren Ballı, Erzincan’daki kamera kayıtlarında durumun böyle olmadığına dikkat çekerek; “3 Şubat 2025 tarihinde Erzincan’da kazılan çukurlara köpeklerin atıldığını ve canlı canlı gömüldüklerini gösteren kamera kayıtları sosyal medya ve haberlerde yer almıştır. Erzincan Belediyesi ise yapmış oldukları açıklamalarda önce görüntülerin kendi belediyelerine ait olmadığını, daha sonra da çukurlara atılan köpeklerin ‘zaten’ ölmüş olduklarını iddia etmiştir. Kamera kayıtlarında köpeklerin canlı olduğu, hatta birkaçının kaçmayı başardığı açıkça görülmektedir. Kan kokan 5199 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği’nde hayvanların sözde ötanazisini düzenleyen maddelerinde dahi hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olunması gerektiği belirtilmektedir; hayvanın derin anestezi altında olmasına rağmen ölümün gerçekleşmediği hallerde ise boğularak veya nefessiz kalarak ölmesine neden olacak yöntemler yasaklanmaktadır. Bizler bu maddeleri okurken bile utanıyoruz, ancak katliamcı zihniyet zerre utanmadan bu maddelere dahi aykırı şekilde her geçen gün hayvanların yaşam hakkını ellerinden almaya ve sistematik bir şekilde onları katletmeye devam ediyor” dedi.

BALLI: BELEDİYE SUÇ İŞLEMİŞTİR

Erzincan Belediyesi’nin kanunlara aykırı bir şekilde suç işlediğini aktaran Ballı, Pınar Gültekin davasına da gönderme yaptığı açıklamasında “Buradan tüm kamuoyuna duyuruyoruz: Erzincan Belediyesi görevlileri, alenen 5199 sayılı kanun madde 28/A’ ya aykırı bir şekilde öldürme ve işkence suçunu işlemiştir. Katliam Kanunu çıktığından beri hayvanlar dirgenle, tüfekle, kürekle, dövülerek, asılarak, zehirlenerek, canlı canlı gömülerek, boğularak ve daha sayamadığımız birçok yöntemle öldürülmüş, yaralanmış ve özgürlüklerinden yoksun bırakılarak ölüm kamplarına hapsedilmiştir. Katliam ve şiddet haberleriyle uyanmadığımız neredeyse tek bir gün kalmamıştır. Yaşanan bu süreçte hayvanların kaybedecek tek bir saniyesi dahi yoktur. Bizler biliyoruz ki, önceki gün Pınar’ı yargı kararları ile tekrar tekrar öldüren zihniyet ile hayvanların hak ve özgürlüklerini yok sayan zihniyet aynıdır” şeklinde konuştu.

İPTAL İSTEMİ TEKRARLANDI

Baro olarak hayvan hakları konusunda mücadeleye devam edeceklerini açıklayan Ballı, Anayasa Mahkemesi’nin yasayı iptal etmesi gerektiğini belirterek, “Buradan var gücümüzle haykırıyoruz: Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın! Cezasızlık politikaları ile korunan faillere karşı yaşamı ve yaşatmayı savunanlar daima var olacak ve her bir canlı için adalet elbet yerini bulacaktır. Biz buradayız, birbirimizden vazgeçmiyor; kendisi gibi olmayanı öldürmeyi hak gören zihniyete karşı mücadelemizden ve yaşamı savunmaktan bir adım geri durmuyoruz! Adına Hayvanları Koruma Kanunu denilmesine rağmen; kanunun adına, amacına, koruduğu değer ve menfaatlere açıkça aykırı olan bu katliam yasasının acilen iptal edilmesini ve Anayasa Mahkemesi’nden hukukun ve vicdanın gereğini artık yerine getirerek yaşanan katliamlara bir an evvel dur demesini bekliyoruz. İzmir Barosu olarak katliamlara karşı var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğimizi, yaşamdan ve yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğimizi, her yaşamı tek tek savunacağımızı, hiçbir hayvanı toplama kamplarına ve ölüme terk etmeyeceğimizi buradan bir kere daha haykırıyor; Anayasa Mahkemesi’ni bu kan kokan yasayı acilen iptal etmeye davet ediyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullandı.

MÜNFERİT OLAY DEĞİL

Baronun açıklamasından sonra hayvan aktivistleri adına açıklama yapan Leyla Kayagil, Erzincan’da yaşanan olayın münferit olmadığını söyledi. Olayların soruşturulmamasının kamuoyunda sorgulamalara neden olduğunu aktaran Kayagil “Erzincan’da 3 Şubat 2025 tarihinde yaşanan ve basına da yansıyan sokak hayvanlarına yönelik vahşet, yalnızca vicdani değil, hukuki olarak da kabul edilemezdir. Görüntülerde, köpeklerin işkenceyle öldürüldüğü, canlı canlı gömüldüğü ve ağır şiddete maruz bırakıldığı açıkça görülmektedir. Bu insanlık dışı uygulamalar, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu çerçevesinde açıkça suç teşkil etmektedir. Bu olay münferit bir vaka değil, sistematik bir yok etme girişimidir. Katliamların soruşturulmaması ve faillerin cezalandırılmaması, toplumda infiale yol açmakta ve hukukun caydırıcılığını sorgulatmaktadır. Ayrıca çöplük bölgesinde ruhsatsız barınak kurmak kanunlara aykırıdır” diye konuştu.

YETKİLİLER GÖREVE ÇAĞIRILDI

Olay hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını isteyen Kayagil, sürecin takipçisi olacaklarını belirttiği açıklamasını şu sözler ile bitirdi:

“Bu çerçevede, konunun bağımsız ve şeffaf bir şekilde soruşturulması, hukuka aykırı fiillerin tespit edilmesi halinde sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin derhal başlatılması gerektiğini vurguluyoruz. Sorumluların tespit edilerek hak ettikleri en ağır cezayı almaları için tüm hukuki süreçlerin sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz. Hayvanlara yönelik bu sistematik katliamın hiçbir bahanesi olamaz ve asla cezasız kalmayacaktır! Kamuoyunun bu konudaki hassasiyetini paylaşarak, sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve hayvanların en temel hakları olan yaşam haklarının korunması için tüm yetkili kurumları görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.”

BERKAY ERDEN

Yazarımız Kim ?

BERKAY ERDEN