- İzmir
- 04.08.2025 13:30
BİSİM tanıtım toplantısında açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Belediye kar amaçlı çalışan bir kurum değil, burası bir şirket değil. Biz kamu kuruluşuyuz, halkımıza, şehrimize hizmet için varız” dedi.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen bisiklet kiralama sistemi BİSİM, İzmirlilerle yeniden buluşmaya hazırlanıyor. Yenilenen altyapısı ve kullanıcı odaklı iyileştirmelerinin ardından halkın hizmetine sunulacak olan BİSİM’e ilişkin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da katılım gösterdiği toplantının başında İZULAŞ tarafından hazırlanan BİSİM ile ilgili bir video gösterimi gerçekleştirildi. Video gösterimi sonrasında BİSİM’lerin yenilenme sürecini anlatan İZULAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Alver, BİSİM’lerin artık İzmir’im Kart uygulaması altında çalışan bir uygulamaya dönüştüğünü belirtti. Alver, “Günün sonunda artık İzmirim Kart uygulaması altında çalışan bir uygulamaya dönüştü BİSİM. Biz aslında şunu da hedefliyoruz, biliyorsunuz Türkiye’de bisiklet daha çok gezi için kullanılıyor ama biz istiyoruz ki İzmirliler bunu hayatında ulaşım için kullansın. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaşanabilir İzmir hedefine de bu yeni bisikletlerin katı sunacağını düşünüyorum. Bu süreçte de bize destek olan Cemil Tugay’a teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Alver’in ardından açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, BİSİM’lerin kendi döneminde kaldırıldığına yönelik iddia ve eleştirilere yanıt verdi. Kendisinin seçilmeden 3 ay önce BİSİM’lerin kaldırıldığını hatırlatan Tugay, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bu aralar böyle krizleri konuşmak için çıkıyoruz insanların karşısına ama bugün epeydir hazırlığını yaptığımız, nihayetinde huzurlarınıza getirdiğimiz BİSİM’in yeni bisikletlerini tanıtmak ve yeni bir başlangıç yaptığımızı anlat üzere buradayız. Ben Nisan’da seçildiğimde, biz seçilmeden üç ay önce belediye BİSİM’leri kaldırmıştı. Ben geldiğimde bana soruldu ''Neden kaldırdınız?'' diye, biz kaldırmadık. 2014’te kullanımı başlamıştı, 2014’ten sonra anladığım kadarıyla herhangi bir yenileme olmamış, bisikletlerin çoğu kullanılamaz durumdaydı. O nedenle kaldırıldığını tahmin ediyoruz. Fakat İzmir’de yaşayan herkesin bildiği gibi BİSİM İzmir için simgesel anlamda da güzel bir şey. Türkiye’deki en güzel bisiklet rotalarından birine sahip olan bir şehiriz. Toplamda 105 km’lik bir bisiklet yolumuz var. Bisiklet biraz önce Yalçın hocanın dediği gibi ulaşım aracı, biz istiyoruz ki insanlar şehir içinde insanlar bir yerden bir yere giderken kullansın ki motorlu araçları daha az kullanalım. Dolayısıyla havamız daha temiz, trafik daha az olsun. Ama şehrimizin 2030 yılına kadar karbon nötr olma hedefi var, AB’ye böyle bir taahhüdü var. Bu yapılmayınca cezalandırma olmayacak ama bunu yapabilirsek İzmir için olabilecek en değerli şeylerden biri olmuş olacak.”
Tugay, konuşmasına devam ederken karbon bilinci konusunda herkesin bilinçli olması gerektiğine dikkat çekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin karbon n,ötr şehir konusunda önemli kararlar aldığını ifade eden Tugay, “Her birimize düşen şeyler var, en önemlisi karbon bilinci konusunda bilinçli olmak. Aksi bir durum kuraklığa neden oluyor. Biz bunun etkilerini artık hissedilir şekilde yaşıyoruz. Bunu düzeltmenin tek yolu karbon salınımını azaltmak. İzmir Türkiye’ye ve dünyaya örnek olabilecek şehirlerden biri. Hassasiyetleriyle, kültürüyle İzmir en hassas, koruyucu duygulara sahip bir şehir” dedi.
