Advertisement

Bayraklı’da kentsel dönüşüm krizi: Baykent’ten ŞPO’ya tepki!

Baykent Dönüşüm Derneği, Ekim ayı Bayraklı Belediye Meclisi toplantısı öncesinde yaptığı basın açıklamasında, Şehir Plancıları Odası’nın kentsel dönüşüm planına itirazını “halk düşmanlığı” olarak nitelendirdi. Dernek, planın binlerce dar gelirli vatandaş için can güvenliği ve yaşam kalitesi açısından önem taşıdığını vurguladı

  • Oluşturulma Tarihi : 01.10.2025 18:04
  • Güncelleme Tarihi : 01.10.2025 18:04
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Bayraklı’da kentsel dönüşüm krizi: Baykent’ten ŞPO’ya tepki! haberinin görseli

Bayraklı’da kentsel dönüşüm tartışmaları, ekim ayı belediye meclis toplantısı öncesinde yeniden gündeme geldi. Toplantı öncesi Baykent Dönüşüm Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında, Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi’nin planlara yönelik itirazı sert bir dille eleştirildi. Baykent Dönüşüm Derneği Basın Sözcüsü Gökhan Bahadır, bölgedeki binlerce vatandaşın çürük ve depreme dayanıksız yapılarda yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayarak, planın engellenmesinin “halkın can güvenliğini hiçe saymak” olduğunu ifade etti. Bahadır, dönüşüm planının dar gelirli vatandaşlar için bir umut olduğunu belirterek, “Vatandaş bu planı istiyor” dedi.

bayraklı

“DÜPEDÜZ HALK DÜŞMANLIĞI” 

Planı durdurmanın halk düşmanlığı olduğunu vurgulayan Bahadır, “Bir önceki planımızın da Şubeniz tarafından İzmir 6’ncı Idare Mahkemesinde dava açılarak iptal edilmesi üzerine Belediyemiz iptal gerekçelerini göz önünde bulundurarak tekrar planlama yaptı. Ve siz yine hazırlanan bu planlara da TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak itiraz ettiniz. Kamuoyuna sunduğunuz planımıza neden itiraz ettiğiniz ile ilgili duyuruyu okuduk. İtiraz gerekçeleri, sahadaki gerçeklerden kopuk, masa başı teorilerden ibarettir. Biz Bayraklı halkı olarak gerçekleri ve kamu yararını hatırlatmak istiyoruz: ŞPO, planın kamu yararı taşımadığını iddia etmektedir. Oysa kamu yararı, halkın can güvenliğini, barınma hakkını ve yaşam kalitesini korumakla ölçülür. Bugün 60 hektarlık bölgede binlerce vatandaşımız çürük, depreme dayanıksız evlerde, insancıl yaşam şartlarından uzak yaşam mücadelesi vermektedir. Ayrıca çocuklarımız sosyal donatılardan uzak, gençlerimiz sokak çetelerinin himayesinde uyuşturucu ve türlü suçların esiri olarak yaşamak zorunda bırakılmıştır. Bu gerçekleri görmezden gelerek planı durdurmaya çalışmak, kamu yararı değil, halkın mağduriyetini artırmaktır. Hatta ve hatta düpedüz halk düşmanlığıdır, bu halkın vergileriyle idare edilen üniversitelerde okudunuz yaptığınız bu halka karşı hainliktir” diye aktardı. 

kentsel donusum

“VATANDAŞIN GELECEK UMUDUNU ÇALDINIZ”

Asıl mağdurun, şu anda çökme tehlikesi altındaki evlerde yaşayan binlerce dar gelirli hak sahibinin olduğunu belirten Bahadır, “ŞPO, ‘bilimsel veri yok, model belirsiz’ diyerek halkı yanıltmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi'nin teknik ekiplerinin ve hatta odanısın üyesi olan Şehir planlamacılarının titiz çalışmaları sonucu hazırlanmıştır. Deprem risk analizlerinden altyapı raporlarına kadar tüm bilimsel veriler kullanılmıştır. Halkla defalarca toplantı yapılmış, Sivil Toplum Kuruluşları, ada öncüleri ve muhtarlar sürece dahil edilmiştir. ‘Hiç kimseye sorulmadı’ iddiası açıkça gerçeğe aykırıdır. ŞPO açıklamasında düşük gelirli vatandaşların mağdur olacağını ileri sürmektedir. Oysa asıl mağduriyet, şu anda çökme tehlikesi altındaki evlerde yaşayan binlerce dar gelirli hak sahibine aittir. Bu insanlar hak kaybı yaşamadan, kendi yerlerinde, güvenli evlere kavuşacaktır. ŞPO'nun itirazı, gariban halkı korumak değil; halkın dönüşümünü geciktirmektir. Ayrıca iptalini istediğiniz plan halkımız için geleceğinin garantisidir. Bu plana gore tüm vatandaşları ekonomik değeri çok düşük olan evlerini, maddi anlamda değerli gayrimenkullere dönüştürmeleri için bir fırsattır. Siz Plan iptal davası açarak vatandaşın gelecek umutlarını çalıyorsunuz” ifadelerini kullandı. 

kentsel donusum

VATANDAŞ ŞEHİR PLANI İSTİYOR 

Bahadır, açıklamasının devamında ise şu sözlere yer verdi: “Şehir Plancıları Odası, Alsancak'ta, Urla'da, Çeşme'de büyük sermaye projelerine sessiz kalırken tarlalar, depolar, sanayi arazileri kulelere dönerken, bir iki işadamının sahip olduğu arazilere AVM’ler yapılırken sessizdiniz, göz yumdunuz. İş dar gelirli vatandaşların yaşadığı Bayraklı'ya gelince sürekli dava açmaktasınız. Bu çifte standardı halkımız görmektedir. Ayrıca kamuoyunun da bildiği üzere bazı plancıların yerel yönetimlerde kadro ve makam peşinde koştuğu, açılan davalarla kendilerine alan açmaya çalıştığı da sır değildir. Halkın mağduriyetini gözetmek yerine şahsi çıkarların öne çıktığını görmek üzücüdür. Muhalif siyasi kimliğinizle odanın gücünü arkanıza alırken tüm belediyelere örümcek ağı gibi girdiğinizin, nemalandığınızın tüm halkımız farkındadır. Sokakta, toplantılarda, imza listelerinde görüyoruz, burda eylemde amcalar, teyzeler, çocuklar gençlerle buradayız. Vatandaşımız bu planı istiyor. Bu dönüşüm, sermaye gruplarının değil, halkın iradesidir. Sizin iş tuttuğunuz sermayedarların, haramzadelerin, çıkarı menfaati peşinde koşan koltuk sevdalısı oda yöneticilerinizin değil bu plan halkın menfaati için vardır. Siz itiraz ederek halkın sesini kısmaya, süreci geciktirmeye çalışıyorsunuz Biz halk olarak dimdik burada sizin karşınızdayız. Baykent Derneği, halkın en zor günlerinde, riskli evlerde can güvenliği tehdit altındayken kurulmuş; hiçbir şahsi çıkar gözetmeksizin gece gündüz çalışmıştır. Mahalle toplantılarından ada temsilciliklerine, Bakanlık, belediye, oda ziyaretlerinden teknik raporların takibine kadar her aşamada halkın yanında olarak bu mücadelenin lokomotifi olmuştur.”

 

Kaynak : MERVE AĞRIÇ