- İzmir
- 03.07.2025 00:00
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında aralarında Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda kişi hakkında gözaltı kararı verildi. CHP’li siyasetçiler ve yurttaşlar, operasyonun hukuki değil siyasi olduğunu savunarak sürece tepki gösterdi
Merve Ağrıç- Kemal Özkurt
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması kapsamında 1 Temmuz sabahı düzenlenen operasyon, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Soruşturma kapsamında aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve çok sayıda iş insanı ile bürokrat hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltılara yönelik eleştiriler sürerken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla CHP İzmir İl Başkanlığı’nda gerçekleşecek toplantı öncesinde İLKSES Gazetesi olarak sahada mikrofon uzattığımız milletvekilleri, il ve ilçe yöneticileri, belediye başkanları ve yurttaşlar, operasyonun hukuki değil, siyasi bir müdahale olduğu görüşünde birleşti. Gözaltıların yargı sürecinden çok algı operasyonu amacı taşıdığı ifade edilirken, yaşananların Türkiye’de yargının bağımsızlığını ve hukuk devletine olan inancı zedelediği vurgulandı.
Soruşturmanın tamamen art niyetli olduğunu vurgulayan CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Şenol başkan hakkında 2 beraat kararı var. Beraatleri görmemek amacın tamamen kötü niyetli olduğunu gösteriyor. Şenol başkan hangi sıfatla gözaltına alınmış? Bu tamamen Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik bir algıdır. CHP İl Başkanı sıfatıyla değil, önceki dönem kooperatif başkanı olduğu için gözaltına alınmış. Önceki dönem kooperatif başkanını baypas ederek il başkanı diyerek Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik bir algı yaratma operasyonu. Bu operasyon samimi ve ciddi değil. Tamamen art niyetli açılmış bir soruşturma. Gözaltı süresi, ifade alınabilecek bir zaman dilimi içinde olur. Bu gözaltı amacına yönelik değil, art niyetli. Çağırılsalardı ifadeye gideceklerdi 150-200 polisle evlerine baskın yapılıyor. Ben Şanlıurfa milletvekiliyim. Şanlıurfa’nın sınırlarında bu kadar polis yok. Bu kadar çok emniyet mensubu varsa gidin sınırları koruyun” diye aktardı.
4 günlük sürenin sonuna kadar kullanılacağı yönünde öngörülerinin olduğunu belirten CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, “Genel görüntü 4 günlük süreyi uzatacakları yönünde. Dün Bozkaya Emniyet Müdürlüğü’nde arkadaşlarımızı ziyaret etmek için gittik görüşemedik. 4 günlük süreyi tamamlayacaklar gibi görünüyor. Hukukun olmadığı yerde ne diyebiliriz ki? Bu şekilde gözaltına alınmaları olabilir mi? İl başkanımız ve Tunç Soyer benzer davalarda defalarca ifade vermiş. Yine aynı şeyleri söyleyecekler. Çağırsalar hepsi gelecek insanlar ancak bu gözaltı şeklini bir genel teamül haline getirdiler. Çok üzgünüz. Bir şekilde arkadaşlarımızın suçluluğu ispatlanır ancak bu davranış biçimi çok üzücü. Yeniden Türkiye’nin bir hukuk devleti halinde gelmesini, bir suçlu varsa tabii ki hukuki normlar içinde yargılanmasını bekliyoruz. Ancak böyle bir ışık maalesef görünmüyor. En kısa sürede Tunç Soyer ve İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nun ve diğer arkadaşlarımızın yargı önüne çıkmasını ve suçsuzluklarının ispatlanmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Hukuksuzluk dalgasıyla karşı karşıya olduklarını belirten CHP İzmir Milletvekili Salih Uzun, “Bu süreci sadece İzmir için değerlendirirsek yanılırız. Büyük bir hukuksuzluğun parçası. Başka başka yerlerde sürekli hukuksuzluk dalgalarıyla karşı karşıyayız. Her yerde ayrı ayrı direneceğiz. Ne burada ne de İstanbul’da gözaltı süreçlerinin hukuk çerçevesinde bir dayanağı yok” ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınan isimlerin sabah saatlerinde üstlerini bile değiştirmelerine izin verilmeden operasyon düzenlediğini vurgulayan CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Ruhsar Selis Çelik, “Yapılan operasyon tamamen siyasidir. Sosyal medyada bir video yayımlandı nasıl operasyon yapıldığına ilişkin. Bu çok üzücü. Tamamen algı yapılmaya çalışılıyor. Yıpratılmaya çalışılıyor. Bu sürecin hukuki zeminde ilerlemesi gerektiğini ve siyasete alet edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Keşke bu şekilde olmasaydı çünkü hepsi çağırıldığında gelebilecek başkanlarımızdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın şikayetçi olduğu yönünde çıkan iddialara da cevap veren Çelik, Başkan Tugay’ın iddiaları yalanladığını hatırlatarak sözlerine güvendiklerini belirtti.
