- İzmir
- 26.03.2025 16:09
Gençlerin, bilinçli kariyer seçimi yapmalarına rehberlik etmek için geliştirilen programda konuşan Başkan Tugay, “İzmir’den her yıl yaklaşık 100 bin kişi göçüyor, 150 bin kişi de İzmir’e geliyor. Gidenler genç, gelenler emekli. Gençler, ben bu şehirde kendime gelecek kuramıyorum, kendimi geliştirecek bir şehir değil burası diyor” dedi.
SEMİ TEKTAŞ/ İzmir Büyükşehir Belediyesi, gençlerin işsizlik sorununa dikkat çekmek ve çözüm bulmak için Tarihi Havagazı Fabrikası’nda Bilim Virüsü işbirliğiyle, “İzmir Seninle” programının lansmanını gerçekleştirdi. Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençleri iş dünyasına hazırlamak, 21. yüzyıl becerileri konusunda güçlendirmek, profesyonel kimlik geliştirmelerini desteklemek ve bilinçli kariyer seçimi yapmalarına rehberlik etmek için geliştirilen programa Başkan Cemil Tugay, Ege Genç İş Adamları Derneği (EGİAD) temsilcileri, iş dünyası liderleri ve gençler katıldı. 200 gence iş imkânı sağlanacak programda konuşan Başkan Tugay, İzmir’de genç nüfusun giderek azaldığını belirtirken buna karşın yaşlı nüfusun kente geldiğinin altını çizdi.
Başkan Tugay, bu ülkenin insanlarının dünyanın zeka seviyesinin çok üstünde olduğunu belirterek, “Bu günlerde ne yapacaksak, bulunduğumuz şartlar normal değil yine de yapacak mısınız diye soruyorlar, düzenlemeliyiz. Sorunlarımız var, insanlarımızın farklı reaksiyon ve tepkileri de var, bizler de siyasetçi ve yerel yönetici olarak dönemin parçasıyız ama genel kapsamıyla çalışma ve mücadele içindeyiz. Bizim bir şeyleri değiştirmek, iyiye götürmek anlamında sorumluluklarımız var” dedi.
“Bu program uzun hazırlık döneminden sonra bu noktaya geldi. Hassasiyetle çalışıldı, arkasında geçmişi var” diyen Tugay, “Kanunun yaptığı programlara bakıldığında göz boyayan gibi görülüyor. Ben hayatım boyunca hiçbir işte yapmış olmak için yapan insan olmadım. 1 yıllık görev süremde de bu salonda pek çok toplantı yaptık, hiçbirinde göstermelik hiçbir şeyin parçası olmadım. Ben İzmirliyim, bu ülkeyle gurur duyan, bu ülkenin yetiştirdiği çocuklardan birisiyim. İzmir’de liseyi, orta okulu, üniversiteyi okudum. En büyük desteği bu ülkeden gördüm. Her birinizin genlerinde, dünyanın en eski medeniyetlerinin izleri var. Medeniyet bu topraklarda doğdu, sanat, demokrasi, insan hakları, medeni gelişmişlik adına dünyada ne kadar şey varsa pek çoğunun orijini bu topraklardır. Bu topraklarda yaşayan insanların devamı, karmasıyız biz” açıklamasında bulundu.
Tugay, “Bizim yediğimiz yemek, konuştuğumuz dil, çeşitli müziklerimiz sebepsiz değil. Dünyanın en güçlü şairlerinin buradan çıkması tesadüf değil. Zekâ seviyesi olarak bizim insanlarımız dünya seviyesinin üstünde. Yüzyıllar süren bir süreçte, adeta törpülenir gibi insanlarımıza siz yeteneksizsiniz, siz öğrenemezsiniz, sizde o kapasite yok, siz sıradan teba olacaksınız, siz insan sürüsü olacaksınız diyenlerin yarattığı sonuçlar var. Hala bunların acısını çekiyoruz” dedi.
Tugay, “En büyük vatansever, halkına en düşkün kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ondan daha çok milletini seven, halkına düşkün bir kişi bulsunlar her alanda puanlamaya hazırım. Hayatındaki her şeyi bir kenara bırakıp bu ülkenin insanları için çalışan, bu Cumhuriyet'i kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Gençlerimiz her şey kötüye gidiyor, bir şey yapan yok, biz baskı istemiyoruz, daha iyi bir ülkede insanca yaşamak istiyoruz. Geleceğe güvenle bakmak istiyoruz. Bu ortamda pek çok insan değişik şekilde çöküş yaşıyor diyorlar. Ne kadar çok intihar eden genç var ülkemizde, kıyılır mı bu gençlere. Birilerinin bunları duyması lazım. Talep şu, beni değiştirmeye çalışma, ben özgür bir insan olarak, haklarımızı talep ediyorum. Değişmesi gereken devlet, kamu, eğitim anlayışı ve plansızlık. Herkes aklını başına toplayıp bu haklı talebe cevap verecek ve değişecek yoksa bu ülke çöküntülerin ülkesi olacak. Ne kalkınabilir ne başka şey” diye konuştu.
