- İzmir
- 08.09.2025 20:52
Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yemeklerden otoparka kadar pek çok eksiklik bulunduğunu ifade eden Başak Edge Gürkan, Şehir Hastanesi’nden sonra en fazla başvuruya sahip olan hastanede personel sayısının yetersiz olduğuna dikkat çekti
İzmir’in kuzey bölgesine hizmet veren tek üçüncü basamak hastane olan Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan sorunlar hem personeli hem de hastaları zor durumda bırakıyor. Bayraklı Şehir Hastanesi’nden sonra en yüksek acil başvurusuna sahip olan hastanede yeterli personel ve ekipman olmadığını dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir 2 No’lu Şube Eş Başkanı Başak Edge Gürkan, hastane idaresinin bu eksikliği gidermek için personele yüklendiğini dile getirdi. Hastane yemeklerinin de kaliteden ve doyuruculuktan uzak olduğunu belirten Gürkan, hastane yemeklerinin kamu eli ile dağıtılması gerektiğini vurguladı.
Hastanede çıkan yemeklerin kalitesinin düşük olduğunu ve personeli doyurmadığını ifade eden Gürkan, sorunların tutanak altına alınsa da gerekli tedbirlerin alınmadığını söyledi. Yemek hizmetinin kamu eli ile yapılması gerektiğini vurgulayan Gürkan, “Tüm Ülkedeki hastaneler gibi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de yemeklerin kalitesi maalesef oldukça düşük. 24 saat sağlık hizmeti sunan hastanelerde çıkan yemeklerin porsiyonları doyurucu olmadığı gibi kalitesi de oldukça düşük, sık sık yemeklerin içinde yabancı cisim ya da haşere çıkması basına sıklıkla yansıyor. Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de durum ne yazık ki farklı değil. Sık sık hijyen koşullarına uymayan durumlar yaşanıyor ve tutanak altına alınıyor ancak bu konuda idareler gerekli tedbirleri almıyor. Bizler yıllardır yemek hizmetinin kamu eliyle verilmesini savunuyoruz ancak yemek hizmetleri taşeron şirketler eliyle veriliyor ve tek derdi kar olan şirketler ne hijyene ne de kaliteye önem veriyor. İhaleleri alan firmaların da iktidara yakın firmalar olduğu herkesçe biliniyor ve bu sebeple idarelerde burada gerekli tedbirleri almayıp gerekli yaptırımları uygulamıyor” dedi.
Hastanedeki asansör sayısının yetersiz olduğunu vurgulayan Gürkan, sıklıkla bozulan asansörlerin hastaları ve personeli zor durumda bıraktığını belirtti. Kliniklere çıkarılacak yemeklerin de hastaların kullandığı asansörle çıkartıldığını dile getiren Gürkan, “Hastanede asansörler ve yürüyen merdivenler sıklıkla bozuluyor, asansör sayısı fiziki olarak yetersiz bir de üstüne sürekli arızalı asansörler hem hastalar hem personel için zorluklara sebep oluyor. Kliniklerde yatan hastalara ve refakatçilere dağıtılacak yemekler çoğunlukla hasta asansörleri ile servislere çıkarılıyor maalesef 10 sene önce yapılmış bir bina olmasına rağmen fiziki olarak birçok hizmetin verilmesi için ayrı yapılması gereken şeylerin yapılmadığını görüyoruz. O sebeple yemekler hasta asansörü ile çıkarılıyor” şeklinde konuştu.
Şehrin kuzey bölgesindeki eğitim araştırma hastanesi olmasına rağmen otoparka ayrılan alanın yetersiz olduğunu dile getiren Gürkan, hastane içinde sıklıkla trafiğin sıkıştığını belirtti. Güvenlik personeli için de bir sosyal alan ayrılmadığını belirten Gürkan, “Personel ve hasta için ayrı iki otopark var ancak şehrin bu bölgesinde hizmet veren tek eğitim ve araştırma hastanesi olması sebebiyle hasta yoğunluğu çok fazla ve var olan otoparklar şu haliyle personele de hastalara da yetmemektedir. Bununla birlikte bahçede uygun planlama yapılmadığı için giriş ve çıkışlarda hastane bahçesinde trafik oluyor. Güvenlik personelinin maalesef bir sosyal alanı yok öyle. Dinlenme saatlerinde dinlenebilecekleri bir alan olmadığı gibi ayrı bir alanları maalesef yok. O sebeple çoğu zaman görev yerinde yeme-içme vb. ihtiyaçlarını gideriyorlar” ifadelerini aktardı.
İzmir’de en yüksek ikinci acil başvurusuna sahip olan hastanede personel eksikliği olduğuna dikkat çeken Gürkan, hastane idaresinin bu eksikliği gidermek için personele yüklendiğini belirtti. Personel eksikliğinin yanında hastanede ekipman eksikliğinin de bulunduğunu söyleyen Gürkan, açıklamalarını şu şekilde bitirdi: “Maalesef şehrin kuzey bölgesinde tek hizmet veren 3’üncü Basamak hastane olmasına rağmen halen personel eksikliği giderilebilmiş bir hastane değil. Şu an acil başvuruları şehir hastanesinden sonra neredeyse en yüksek hastane olmasına karşın personel eksikliğini gidermek için idare çözüm olarak personeli daha çok angarya çalıştırmayı tercih ediyor. Hem daha uzun çalışma saatleri dayatan idare acil radyoloji gibi bazı bölümlerde nöbet tutan personel sayısını düşürerek emekçileri dinlenme saati bile olmadan çalışmaya zorlamaktadır. Arızalı cihazlar, hasta yoğunluğu derken arkadaşlarımız maalesef hastaların mağdur olmaması için tüm özverileriyle insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum edilmektedir. Cihaz yetersizliği nedeniyle şu an kırık nedeniyle acil gelen hastalar bile bir kat aşağıya inmek zorunda kalıyor. Röntgen önünde uzun kuyruklar oluşuyor, öğleden sonra gelen hastalar aynı gün röntgenini çektiremiyor, ertesi sabah gelmeleri söyleniyor. Bu şekilde hem personel nefes almadan çalışırken hem de hastalar mağdur ediliyor.
Kaynak : BERKAY ERDEN