Tugay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Arada denize, çevreye çöp atan insanlardan şikayet ediliyor, haklılar. Bunu yapan arkadaşların yapmaması lazım doğrudur ama şehrin geneline bakıldığı zaman doğayla iç içe olması açısından, kültürü açısından bence Türkiye’nin en hassas özenli şehirlerinden birisi. O yüzden İzmir’e yapılan haksız eleştirileri kabul etmiyorum. İzmir’de 4,5 milyon insan var, bunun içinde yüzde 1 de olsa 10 da olsa dikkatsiz insanlar var. Eğer Türkiye’de bir şehir karbon nötr olacaksa bunu ilk başaran İzmir olacaktır. Sessiz sedasız çok konuda çalışıyoruz, ben ve arkadaşlarım mütevazı olmayı seçiyoruz. Bir yaptığına bin katarak değil, her şeyin görevi olduğu bilinciyle mütevazı şekilde çalışan bir kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi. Biz burada karbon nötr konusunda da önemli kararlar alıyoruz. Bu arada şunu biliyoruz ve istiyoruz, toplumumuzu cesaretlendirmemiz lazım. Halkımızı çevreye duyarlı hale dönüştürmek için hepimizin daha cesur ve birbirini teşvik eden yapıda olması lazım.”
Önümüzdeki yıllarda Büyükşehir’in, yaya ve bisikletliler için çok radikal kararlar alacağına işaret eden Tugay, bu kapsamda çok sayıda cadde ve yolun trafiğe kapatılacağını belirtti.
Tugay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“O yüzden önümüzdeki aylarda ve yıllarda ben görevde olduğum sürece yaya ve bisikletlilerin daha fazla alana sahip olması için daha önemli radikal kararlar alacağız. Trafiğe kapatacağımız çok sayıda cadde ve yol olacak. Bir yerden bir yere gittiği belli olmayan, yapmak için yapılmış işler olmayacak. Bisiklet yolu yapacaksak nereden başladığı nerede bittiği belli olan, insanları bir yerden bir yere götüren yerler olacak. Geçmişte şehir içinde hemen hemen hiçbir ulaşım sağlamayan bazı şeyleri değiştirmek zorunda kaldık. Ama göreceksiniz, onların yerine o kadar güzel şeyler yapacağız ki onları hatırladığımızda ‘Evet daha iyisi yapılabiliyormuş’ diyeceğiz. Şehrimizde bisikletle ilgili var olan bir geleneği sürdürmek, çeşitli seçenekleriyle paylaşımlı bir araç olarak 500 elektrikli 500 elektriksiz yepyeni bisikletleri kullanımınıza sunarak desteklemeye devam edeceğiz.2014 yılında başlamış bu gelenek, saygı duyduğumuz ve İzmir’in ihtiyacı olan bir gelenektir.”
Tugay, belediyeye BİSİM’lerin kar getirmeyeceğinin söylenmesiyle yönelik eleştirilen olduğunu belirtti. Belediyenin amacının kar etmek değil hizmet etmek olduğunu belirten Tugay, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bunlarla ilgili konuşurken belediyenin bundan kar etmediği gerekçesiyle karşı çıkanlar oldu. Belediye kar amaçlı çalışan bir kurum değil, burası bir şirket değil. Biz kamu kuruluşuyuz, halkımıza, şehrimize hizmet için varız. Gelirlerimiz halkımızın vergilerinden gelen gelirlerdir. Bunları tekrar ediyorum, bilmeyenler öğrensin. Dolayısıyla biz burayı kar için değil hizmet için işletiyoruz. Otobüslerden gemilerden trenlerden zarar ediyoruz, kesilen bilet paraları ihtiyacı karşılamıyor. Hatta sudan da zarar ediyoruz, maliyeti daha yüksek. Aradaki zarar dediğimiz para halkın vergileri. Bizim görevimiz sosyal adaleti sağlamak. Çayı neden ucuza satarız? İnsanlar düşük gelirli de olsa dışarıda çay içme fırsatı olsun diye. Anaokullarını neden ucuz yaparız? Özel okulları parası yetmeyen ailelere çare olmak için. O yüzen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kimse bir şirket muamelesi yapmasın. Devlet dediğimiz yapı, hepimizin annesi büyükbabası babası gibi görmesi gereken ir yapı. Devletin de bu sorumluluğun farkında olması lazım. Bunlar söylemem gerekiyor. Çünkü genel anlamda herkesin vergileriyle çalışan devlet kurumu, toplumu bir kenarda bırakıp kendi siyasetiyle uğraşıyor. Siyasi varlığını devam ettirmekle uğraşıyor. Halkımız, insanlarımız bunun bilincinde olmalı. Buna katkıda bulunmak adına bu cümleleri kurmak zorunda hissediyorum. Ben bu ülkenin yetiştirdiği aydınlardan biriyim, temel anlamda devletimizi vatandaşa karşı sorumlulukların ihmal ettiğini düşünüyorum. Hepimizin günü geldiğinde hesap sormak için, günü geldiğinde doğru insanları seçip yönetici olmak için seçmesi gerektiğine inanıyorum. Devlet dediğiniz yapı mali yapısıyla her şeyiyle millete, halka ait bir kurumdur. O yüzden belediye elindeki gelirleri halk için kullanılacak, kar amacıyla bakmayacak.”
