Bütçe görüşmelerinde ’82 milyon zarar’ detayı

İZSU Genel Müdürlüğü 2024 Mali Yılı Bütçe Taslağı’nın görüşüldüğü Genel Kurul Toplantısı’nda AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nde kurumun 82 milyon zarar uğratıldığını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 27.11.2023 17:07
  • Güncelleme Tarihi : 27.11.2023 17:07
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bütçe görüşmelerinde ’82 milyon zarar’ detayı haberinin görseli

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi(İZSU)’nin Kasım ayı 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı, İZSU Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.

İZSU Genel Müdürlüğü 2024 Mali Yılı Bütçe Taslağı’nın görüşüldüğü oturuma, altyapı ve arıtma konuları damgasını vururken ‘yüzülebilir körfez’ konusunda da eleştiriler yapıldı.

Kurumun 22 milyar 700 milyon liralık bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.

ÖZUSLU: İNSANÜSTÜ BİR GAYRETLE…

Toplantının başında konuşan Özuslu, haftasonu şiddetli yağış ve denizin taşmasıyla kentte yaşananlara ilişkin “İzmir Pazar günü zor koşullar yaşadı. Hem deniz taşması hem yağmur... Normal olarak olması gerekenin çok üstünde bir yoğunlukla ve şiddetle İzmir’imize kendini gösterdi. Bu olağanüstü iklim koşullarına ve su yükselmesine, denizin taşmasına rağmen İZSU başta olmak üzere itfaiye teşkilatımız, Fen İşlerimiz, bin 200 personelimiz canla başla şehrin sorun olan her yerinde görevlerinin başında olan herkese teşekkürü borç biliyorum. Böyle zamanlarda gerçekten de insanüstü gayretle İzmir halkının daha fazla mağduriyet yaşamaması içim, mağduriyetleri anında ortadan kaldırmak için var gücüyle çalıştılar. Çok teşekkür ederim” dedi.

KÖKLÜ: BÜTÇENİN YARISI YATIRIMLARA AYRILDI

Görüşmelerde söz alarak bütçeye ilişkin genel bilgi veren Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Bülent Köklü, “2024 yılı gider bütçemiz, 22 milyar 700 milyon olarak hesaplanırken gelir bütçesi 16 milyar lira olarak hesaplandı. 6 milyar 700 milyon liralık fark borçlanmayla sağlanacak. 2024 yılında bütçede yatımına yönelik faaliyetlerin payı yüzde 50. Yani İZSU, bütçesinin yarısını 2024 yılında yatırımlara ayıracak. Zam oranımız yüzde 15 olarak hesaplandı. Enflasyon verileri ve beklentileri baz alınarak bütçemiz hesaplandı. Umuyoruz hedeflerde sapma olmaz” dedi.

AYDIN: KARŞIYAKA’DAKİ SET GÖREİNİ YERİNE GETİRDİ

CHP Grubu adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, hafta sonu yaşanan felakete değinerek “Hafta sonu yaşadığımız olay her şeyin önüne geçti. Onunla ilgili değerlendirmeler yapacağım. Hava basıncının 1 milibarın üstüne çıkmasıyla oluşan deniz yükselmesi ciddi sorunlara yol açtı. Ev ve işyerleri, yollarımız, alt yapımız önemli ölçüde hasar gördü. Yaşana sorunların üstesinden gelmek için ilk andan itibaren İZSU ve İzBB birimleri sahadaydı. Suyun deşarj edilmesiyle ilgili ciddi mesai harcadılar. Emeklerine sağlık. Yaşanan fırtına ve yağışla birlikte oluşan dalgalar deniz taşmasından meydana gelen suyun etkilerini daha da arttırdı. Ancak Karşıyaka Meclis Üyesi olarak söyleyebilirim ki; Karşıyaka’yla ilgili sevindiğimiz kısım oldu. 2 yıl önce Karşıyaka’da set yapılmış, görevini yerine getirdi. Başka alanlardan gelen su ciddi sorun yarattı. Bu set görevini yerine getirdi ve setin dışında kalan alanlarda ciddi sorunlar yaşandı Setin etkisiyle meydana gelen deniz taşmasının erkiler biraz daha az yaşandı. İzBB ve bütün birimleri oluşan hasarın meydana getirdiği yaraları satmak içine elinden geleni yapacaktır. Yapılacak tespitlerin ardından zarar görmüş vatandaşlarımız gerekli desteği sağlayacağız. İZSU, deniz taşmasını engellemeye yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Körfez’in derinliğinin artırılması bunlardan biri. Bizim Körfez’de deniz taşmasını engellemek için yapmamız gereken çok şey var” dedi.

