- İzmir
- 17.05.2025 13:02
Tugay, önceki Büyükşehir Başkanı Soyer’e TİS üzerinden tepki göstererek, “Aday da değildi ve devam etmeyeceği kesindi. Belediyenin dengesini bozacak TİS’in altına imza attı. Yüzde 60’lık bir artış verdi, her 6 ayda bir de enflasyon artı 3 puan oldu. Ben böylesine hareketi sorumsuzluk olarak nitelendiririm” dedi
SEMİ TEKTAŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay kent gündemindeki konu ve gelişmeleri değerlendirmek üzere Egemenlik Binası Çetin Emeç Toplantı Salon’unda basın toplantısı düzenledi Gündeme dair flaş açıklamalarda bulunan Tugay, önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e toplu iş sözleşmeleri (TİS) üzerinden sert tepki gösterdi. Tugay, İZBAN tartışmaları hakkında ise bakanlığa çağrıda bulundu.
19 Mayıs mitingi ile İzmir’in tarafını belli ettiğini ifade eden Tugay, “19 Mayıs’a bu sene farklı bir anlam daha yüklendi. Partimiz, demokrasi ve adalet mitinglerinden birini 19 Mayıs’ta İzmir’de yapmaya karar verdi. Partimiz bu konuda yoğun bir şekilde çalışıyor, bizler de destek olmaya çalışıyoruz. İzmir’in demokrasiye, adalete sahip çıktığı bir güne sahiplik edeceğiz. Yurttaşlarımız, Ekrem İmamoğlu’na sandıkta oy verirken İzmir en çok desteği veren şehir oldu. Herkesi, oraya davet ediyorum. Hissettiğimiz rahatsızlık, adaletsizlikle ilgili söyleyecek sözü olan ve ne tarafta olduğunu göstermek isteyen herkesin orada olması gerektiğini düşünüyorum. Bir kişiden ne olacak demeden herkes tarafını belli etmeli. Biz de İzmir’in tarafını belli etmesi için orada olması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
Belediyenin sosyal yardımları öncelemeye devam edeceğini ifade eden Tugay, “Geçtiğimiz yıl zor bir yıldı, herkesi çok yormuştu. Biz 2024 yılında göreve geldikten sonra ‘Tasarruf yapacağız, hedeflerimizi doğru belirleyeceğiz ve 2025’i iyi geçireceğiz’ demiştik. Ta ki vergi ve SSK borçlarının bence hukuksuz bir şekilde belediye kaynaklarından kesilene kadar. Belediyeler buna hazırlanmış olsa ve adım adım yapılma kabul edilebilir. Ama hazırlıksız bir şekilde kesilince 2025 yılıyla ilgili yaptığımız bütün hesaplar altüst oldu. Bizim belediye olarak en temel görevimiz temel hizmetleri aksatmadan işimizi yapmak. İzmir için altyapı, trafik, ulaşım, kentsel dönüşüm ve genel anlamda temizlik çalışmaları. Bunun dışında herhangi bir alanda gereksiz harcama yapmadan temel hizmetler için yola çıktık. Bunun üzerine koymamız gerektiğini düşündüğümüz en önemli kalem sosyal yardım. Büyükşehir, ben göreve geldiğimden beri sosyal yardımların üstüne koyarak gidiyor. Ancak sürekli daha fazlasını nasıl yapabiliriz diye düşünüyoruz. Temel belediyecilik hizmetleri ve sosyal yardım kalemlerinden vazgeçemeyiz. Özellikle ülkemizin sıkıntılı ekonomik tablosu içinde insanların aç, barınmadan yoksun kalmasına, çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanmamasına razı olamayız” diye konuştu.