Tugay, “Koray Velibeyoğlu bir araştırma yaptı. İzmir’den her yıl yaklaşık 100 bin kişi göçüyor, 150 bin kişi de İzmir’e geliyor. Gidenler genç, gelenler emekli. Gençler, ben bu şehirde kendime gelecek kuramıyorum, kendimi geliştirecek bir şehir değil burası diyor. Buna kulağımızı mı kapatacağız? Bu kaderi değiştirmemiz lazım. Bu kaderi, bu salondaki arkadaşlarımız değiştirebilir. Ben zengin bir yaşamdan gelmiyorum. Babam öğretmen, annem ev hanımıydı. İnsan dişiyle tırnağıyla bir şeyleri başarmak zorunda hissediyor kendini. Benden güçlü kimse yok diyerek hareket ediyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
Tugay, “İzmir, koca, güzel dünyanın en muhteşem şehirlerinden olan İzmir, kimsenin aşağılama davranışına kalkışmaması gereken bu İzmir, herkesin yanında olmaya kararlı. Buraya gelmeden önce bir hayvansever bana hayvanlarla ilgili endişelerini anlattı. Bir tane ağaca dokunulduğunda kıyamet kopuyor. Her soruna duyarlılığı İzmir’de görürsünüz. Biz bu şehirde yaşayan herkesin, her canlının yanında olmaya kararlıyız, o yüzden çok çalışıyoruz. Elimizdeki olanakları yok etmeye çalışanlara karşı bence muhteşem işler yapıyoruz. Bunu tek ben değil hepimiz yapıyoruz ve başaracağız. İzmir’de çok şeyi değiştirip, ileri götüreceğiz. Her geçen yıl daha çok bunu fark edeceksiniz. Yaklaşık 8 ay sürecek bu program sonunda her biriniz mutlu olacağınız bir işle buluşacaksınız. Belediye arkada olacak, çok güzel ortaklarımız var. Hem belediye hem özel sektör, herkes bu konuda istekli. Bu programın başarısı sadece sizin için değil, sizden sonra bu programların devamlılığı açısından da başarı olacak. Başarı gökten zembille inmiyor, çalışacaksınız ve geleceği göreceksiniz. Geleceği gören insanlar hem mutlu hem sağlıklı olacak hem de ayakta kalacak. Finansal okur-yazarlık eğitimi alacaksınız ve sosyal olacaksınız. Size bir şey öğretecek birini bulduğunuzda kaçırmayacaksınız. İyi hocanın, iyi ustanın peşinden koşacaksınız. Bu programda size böyle insanlar yardımcı olacak” ifadelerini kullandı.
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Kaan Özhelvacı, “Eğitim ve istihdam süreçlerinden uzak kalan gençler, psikolojik ve sosyal sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu durum topluma entegre olmalarını da engellemektedir. Eğitim sistemimizin iş dünyası ihtiyaçlarına cevap vermemesi gençlerin iş dünyasına katılmasını zorlaştırmaktadır. Çözüm, eğitim sistemimizin iş dünyası dinamiklerine uygun hale getirilmesi gençlerin iş dünyasına katılımını artıracaktır. Sosyal destek politikaları güçlendirilmeli. Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme gençler için fırsatlar sunmaktadır. Gençler geleceğin mesleklerine hazırlanabilir” diye konuştu.
EGİAD Yöneticisi Alp Avni Yelkenbiçer, “İstihdam peşinde olan, eğitimine devam eden arkadaşlarımızın umudunu beslemek ana vizyonumuz oldu. Bu projenin destekçisi olmaya gönüllüyüz. Lütfen derneklerimize, federasyonumuza gelmekten çekinmeyin. Bir girişim fikriniz varsa, derneklerimiz bu alanda yatırımlar yapıyor, kapılarımız sonuna kadar açık. Her zaman yanınızdayız” dedi.
Bilim Virüsü Kurucusu Şule Kocabıyık, Bilim Virüsü’nün kuruluş hikayesini anlatarak, “Ben devlet okullarında okudum, çok iyi bir eğitim aldığım söylenemez. Üniversiteyi bitirdiğimde ekonomik kriz patladı, torpilim yoktu, yardımcı olan kimsem yoktu, çok fazla mücadele sonunda iş buldum. Kendime, emeğime ve geleceğe inanmaktan vazgeçmedim. Aradan 25 yıl geçti, artık bir çocuğum vardı. Bir gün eve geldiğimde 13 yaşındaki çocuğum gözyaşları içinde ‘Anne TEOG’ta başarılı olamazsan geleceğim mahvolur’ dedi. O gün karar verdim sadece evladım için değil tüm gençler için mücadele edecektim. O gün kariyerimi bıraktım ve bilim virüsü doğdu. Bu ülkenin geleceği hayal kurma kapasitelerine bağlı” dedi.
“Bu programa yüzlerce gencimiz başvurdu” diyen Kocabıyık, “Bir kahve parasına muhtaç, hayallerinin peşinden koşmak isteyen gençler. Onların tutkusunu ayakta alkışladım. Siz bu ülkenin ümidi olan gençliksiniz. Siz varsanız gelecek var. Bugün Türkiye'de bir ilk yaşanıyor. Büyükşehir Belediyesi ortaklığında seferberlik başlatılıyor. Herkes kendi elinde olanı katıyor, iş insanları sizlere mentorluk yapmak için sabırsızlıkla bekliyor. Bu proje kapsamında 200 gencimize iş dünyasının ihtiyacı olan yetkinlikler kazandıracağız. İş dünyasında değerli olan becerileri sizlere kazandıracağız. Lütfen programları aksatmayın, hayallerinden vazgeçemeyenler kazanıyor, geleceğe endişeyle değil güvenle bakanlar kazanıyor.” ifadelerini kullandı.