Çocuklar cezaevine yaşlılar huzurevine

Ekonomik kriz nedeniyle ailelerin yaşadığı zorluklara dikkat çeken SHUDER İzmir Başkanı Göksel, çocuk cezaevlerine geri dönüş oranının yüzde 90’a ulaştığını ve huzurevlerine yönelik talebin önemli ölçüde arttığını vurguladı


  • Oluşturulma Tarihi : 19.02.2025 09:06
  • Güncelleme Tarihi : 19.02.2025 09:06
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Çocuklar cezaevine yaşlılar huzurevine

Türkiye’deki ekonomik kriz, toplumun farklı kesimlerini derinden etkileyerek birçok sosyal sorunu beraberinde getiriyor. Aile yapılarındaki zayıflama, barınma sorunları, işsizlik ve yoksulluk gibi faktörler, vatandaşları daha önce karşılaşmadıkları zorluklarla yüzleştiriyor. Bu krizlerin en dramatik etkileri ise özellikle çocuklar ve yaşlılar üzerinde görülüyor. Çocuklar, yeterli eğitim ve rehberlik almadıkları için suça eğilimli hale gelirken, yaşlılar ise tek başlarına kira ve geçim maliyetlerini karşılayamadıkları için huzurevlerine başvurarak yalnızlıkla mücadele ediyor. Bu tür sorunlar, toplumsal yapıyı ve aile içindeki bağları zayıflatan önemli örnekler olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) İzmir Şube Başkanı Tufan Fırat Göksel, ailelerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, devletin ve ilgili bakanlıkların atması gereken adımlara dair çözüm önerilerini paylaştı. Çocuk cezaevlerine geri dönüşün yüzde 90 oranında olduğunu ve İzmir’de huzurevlerine olan talebin arttığını ifade eden Göksel, aile yapısının güçlendirilmesi ve sağlıklı bir toplum için gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik ve sosyal desteklerin artırılmasının önemine işaret etti.

11 BİN HUZUREVİ BAŞVURUSU

Devlet ve bakanlık tarafından yapılması gerekenleri aktaran Göksel, ilk olarak aile refahının sağlanması gerektiğini belirtti. Sosyal konut ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğinin altını çizen Göksel, “Barınma sorunu bir dert olmaktan çıkarılmalı. İnsanlar ay sonunu nasıl getireceğini düşünmemeli. Vatandaşlar depresyona girip akut depresyon tedavileri görüyor. Türkiye antidepresan kullanımı en çok olan ülkelerden biri. Hastanede en çok başvurular psikoloji bölümüne. Aile destekleyici sistem yok. Aileler çocuklarını üniversiteye dahi gönderemiyor. Toplum merkezleri, istihdam ofisleri ve çocuk kreşleri açılmalı. Aileler bilinçlendirilmeli, eğitim verilmeli. Vatandaşların sağlıklı aile kurabilmesi için önce sağlıklı şartların oluşturulması gerekiyor. Çocuk cezaevlerinde tekrardan dönüş oranları yüzde 90’larda. Çocuk cezaevinden çıktıktan sonra danışmanlık tedbiri uygulanmıyor. Uygulansa bile kaynaklar çok yetersiz. Aynı zamanda İzmir’de 11 bin kişi huzurevi başvurusunda bulunmuş. Bundan birkaç yıl önce huzurevi başvuruları bu kadar değildi. Başvuru olsa dahi acil olarak huzurevine yerleştirilirdi. Kirasını ödeyemeyen, çocuğuyla yaşayan veya sağlık bakımı karşılanamayan yaşlılar huzurevine başvuruyor” dedi.

YOKSULLUK VE ÇÖZÜMSÜZLÜK ARTIYOR

Ekonomik nedenlerden dolayı aile ilişkilerinde ciddi bir erozyon yaşandığını ifade eden Göksel, “Aileler ekonomik nedenlerden dolayı eskiden tek haneye düşüyordu. Çekirdek aileler geniş aileye dönüyordu. Ancak ekonomik kriz nedeniyle artık bir kök aile de kalmadı. İnsanlar kendi yoksulluk döngüsünde ciddi bir travma içinde yaşıyorlar. Aileler kendi bakımını sağlayamıyor. Bir ailede miras olmasa ev ve araba sahibi olması mümkün değil. Doğum oranları da bu nedenle oldukça azaldı. Eğitim masrafları ve temel ihtiyaçların karşılanması konusunda Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti (SED) yardımları yapılıyor ancak yetersiz. Zaten süreli bir yardım. Vatandaşlar yoksulluk döngüsünden kurtulamıyor. Birçok aile evsiz kalacak. Kiralar çok yüksek. Gelirlerin yüzde 50’sinden fazlası kiraya gidiyor. Asgari ücretli birinin kira ödeyip çocuk masraflarını karşılaması mümkün değil. Bu insanlar nasıl kendini idame edecekler? Konak bölgesinde görev yapan sosyal hizmet çalışanlarının, aile içi maddi zorluklar, sağlık problemleri ve geçimsizlik gibi çeşitli sorunları içeren bin 850 tane aktif dosyası bulunuyor. Bu rakamlar çok ciddi. Demek ki ailelerde yoksulluk ve çözümsüzlük artıyor” diye belirtti.

MERVE AĞRIÇ

Yazarımız Kim ?

MERVE AĞRIÇ