Gözaltına alınan isimlerin ifadeye çağırılmaları halinde zaten gideceklerini belirterek yapılan şafak operasyonlarını doğru bulmadıklarını ifade eden CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, “Hem bürokratlarımız hem il başkanımız hem önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız çağırıldıklarında ifadeye gidecekken, daha önce de çağırıldıklarında ifadeye gitmişlerken bir sabah vakti şafak operasyonuyla itibar suikastı yapılmış olması hepimizi çok derinden üzdü. Bu şekilde olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın hepsi bu şehirde yaşayan itibar sahibi insanlar ve çağırılsalardı zaten gideceklerdi. Çok kötü bir suçları varmış gibi sabah vakti gözaltı olması bizi çok üzdü. Ortada birçok iddialar var. Bu bir yargı sürecedir, hukuki süreç işliyor. Ne sonuç çıkacağını hep birlikte göreceğiz” dedi.
Gözaltı süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Dün yapılmış olan operasyon süreci şu an devam etmekle birlikte, daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gördüğümüz gibi siyasallaşmış bir durum. Daha öncesinde de soruşturmaların yapılmış olmasına ve beraat almış olmalarına rağmen il başkanımız, eski belediye başkanımız ve bürokratlarımız için tekrardan sürecin başlatılması olarak yorumluyoruz. Dolayısıyla da dün genel başkanımızın da ifade ettiği gibi İstanbul’un 100’üncü günü İzmir’in de 1’inci günü gibi algılıyoruz. Ne yazık ki yargının siyasallaşmasıyla karşı karşıyayız ancak sürecin de takipçisi olacağız. Artık her şey şafak operasyonlarına döndü. Bir sabah erkenden hatta gün ağırmadan yapılmış olanları bir hukukçu olarak açıklamam mümkün değil. Zaten bir davet olsa tekrar ayaklarıyla gidecekler. Yılların memurları, bürokratları şu anda içerdeler. Gözaltıların mevcut ifadelerden sonra sona ermesini ve herkesin evine gitmesini umuyoruz” diye aktardı.
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, “Arkadaşlarımızın suçsuz olduğuna ve geri görevlerinin başlarına döneceğine, herhangi bir yolsuzlukla, namussuzlukla işlerinin olmadığına kefiliz. Görevlerinin ve ailelerinin başına dönmelerini istiyoruz. Biz bu yola korkmadan yılmadan devam edeceğiz. Bu şekilde gözaltına alınmalarını hiçbir zaman önermiyoruz. Hepsinin bir makamı, belli bir nüfusu var. Devlet istediği zaman gideceğimizi de her zaman söylüyoruz. Buradayız, bu şekilde alınmalarını kabul etmiyoruz. İktidar olacağız” dedi.
Alanda bulunan Belediye İş İzmir 2 No’lu şube Başkanı Savaş Atalay ise her türlü haksızlığa karşı mücadele edeceklerini söyleyerek şu ifadeleri kullandı; “Genel olarak şu anki iktidarın yaptığı siyasi baskı, tehdit ve mobbing. Ama bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Mücadelemize devam edeceğiz. Belediye İş sendikası olarak her zaman haksızlığın karşısındayız. Durmaya da devam edeceğiz.”
Kimsenin yargıya güveninin kalmadığını söyleyen İzmirli bir vatandaş, “Vatandaş olarak tutuklamaları uygun bulmuyorum. Hükümetin yaptığı uygulama yanlış. Sadece İzmir için değil tüm Türkiye genelinde bu tutuklamaları uygun bulmuyorum. Bütün tutuklananların haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandıklarını düşünüyorum. Bu süreç aynı zamanda vatandaşın yargıya olan güvenini de olumsuz etkiledi. Vatandaş inanmıyor bunlara. Önümüzdeki ilk seçimde sonuçları da göreceğiz. Bir sonraki seçimde bu iktidara hiçbir vatandaş oy vermeyecektir" derken, bir başka İzmirli genç vatandaş ise, gözaltların haksız olduğunu belirterek, “Yapılan gözaltılar bizim hukuka olan güvenimizi sarstı. Bir an önce adaletin tecelli etmesini ve gözaltıların son bulmasını istiyoruz” dedi.