“TUNÇ SOYER’İN SÖZLERİ ÇARPITILDI”

Sel ve deniz taşması felaketi konusunda ‘siyasi söylem’ eleştirisi yapan Aydın, “Bütçemizin 11 milyar 500 milyonluk kesimi yatırıma ayrılıyor. İzBB bütçesinde de söylediğim gibi İzBB gibi İZSU da yüksek yatırım öngörüyor ve şehrin sorunları konusunda ilerlememizi sağlıyor. Yaşanan deniz taşkınıyla ilgili bir husus daha var. Maalesef giderek kutuplaşan siyaset anlayışı bizim sorunları doğru zeminde tartışmamızı da önlüyor. Cuma günü Sayın Soyer, Özgür Hızal’ın sözlerine atfen ‘Çöp toplanır, çamur kurutulur, çukur kapatılır’ demişti. Ancak kendilerine haberci diyen bir gazete bu sözleri sel felaketine yordu. 3 gün önce söylenen sözlerdi bunlar. İZSU’nun faaliyetlerini eksik bulmak, eleştirmek herkesin hakkıdır. Biz zaten her şeyin en iyisini yaptığımız iddiasında değiliz. Daha iyisini yapmak için diyoruz her zaman. Ama tartışmaları bu noktalarda ele aldığımızda gerçekleştirirsek haksızlık yapılmış onuluyor. Zaman zaman Kemeraltı tartışmaları oluyor. Kemeraltı’ndaki çalışmalar mümkün olduğu kadar oradaki faaliyetleri engellemeden yapılmaya çalışılıyor. Baktığımızda orada ciddi bir sorun yaşanmadı hafta sonu. Bu, doğru yolsa olduğumuzu gösteriyor. Ama en iyi noktada olduğumuzu söylemiyoruz orada. Daha iyisi için bir irade ortaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı.

“NAKİL ENERJİSİ TARİFELERE EK ÜCRET DEMEK”

İçme suyu konusunda kıyaslı açıklama yapan Aydın, “İZSU’nun temin edilen suyu damıtma ve dağıtma yükümlülüğü var. Hâlbuki damıtma işi DSİ’ye ait. Ama İzmir halkının kullandığı içme suyun sadece yüzde 40’ını barajlardan elde ediyoruz. Ankara’da içme suyunun yüzde 98’i, İstanbul’da yüzde 99’u barajlardan elde ediliyor. Bizim yeraltından suyu elde edip nakletmemiz enerji maliyeti demek. Bu da tüketicinin tarifelerine yansıyor” dedi.

“İÇME SUYUNA ÜCRETSİZ ERİŞİMİ SAĞLAMAMIZ GEREKİR”

Su fiyatlandırmaları konusunda hem hükümet hem de yerel yönetimler noktasında önemli görevlerin olduğunun altını çizen Aydın şunları söyledi; “Fiyatlandırmanın nasıl yapılacağını söyleyen kanun maddeleri var. Su temel ve yaşamsal bir ihtiyaçtır. Bizim, içme suyuna ücretsiz erişimi sağlamamız gerekir. Maliyetleri azaltma komsunda hem bize hem de merkezi hükümete görev düşüyor. Hükümetten beklediğimiz şudur: Su idareniz elektrik kullanıyor ve buradan elektrik tarifesi sanayi tarifesinden alıyor. Resmi kurumlara da resmi tarifeden veriyor. Ama İZSU dahil bütün su idarelerimiz suyun dağıtımı için kullandığı elektrikte sanayi tarifesi ödüyor. Bunun için bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var. Yerel yönetimlerin de enerji üretimi için daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor. Biz atıksu artırmada Türkiye’de 1.’yiz. Her ilde nehirlere dökülüyor. Ama biz arıtmaya gönderip arıtıp daha sonra denize deşarj ediyoruz. İZSU, son birkaç yılda arıtılan bu suların denize deşarjı yerine tarımsal sulamada kullanılması için çalışmalar yürütüyor. Bu ve bunun gibi projelerde planlama bitti ama finansman bulmaya çalışıyoruz.”