Tugay, “İZMAR isimli marketleri hayata geçirdik. Bugün Gaziemir’de üçüncüyü, önümüzdeki süreçte de üç tane daha açacağız. Talebe bakarsak TANSAŞ gibi İZMAR’lar da en azından her semtte bir tane olacak şekilde açılacak. Bu marketleri işletirken temel prensibimiz; üreticinin hakkını verecek şekilde mal tedarik etmek ve üzerine azıcık bir pay olarak piyasa fiyatının altında rakamla satmak. Bugün Türkiye’nin gıda güvenliği ile ilgili bir sorunu var, ucuz fiyatlarda alınan gıdaların güvenliği sorgulanmalı. Belediyelerin denetim yetkileri büyük oranda elinden alındı yalnızca hallerde yetkimiz var. İzmir’deki hallere de bir laboratuvar kurarak pestisit oranlarına bakmayı düşünüyoruz. İZMAR’da insanların güvenli gıdaya erişimini sağlamaya çalışıyoruz. Kendi kendisini çeviren, eksiye düşmeyen bir sistem üzerinde mutabık kaldık. Bir anda onlarca market açmama nedenimiz bu sistemin bozulmasına izin vermemek. Bu önemli çünkü daha önce denenen perakende satış noktaları, bu nedenle sorun yaşadılar. Üreticilere ödeme yapamadıkları için her yerde her ürünü bulunduramadılar. Bu anlamda sorun yaşandı, İZMAR’da bu olmayacak. Et fiyatları piyasaya göre yüzde 20-25 daha düşük ama süt ürünleri daha düşük. Çünkü Bayındır’da fabrika bir süredir çalışıyor. Makine sorunu nedeniyle çalıştıramamış, işçileri ücretsiz izne çıkartmak zorunda kalmıştık. Süt fabrikamızda paketlenen bazı sütler süt kuzusu olarak çocuklara dağıtılırken bir kısmı da yoğurt ve tereyağı olarak İZMAR’a gidiyor. Üretebildiğimiz ürünleri üreteceğiz” dedi.
Büyükşehir ile DİSK arasında devam eden TİS görüşmeleri hakkında konuşan Tugay, “Belediyenin ekonomik durumunun problemli olmasıyla ilgili de üç aşağı beş yukarı neden her yerde aynı. Ülkenin ekonomisi kötü. Bu belediyeleri de özel şirketleri de etkiliyor. Ekrem İmamoğlu’na yapılanlardan sonra ülkenin ekonomisi de etkilendi. Enflasyon da faizler de düşmedi ve döviz yükseliyor. Buna karşılık üretim artışı olmadığı için maalesef ülkenin ekonomisi düzelmiyor. Bu genel sıkıntı belediyelere de yansıyor. Belediyelerin siyasi bir yapısı var ve hizmette yarışmak zorundadır. Ve ben ‘Hizmet yapmıyorum’ diyemez. ‘Belediyeler keyfi harcama yapıyor’ eleştirilerine katılmıyorum. Artık yeni bir gider kalemimiz de var, faiz giderleri. En yüksek harcamamızın personel gideri olduğunun farkındayız. Çalışan her bir arkadaşımın hakkına ve hukukuna en yüksek saygıyı hissediyorum. Bugünlerde TİS de görüşülüyor, ilçe belediyelerimizde grev de oldu. Bizim de şu anda İZENERJİ ve İZELMAN’ın TİS görüşmeleri devam ediyor. 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olacak bir rakamı anlaşmaya çalışıyoruz. Bugünlerde imzalanan rakamları ödemeye hazırız ancak bizde dengeyi bozan bir durum var. Biraz da üzülerek bunu anlatacağım. 31 Mart 2024’te seçim oldu. 26 Mart günü bir önceki belediye başkanımız 5 bin 800 belediye çalışanını kapsayan bir TİS imzaladı. Bunu ‘Ben işçi dostuyum’ diye duyurdu. Aday da değildi ve devam etmeyeceği kesindi. Belediyenin dengesini bozacak TİS’in altına imza attı. Yüzde 60’lık bir artış verdi, her 6 ayda bir de enflasyon artı 3 puan oldu. O arkadaşlarımızın eline geçen para 90 bin ile 100 bin lira arasında oldu. Tüm arkadaşlarımıza bu rakamı verebilsek bizim için mutluluk kaynağı olur. Türkiye’de tüm belediyelerin ödeme rakamı belliyken, memur maaşları ve asgari ücret artışı belirlenmişken ben böylesine hareketi sorumsuzluk olarak nitelendiririm. Bunun işçi dostu olmakla alakası yok, işçi dostu olacaksak bütün işçilerin dostu olacağız belli bir kısmının değil. Bu yüksek ücretler nedeniyle haklı olarak TİS masasında oturanlar da böyle bir ücret talep ediyor, biz 22 bin civarında işçiyi kapsayan sözleşmede böyle bir ücreti belediye bütçemiz karşılayamaz. Tüm bütçemizi personel giderlerine ayırsak yine karşılayamaz” şeklinde konuştu.
