- İzmir
- 28.04.2025 10:20
CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, Taksim’in bu 1 Mayıs’ta da kutlamalara kapatılmasına tepki gösterirken kendi İçişleri Bakanlığı dönemi için 1 Mayıs sözü verdi.
Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü kutlamaları yapılırken yıllardır olduğu gibi bu yıl da gözler Taksim Meydanı’na çevrildi.
1977’de yaşanan ve tarihe ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak geçen olayların ardından Taksim 1 Mayıs için sembolik bir yer haline gelirken 2013’te Taksim yeniden 1 Mayıs kutlamaları için yasaklanmıştı.
Öte yandan; her yıl kavga ve arbede görüntülerine sahne olan Taksim’in bu yıl 1 Mayıs’a açılması için ana muhalefet partisi CHP’den art arda açıklamalar gelirken işçi kesimi, sendikalar ve siyasilerin talepleri iktidar kanadında karşılık bulmamıştı.
Taksim bu yıl da 1 Mayıs’a kapatılırken sabah saatlerinde alana girmek isteyenler polis tarafından gözaltına alınmıştı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de yapılan açıklamanın ardında Taksim’e yürüyeceklerini söylerken alanda bulunan grup polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.
Öte yandan; İzmir’de düzenlenen 1 Mayıs mitingine katılan CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanlığı tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'nı kapatılmasını değerlendirdi.
Alanın kapatılmasındaki ‘güvenlik’ gerekçesinin geçersiz olduğunu belirten Bakan, “İlk olarak İçişleri Bakanı'nın görevi yani mevcut iktidarın görevi öncelikle orada özgürce insanların gösterili toplantı yapma hakkını sağlayabilmektir. Eğer bunu yapamıyorsa, bunu beceremiyorsa İçişleri Bakanı'nın bir dakika o görevde durmaması lazım. Bu kadar büyük bir ülkede Taksim gibi bir meydanda, Anayasa Mahkemesi’nin 2023 yılında verdiği karara rağmen, anayasada toplantıda gösteri yürüyüşünü düzenleyen hüküm olmasına rağmen… İşçiler için sembolik bir yer olan, hem kültürel değeri olan hem 1 Mayıs 1977 katliamı sebebiyle sebebiyle hatırası olan bir yere girilmesini engellemeye çalışmak, iktidarın orayı kendi sancağı olarak görmek, egemenlik alanı olarak görmek, halk oraya sokmamak… Asıl niyet bu. Biz orada güvenliği sağlayabileceğimizi, orada işçilerin özgürce dilediklerince bayramlarını kutlayabilecekleri bir iklim olacağını söyledik. Olurdu da. Emniyetin, jandarmanın, devletin güvenlik güçlerinin teknik yetenekleri çok yüksek artık. Yani oraya insanlar silahla girmeyecekler. Daha önce 1 Mayıs 1977’de olduğu gibi işte panzerler halkın üzerinde sürülmeyecekse, otellerden işçilere ateş edilmeyecekse böyle bir şeyin olma ihtimali yok. Geçmişte de olmadı zaten” dedi.
Taksim’in kapatılmasıyla Gezi direnişini bağdaştıran Bakan, CHP iktidarında ‘Taksim’de bayram’ mesajı vererek şunları söyledi; “Gezi’den sonra Taksim, onlar için de sembol haline geldi. İlk seçimde kısmet olur da ben İçişleri Bakanı olursam işçiler orada bayram gibi bayram yapacak. Davulla zurnayla Taksim’i halka açacağız. 1 Mayıs’ı gerçekten hakkıyla kutlayacağız. Sadece Taksim değil, Türkiye’nin her yerinde güvenlik çemberi içinde bayram kutlanıyor. Bayram böyle kutlanmaz. İnsanlar özgürce, nefes alarak kutlanır. Bütün yollar, bütün bulvarlar ve caddeler kapanmış. Ve hala güvenliği sağlayamadıklarını söylüyorlar. Taksim’de bombacıyı 20 dakikada bulan emniyet, terör örgütlerinin buraya çağrı yaptığını öğreniyor ama engelleyemiyor. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Ben genel başkan yardımcısı olarak bugün İzmir’e geldim. Çünkü Türkiye’nin neresinde 1 Mayıs kutlanıyorsa o alanlarda CHP’nin milletvekilleri var. Genel Başkanımız İstanbul’da, bizler de alanlardayız. Hep birlikte kutlayacağız 1 Mayıs’ı.”