“FİNANSMAN KONUSUNDA ÜÇ KOLAYLIĞA SAHİP”

Arıtma ve içme suyu konusundaki yatırımlarda birincil sorunun finansman olduğunu belirten Aydın, “İZSU, finansman konusunda üç kolaylığa sahip. Birincisi AAA kredi notumuz. İkincisi Birleşmiş Milletler Kalkınma hedeflerinin tamamını stratejik planına eklemesi. Sonuncusu da bizim kredi aradığımız projelerin tamamının ‘yeşil proje’ olarak tabir edilen projeler olması. Finansmanlarımız da tamamlandığında biz Çiğli’de günde 200 bin metreküpün geri dönüşümü sağlayacağız. Suyun daha tasarruflu kullanımını sağlayacağız. Biz, suyun maliyetini azaltmak zorundayız. Orta vade için ise… Bizim su dağıtımı ve tarifeleri konusunda daha iyi bir yasal altyapıya ihtiyacımız var” diye konuştu.

“SIFIRLANABİLEN ŞEYLER DEĞİL”

Daha iyi ve uygun fiyatlı hizmet için yatırım burgusu yapan Aydın, “Bu yıl 11 milyar 600 milyon yatımlara ayrıldı. Bunun 3 milyondan fazlası içme suyu yatırımlarına yapılacak. Suyu dağıtırken kayıp-kaçak oranı da çok önemli. Bu, sıfırlanabilen şeyler değil. Ama kayıp-kaçak oranının makul düzeyde olması lazım. İZSU’nun kayıp-kaçak oranı makul seviyede ama bazı bölgelerin kendisine bağlanmasıyla birlikte daha önce kendisinin iş yapmadığı alanları da kucağında buldu. Bir anda yeni bir yapılanmayla karşı karşıya kaldı. Biz bütün İzmir’in kayıp kaçak oranlarını düşünmeliyiz. Bunun için de bu konuda 2024’te yeni adımlar atacağız. İzmir’in dirençliliğini artırmak hepimizin temel sorunudur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için daha fazla çalışmak zorundayız. Bu konuda da İZSU 2024’de daha fazla çaba sarf etmek adına yüzde 50’si yatırımlara ayrılmış bir bütçe ile karşımızda“ dedi.

HIZAL: SOKAĞA ÇIKILDIĞINDA YATIRIMLARIN YETERLİ OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ

Bütçeye ilişkin AK Parti adına konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ‘altyapı yatırımları’ eleştirisinde bulunarak şunları söyledi; “Sizler tarafından hazırlanan bu bütçe bizler tarafından kullanılacak. İki gün önce şehrimizde meydana gelen ve özellikle kıyı bölgelerinde deniz taşması nedeniyle mağduriyet yaşayan tüm İzmirli hemşerilerimize geçmiş olsun diliyorum. Umuyorum ne kısa sürede tüm idarecilerimizle bu hadiseden etkilenen herkesin yaralarını ve zararlarını hep beraber saracağız. İZSU yaptığı yatırımların çoğunu altyapıda yani yerin altında yatıyor. Biz göremiyoruz ama bazı durumlarda hissediyoruz. Sayın Tunç Soyer de son dönemlerde sık sık ‘biz yatırımları yerin sütüne değil, sizin göremediğiniz yere, yerin altına yaptık’ diyor. İZSU’nun neler yaptığını uzu uzun konuşmaya gerek yok. Özellikle belirli dönemlerde sokağa çıkıldığında bu yatırımların yeterli olmadığını görüyoruz. İzmir’de bir altyapı sorunu var. Kanalizayon ve yağmur suyu ayrıştırma problemi var. İzmir’de her ne kadar bittiği iddia edilse de artış gösteren bir koku problemi var. İzmir’de hala kayıp kaçak oranlarıyla ilgili istorun yaşıyoruz. Merkezdeki derelerle ilgili sorularımız var. Ve Türkiye’nin en yüksek fiyatlı suyu da bizde ama.”

butce-gorusmelerinde-82-milyon-zarar-detayi (3)

“BU SORUNLARIN ORTADAN KALDIRLMASI İÇİN NE YAPTINIZ?