“EN DÜŞÜK 60 BİN İLE 77 BİN ARASINDA”
TİS görüşmelerinde en düşük maaş teklifi olarak 60 bin ile 77 bin arasında olduğunu ifade eden Tugay, “Belediyemiz benim yönetimimde harcamalarına dikkat etti daha da dikkat etmeye hazırız. Ancak bu bütçeleri ödeyebilecek bir bütçe yok Türkiye’de böyle bir durum da yok. Yüzde 26’lık bir artış talep ettik. Teklif ettiğimiz rakam da en düşük maaş 60 bin ile 77 bin lira arasında olacak. Sendikadan yüzde 110 civarında artış talebi var. Geçen hafta Ankara’ya gittim, hem Belediye-İş hem de Genel-İş genel merkezini ziyaret ederek onlara durumu anlattım. Bizim için çok değerli görüşmeler oldu. Bu konu mutlaka çözülecek umarım kötü durumlar oluşmadan çözülecek. Ben ne kadar, nereden fedakârlık yapabiliyorsam yapacağım bu konuda söz veriyorum. Ben bir öğretmen çocuğuyum, akrabalarım ve çevrem hep maaşlı çalışan insan oldu. Çevremizde zengin birisi de yok. Ben orta ve alt kesimden geliyorum. Dar gelirli insanların da ne çektiğini çok iyi biliyorum. Bu ekonomik tablonun sorumlusunu konuşmadan belediyeyi yöneten insanı hedef göstermek çok büyük yanlış. Belediyelerin kapısına kilit kurulma durumu yok. Ben hizmetin devamı için almam gereken tüm kararı alacağım. Öyle ya da böyle İzmir belediyeden görmesi gereken her hizmeti alacak” dedi.
İZBAN TARTIŞMASI
İZBAN tartışmalarına değinen Tugay, “Göreve başladığımızdan beri İZBAN’daki iki başlılığın bizi sıkıntıya sokuyor. TCDD, rayların bakımı ve sinyalizasyonla ilgili sorumluluğunu yerine getirmiyor ve bu raylar İZBAN dışında da kullanılıyor. İZBAN’da gecikmelerin yıllara göre gecikmelerini aldık. 2024’te gecikmelerin yüzde 81’i TCDD, yüzde 8’i İZBAN kaynaklı. 2023 yılından 2024’e geçerken İZBAN’dan rayların kullanımı için alınan bedel yüzde 300 artmış. Ana sözleşmede de böyle bir bedel almaları hukuken doğru değil. O gün Büyükşehir yönetimindeki arkadaşlar da itiraz etmemiş. O arkadaşlarımız görevden alındılar. Bu ve benzeri hatalı kararları sadece seyreden arkadaşlarımız bugün görevde değiller. İZBAN ya belediyeye devredilmedi ya da tamamen TCDD işletmeli. İkisi üzerinde de konuşabiliriz. Önemli olan en doğru kararın verilmesi ve işletmeyle ilgili kararı verilmeli. Şunu kimse unutmamalı; bu belediyeye ait olmayan raylarda yürüyen bir sistem. Bu raylar başka işlerde de kullanılıyorken bu hep konuşulacak. Bakandan randevu istedim, ‘Önümüzdeki hafta olabilir’ dediler. Görüşürsek kendisine bu durumu aktaracağız” diyerek sözlerini tamamladı.