Son olarak herkese düşen görevin vizyon geliştirmek olduğunu kaydeden Tugay, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Bu konuda çok dolu olduğum için bir şey daha söylemek istiyorum. Sevgili arkadaşlarım, İzmir’in hak ettiği vizyona ihtiyacı var. Buna engel olan, yıllardır bir şekilde beynimizin içinde ördüğümüz hapishane duvarları. Kendi kendimizi adeta kapatmış, muhafazakarlaşmış, bazı şeyleri göremez hale getirmişiz. İzmir dünyanın en güzel şehirlerinden biri, En acılı şehirlerinden biri. Bunlar uydurulmuş şeyler değil. Bu şehrin büyüklüğü karşısında herkes yerlere kadar öne eğilmeli. Bunu ben yapmadım, milyonlarca insan, çok büyük emekler, bugün de var olan akıl vicdan hepsi birlikte bunun değerini belirlemiş durumda. Ben belediye başkanıyım ama bunun dışında da bu şehrin pek çok dinamiği var. Hepimize düşen görev, beynimizin çevresinde oluşan o hapishane duvarlarını yıkmak, vizyon geliştirmek. Ne yapsak kulp takanlar var ya kim bilir bu bisikletlere de ne kulplar takan olacak. Ya rengini beğenmezler ya fiyatını beğenmezler, ki pahalı değil, maalesef böyle insanlar yaşıyor aramızda, sosyal medyada yazmayı da seviyorlar. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz. Bu şehri hiçbir şey bilmeden konuşan cahil insanların değil de bilinçli insanların, gençlerin sahip çıkmasına ihtiyaç var. Aynı şey Türkiye için de geçerli ama bir yer öncü olacak ya, o yerdeyiz biz. İzmir’in hakkını vermemiz gerekiyor. Bizim İzmir Planlama Ajansımız var, bir WhatsApp grubumuz var zaman zaman oraya bazı şeyler gönderiliyor. Dün Dubai’de yapılan bir proje paylaşılmış. Anladığım kadarıyla kesin olarak uygulanacak. Dubai bizden şu anda iklim şartlarında 10 kat daha kötü olan bir yer. Orada şehrin tamamını dolaşan 93 km olan ve bağlantı yollarıyla şehrin hemen her yerine giden üzeri camla kapalı, içerisi yemyeşil peyzajla donatılmış bir bisiklet yolu yaya yolu projesi yapmışlar. 2040 yılında tamamlanacak ve diyorlar ki Dubai’de yaşayan insanlar, bisikletle ya da yürüyerek ulaşımını sağlayacak. Para lazım diyorlar ama her şey için para lazım. Bunu biz hayal edebiliyor muyuz? Enerji için çözümler üretmeye çok daha yakınız. Enerji olduğu zaman böyle şehir içinde sizi her yere götüren böyle kapalı bir yol. Hayal etmesi bile çok güzel. Her şeyle başa çıkabiliriz, inanmamız lazım. ‘Para yok, yapamayız, İzmir’de Türkiye’de böyle şeyler olmuyor.’ Özellikle genç arkadaşlarımıza sesleniyorum bu ülkenin büyüklerinin örümcek kafalılığından kurtarın kendinizi. Biz bugünlere bilimle geldik. Yüz binlerce Türk şu anda başka ülkelere hizmet ediyor, aklını onlar için kullanıyor. Yazık ki biz onlara sahip çıkamadık, oralara gittiler. Şuna çok inanıyorum, annelerimiz babalarımız atalarımız bize bu ülkeyi sevmeyi öğretti. Öyle boş kültürle yaşamış insanlar değiliz. Çağıracağız, aklı başında siyasetçiler diyecek ki ‘Gelin hep birlikte ayağa kaldıralım bu ülkeyi’”
Kaynak : HABER MERKEZİ