Koku problemine de değinen Hızal, “İzmir’deki koku problemi Tunç Soyer göreve gelmeden önce de vardı. Körfez de kirliydi. Başka çevresel sorunlar da vardı. Yani simler değişiyor ama anlayış değişmediği müddetçe sorunlar katlanarak ve artarak devam edecek. Soyer’den önce Aziz Kocaoğlu, ondan önce de başka CHP’li yöneticiler vardı. CHP’li belediyecilik bu. Bizlerin eleştirdiği de tam olarak bu. Biz altyapı gibi önemli sorunların kısa sürede giderilemeyeceğini biliyoruz. Bizim eleştirimiz özelikle son 4,5 yıl olmak üzere son 25 yılda, bu sorunları ortadan kaldırılması için temel iradenin ortaya konulmasıdır. Hiçbir şey yapmadınız demeyeceğiz. Ana sorunu net ele alma komsunda ortaya net bir irade koymalıyız. Bu sorunları çözmediği taktirde geri dönülmesi çok zor hadiseler ortaya çıkıyor” dedi.

“YATIRIM YÜZDE 50 DEĞİL YÜZDE 10”

Çiğli'deki 4'ncü faz ihalesini 10 yıldan uzun süre yapıp tamamlamadığınızdan bu körfezi daha fazla kirletir. Dolayısıyla bu sorunu zamanında ve doğru şekilde çözmek zorundasınız. İZSU, 1 saniye birle kaybetmeksizin yatırım yapmak zorunda. Yatırımlar hiç durmamak sorunda. İZSU yatırımcı bir kuruluştur. Yatırım yapılmalı ve bunun için ana gelir kaynağı gelen tarife gelirleridir. Yatırım dediğinizde aklınıza gelen yeni yağmur suyu hatlarını yapılması, tesislerin yapılması geliyor. Önünüzdeki yatırım oranı İZSU’nun yatırım performansının ne kadar kötü olacağını gösteriyor. İZSU’nun yatırımlarından bahsedersek… 11 milyar 600 milyon dendi. Hayır. Yüzde 10’u yatırımları ayrılmış. Yatırım dendiğine bizim aklımıza gelen yeni yağmur suyu arıtma hatları, yeni tesislerdir. Bunlar için ayrılan bütçe de 3 milyon” diye konuştu.

“KÖRFEZ’DE YÜZDÜ DENMESİ YANLIŞ”

Yüzülebilir Körfez konusunda da ‘samimiyet’ çıkışı yapan Hızal, “Bir işi yaparken samimim olmak lazım. Bir söz verdiğinizde samimi olacaksınız. Tunç Soyer 4,5 yıldır bir samimiyet testinden geçiyor. Biz Soyer’in bu testte yeterince başarılı olamadığını görüyoruz. Bu samimiyet ilk olarak Körfez’in temizliğinde başladı. Körfez’in kirliliğine neden olan çık fazla şey var. Tunç Soyer, ‘ben 3 yıl sonra Körfez’de yüzeceğim dedi. Siyasetçi olarak iddialı konuşmasını kabul edebiliriz. Samimiyet testi burada başlıyor. Temiz körfez dedi ama ‘Körfez’i ben temizlemeyeceğim. Körfez kendi kendine temizleniyor” dedi. Hiçbir bilimsel dayanağı yok. Bir takım akıl hocalarından bunları aldı, nasıl olsa İzmirliler de bunu zaman içinde götürürüz dedi ve körfezi temizlemeyeceğiz diyerek bir süreç kazandı. Sonra baktı ve süreç olmayacak kirliliği Gediz'in dağlarında aradı.  Sonra baktı o iş olmuyor. Körfez’i ben kirletmiyorum dedi. Kirliliği Gediz’in dağlarında aradı. İzBB’nin Başkanının Gediz nehrinin çıkıp noktasının iç körfez olmadığın görmek zorunda. Tunç Soyer Gediz’e gitti e bunu Foça’da sonlandırdı. Demek ki ‘Körfez’de yüzeceğim’ ifadesi samimi olmadığı gibi Körfez’i temizleyeceğim’ ifadesi de samimi değil. Tunç Soyer’in yüzdüğü yerler… Kendisi ‘Sözümü tuttum, Körfez’de yüzüyorum‘ dedi. Güzelbahçe’de yüzdü ama. Burada zaten 25-35yıldır yüzülüyor. Sorunun nerede olduğunu İzmirliler de bizler de çok iyi biliyorsunuz. İşte burada bir yanlış yaşandı. Tunç Soyer’in temiz ve yüzülebilir Körfez konusundaki sözleri ve sonunda giderek ‘Yüzdü’ demesi yanlış bir anlam içeriyor” ifadelerini kullandı.

“ALTYAPININ SORUNLU OLDUĞUNU HERKES SÖYLÜYOR”

Temiz körfez konusunda en önemli etkenlerden olan altyapı ayrıştırması noktasında geçmiş dönemleri de kapsayan yorum yapan Hızal, üstü kapalı olarak İzBB Başkan adaylarında adı geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi genel sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’ye de eleştiride bulunarak “Körfez’in temel kirlilik nedenlerinden biri, İzmir’deki ayrıştırmanın en ileri teknoloji yapılmamış olmadı. Bizler elbette afetler üzerinden bir siyaset dili geliştirmeyeceğiz Dün yaşanan büyük bir afetti. Biz bunu yapmazken 6 Şubat depreminin 2. Günüde afet gölgesinde ‘Devlet Burada yok’ diyerek afet üzerinde siyasi bir dil otaya koydu. Ama aynı hatayı ben yapmayacağım. Ama eleştireceğim. Bu altyapıdan Aziz Bey de Tunç Bey de Aziz Bey ve Tunç Bey döneminin bürokratları da sorumlu. Altyapıdan Aziz Bey'de sorumlu, Büyük kanal projesi gibi devasa projesindeki boru çaplarını külten belediye başkanları ve yöneticileri de sorumlu, Tunç Soyer ve Aziz Bey döneminde süt düzey yöneticileri olan ve şu an aday olmak isteyen bürokratlar da sorumlu. Altyapının sorunlu olduğunu herkes söylüyor. Altyapı sorunun tunç Bey de kabul ediyor. 25-30 yıldır var olmayan şeyleri yapıyoruz diyor. 25 yıldır bu şehri CHP yönetiyor. CHP’nin bir belediye başkanı önceki dönemlerde yapılanların yetersiz zorluğunu yapılmadığını iddia ediyor İzmir’de en büyük sorun yağmur suyu hatlarının yapılmaması. Ben tüm görev süresine baktım. Ayrıştırma için 300 kilometre dendi. Ama ben defalarca kez hesapladım 119 kilometre çıktı. Seçimlere kadar 50 kilometre dahi yapsanız 170 kilometre. Yüzlerce kilometre yine borçlusunuz. Yani bir şeyi zamanında ve doğru yapmazsanız problemlerle karşılaşırsınız” dedi.

“KURUM 82 MİLYON ZARARA UĞRADI”

Sayıştay raporunda Çiğli Arıtma Tesisi’ne ilişkin bulgulara da değinen Hızal, “Arıtma tesisi konusunda ve arıtılmış su konusunda lideriz diyorsunuz. Arıtma tesisi sayımız çok. Arıtma meselesinde lider olmanızın temel sebebi boşa arıtma yapmanız. Dün milyonlarca metreküp deniz suyunu ve yağmur suyu arıttınız. Sonra da biz lideriz. Asıl arıtmanız gereken miktar kullanılmış su. Siz yağmur suyu ve kanalizasyon altyapısı yapmazsanız taşan denizi de artırırsınız sonra lideriz dersiniz. Bazı arıtma tesislerinin arıtmama tesisi.  Son iki günde milyonlarca metreküplük tama suyunu alıp yine denize deşarj ettiniz. Eğer siz gerekli altyapıyı yapmazsanız yapım suyunu arıtırsanız. Bazı artırma tesisi yapıldı ama bazıları ‘arıtmama’ tesisi İzmir’in en büyük tesisi. Buranın 4. faz inşaatını hala bitiremedik. Sayıştay raporunda var. Siz burası için kredi kullandınız, tesisin inşaatına başlamadınız, ihalesini de yapamadınız. Ama parayı da elinizde tutamıyorsunuz. Yaklaşık 82 milyon gibi bir rakamla kurum zarara uğradı. Bunu 25 yıldır bu şeri yöneten, 13 yıldır 4. Faz inşaatını yapamayan CHP’li belediye başkanları. Tesisin yapıldığı günden bugüne rezevize edilmediğini söyleyen kim? Tunç Soyer. Şu an yapılan revizyon oranı yüzde. Hadi yüzde 10 olsun. Paranın da bir kısmını vermişsiniz. Revizyon da yok. Çiğli arıtma tesisi hala körfeze kirlilik akıtıyor. 200 milyon bedelle deviasyon kanalı açacağız demişsiniz ancak bu da yapılmamış. Çiğli açıklarına deşarj ediliyor arıtılmayan su. Bu bir çevre, altyapı sorunudur. Ayrıca övünülen arıtma seslerinin çoğunun işletme raporu yok. Geçen yıl Sayıştay raporunda vardı. Bu yıl da düzeltmemişsiniz yine Sayıştay raporunda var. Önümüzdeki yılın raporuna da konu olacak. İzmir uzun süre büyük sorunlar yaşadı. İZSU eliyle İzmir’in en kıymetli yerlerine çamur atıldı. Çiğli arıtma tesisinden çıkan çamurlar çevresine atıldı. 2,5 milyon metreküp. 25 yılda bu kadar arıtma tesisi yapan İZSU’nun biri çamur kurutma tesis olmaz mı? Tesis çevresindeki o çamur hala duruyor Nasıl kaldırılacak nasıl kurutulacak belli değil. Manisa’da bir yere taşıyıp kurutuyorlar. Yazık değil mi? Sonra da taşıma bedellerinden bahsediyorsunuz. Yani söz vermek ve yerine getirdik demek samimiyet işi” diye konuştu.

HIZAL’DAN ‘HIRSIZLIK’ ÇIKIŞI

Enerji maliyetleri konusunda enerji yatırımı çıkışı yapan Hızal, ‘hırsızlık’ çıkışında bulunarak şunları söyledi; “İZSU, 4,5 yılda kaç tane yenilenebilir enerji santrali yaptı? Hiç. Sonra da enerji maliyetleri artmış. İZSU enerji konusunda ortaya bir irade koymuyor. İZSU da birkaç yıldır yapılmış bir hırsızlık var. İZSU’nun depolarından bazılarından çok yüklü bir miktarda sayaç ve demir alet hırsızlığı var. Bun tespit eden ve tutanak altına alan 5 görevli işten çıkarıldı. Banim hakkımda savcılığa gideceğini söyleyen arkadaş adliyeye geçtiğinde buna daha baksın. Önümüzdeki seçimlerde CHP kazanırsa Özgür Bey istifa eder mi denildi. Benle bu polemiklere girmesin isterse. Ama Tunç Bey ile girebilir. Özgür Özel genel başkan olursa aday olmayacağım diyen Tunç Soyer. Biz İzmir'de toplanmayan çöpleri, kapatılamayan çukurları, kurutulamayan çamurları konuşuyoruz. Başaklan çıkar çöp toplanır ama toplatılmamış, çukur kapatılır ama kapatamamışsınız, çamur toplatılır ama 2,5 milyon metreküp çamur orada durur. İZSU bütçesine dönersek. Bütçeyi bizim kullanacak olmamız evet oyu vereceğimiz anlamına gelmiyor. Anlayış olarak eksiklikler var. Bütçeye ‘hayır’ oyu kullanacağız.”

MUTLU: ALİAĞA'DA GİRERKEN İZSU'DA NİYE GİRMİYORLAR?

MHP grubu adına konuşan MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu müteahhitlerin İZSU'ya güvenmediğini belirtirken, "Geçtiğimiz günlerde afette zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. CHP Grup Başkanvekilimiz arıtılan suların çiftçilere verildiğini söyledi. Ben arıtma tesisinden Bakırçay'a akan görüntü göstersem size birkaç gün yemek yiyemezsiniz. o kadar kirli bir sı var ki... Bakırçay'dan sulama yapan çiftçilerin motorları tıkanıyor.  300 kilometrelik yağmur suyu kanalları nerede yaptınız çok merak ediyorum. AAA kredi notumuz var. 16 milyar TL'di sanırım borçlanma limitimiz. Peki ihale yapıyoruz ihalemize müteahhitler katılmıyor. Ödemelerimizi düzenli yapmıyoruz, gerçekçi şekilde ihalelere çıkmıyoruz. Sonra müteahhitler alacaklarını tahsil etmek için hatırlı aracılar bulmaya çalışıyor. Kağıt üzerinde olanlarla gerçekler farklı. Aliağa Belediyesi'nin yaptığı ihalelere katıldılar ancak İZSU'nun yaptığı ihalelere niye girmediler? Çünkü güvenmiyorlar” diye konuştu.

SEVİNÇ: DÜNYANIN EN BÜYÜK BAŞKENTLERİNDE DE YAŞANIYOR

Bütçeye ilişkin İYİ Parti adına söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, hafta sonu yaşanan felakete değinerek “Dünyanın en gelişmiş başkentlerinde dahi şiddetli yağmurlar sonucu takınlar ve seller oluyor. İklim krizi neticesinde ülkemiz de bunları yaşıyor. Burada temel konu, şiddeti yağış nedeniyle oluşan suların çekilmesidir. Çok düşük kotlarda kalan binalar bu durumlardan çok daha fazla etkilenmektedir. Dileğim, hiçbir kentin bu durumu yaşamamasıdır. İzmir’de yaşanan olumsuzluk nedeniyle Kordon’daki ve taşkınlardan etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. İdaremiz gereken desteği sağlayacaktır” dedi.

butce-gorusmelerinde-82-milyon-zarar-detayi (4)

“ÇOĞU FOSEPTİKLE İDARE EDİYORDU”

İZSU’nın geçmişine ilişkin hatırlatma da yapan Sevinç, “1980 yılına kadar İzmir’de 14 belediye vardı. Bu belediyeler kendi kanallarını yapıp içme sularını temin etmekteydi. Ama şimdi 30 ilçenin kanal, ulaşım ve içme suyu altyapısı Büyükşehir’e verilmesinin ardından yeniden planlama konusu ele alındı. Birçok alanda kanal altyapısı yoktu. Çoğu fosseptikle idare ediyordu. 1980’li yıllarda planlı kanal altyapısı İzmir’de Fen İşleri tarafından yürütülmeye başlandı. İçme suyu önce ESHOT’taydı. 1987 yılında İZSU’nun kurulmasıyla ona verildi. Büyük Kanal projesi o dönemlerde devreye girmişti. Nereden nereye geldiğimizi bilmek gerekir. İZSU, 30 ilçemizde gece gündüz demeden içme suyu ve kanal altyapısını ayakta tutmak için gayret gösteriyor. 11 bin 900 kilometrelik bir alanda hizmet veriyor. İçme suyu hat uzunluğumuz 10 bin 157 kilometre. Yağmur suyuyla ilgili hedefler var. İçme suyu arıtma tesisimiz 65 adet. Atıksu arıtma tesisi sayımız 70 adet. Bu kentin içme suyunun yüzde 60’ı derin kuyulardan elde ediliyor. Bu devasa işletmede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bütçeye grubumuzun oyu olumlu olacaktır” ifadelerini kullandı.

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: ‘İzmirlilere güveniyorum’ dedi: Sertel Büyükşehir için yola çıktı

İlginizi Çekebilir...

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script