Dar gelirlinin son umut kapısı muhtarlıklar

Dar gelirli ailelerin oluşturduğu mahallelerde yardım talepleri arttı. En ucuz şekilde hayatlarını idame ettirebilmek adına en kötü şartlarda yaşamaya mahkum olan vatandaşlar, muhtarlığın kapısını çalıyor

  • Oluşturulma Tarihi : 10.08.2022 05:36
  • Güncelleme Tarihi : 19.01.2001 02:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dar gelirlinin son umut  kapısı muhtarlıklar haberinin görseli


SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER

İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaklaşık 35 yıl önce Yamanlar Mahallesi’ne bağlı olan Onur Mahallesi, zaman içerisinde bu bölgeden ayrılarak yeni bir mahalle oldu. Mahalle olduğu ilk yıllarda İzmir’in Karşıyaka ilçesinde ismi anılan yer, farklı nedenler işaret edilerek Bayraklı ilçesine geçti. Özellikle Doğu bölgesinden gelen dar gelirli ailelerin ve gecekonduların oluşturduğu mahallede sorunlar yıllardır çözüme kavuşamazken, ekonomik krizin derinleşmesiyle ortaya çıkan yoksunluk yardım taleplerini de arttırdı. 1 hafta içerisinde yüzlerce yardım başvurusu aldıklarını söyleyen Onur Mahallesi Muhtarı Hasan Aydemir, sosyal yardımlaşma kurumlarının onlarca personelle yetişemediği taleplere kendilerinin de yetişemediğini kaydetti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan edindikleri verilere göre İzmir’de yardım alan ilçeler arasında ilk 5’in içinde bulunduklarını açıklayan Aydemir, “Muhtarlar olarak bir şeyi 50 kere söyleyip 1 kere yaptıran kişileriz” dedi.

Öte yandan, kentteki mültecilerin yardım taleplerini de göz önüne aldık. Afro-Türk Yalçın Yanık tarafından Basmane’de oluşturulan Kapılar Mülteci Dayanışma Platformu, önemli bir dayanışma ruhunu yansıtıyor ancak yine de yeterli değil. Semtin iyice yoksullaştığını vurgulayan Yanık, “En ucuz şekilde yaşayabilmek adına en kötü şartlarda yaşamaya başladılar” sözlerine dikkat çekti.

ÇÖZÜM BEKLİYORLAR

Geçtiğimiz yıl salgının hız kesmeden tırmanışını sürdürmesi nedeniyle ülkemizde kısmen kapanma kararı alındığını hatırlatan Aydemir, “Çoğu sektörün kapanması, gelirlerin azalması, insanların geçim sıkıntısı yaşaması yardım taleplerinde ciddi artışların yaşanmasına neden oluyor. Geçtiğimiz Ramazan ayında muhtarlıklar günlerce yardım talepleri için kayıt aldı. 1 hafta içerisinde yüzlerce yardım başvurusu alıyoruz. Sosyal yardımlaşma kurumlarının onlarca personelle yetişemedikleri işlere her mahallede bir muhtar olarak yetişmeye çalışıyoruz. Yetişemiyoruz zaten. Pandemi koşullarını, sosyal mesafeyi, bulaş riskini geçtik, nefes alacak vaktimiz yok. Yetkililerin bu konuya bir an önce el atmalarını, merkezi bir sistem üzerinden veya farklı bir formülle sosyal yardım taleplerine ilişkin başvurulara bir çözüm üreterek biz muhtarlara destek olmalarını bekliyoruz” dedi.

50 KERE SÖYLEYİP 1 KERE YAPTIRIYORUZ

Bayraklı’nın en büyük 3’üncü mahallesinde muhtarlık görevi yaptığını belirten muhtar Aydemir, “Burada yaşayan halkın gelir seviyesini dar gelirli aileler oluşturuyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan aldığımız verilere göre İzmir’de yardım alan ilçeler arasında ilk 5’in içinde yer alıyoruz. Muhtarlara çok ciddi bir misyon yükleniyor. Vatandaşların bize ilettiği sorunları en hızlı şekilde hem yazılı hem de sözlü olarak gerekli kurumlara iletiyoruz. Fakat kurumlardan bu dönüşüm maalesef aynı hızda olmuyor. Böyle olunca vatandaş ile muhtarlarımız karşı karşıya geliyor. Durumu açıklayıp bizlik bir durum olmadığını belirtsek bile vatandaşlar çözümü bizlerden bekliyor. Muhtarlar olarak bir şeyi 50 kere söyleyip 1 kere yaptıran kişileriz. Bu nedenle belediye veya diğer kurumlar öncelik verdikleri konulara eğilip onları çözüyorlar. Daha basit ve günlük halledilebilecek fakat mahalle halkında rahatsız oluşturan konularda ağır kalabiliyorlar” bilgisini paylaştı.

İŞ GÜCÜ, BÜTÇE, EKİPMAN YOK

“İş gücü, bütçe veya ekipmanımız yok” diyen Aydemir, son olarak, “Mahalleyi iyi bilen ve orada yaşayan muhtarların sorunlara eğilmesi ve daha hızlı bir çözüm adına ellerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Mahallenin ortak iradesi olarak seçtikleri muhtarların o mahallede yapılacak bir proje, çalışma gibi konularda söz hakkı yok. Bu aslında mahallelinin söz hakkının olmamasıdır. Belediyede veya başka kurumlarda alınan kararlarda ne bir söz hakkı ne de bir görüş alınıyor” cümlelerini kullandı.

EN UCUZ ŞEKİLDE YAŞAYABİLMEK ADINA…

Sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının değil, ülkede yaşamlarını sürdüren mültecilerin yardım talepleri de yoğunlukta. Tamamen gönüllülüğe dayalı olan Kapılar Mülteci Dayanışma Platformunu kuran Afro-Türk Yalçın Yanık, konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Suriyeli mültecilerin gıda, giyecek, barınma, ayakkabı, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını sağlamaları için mücadele veren Yanık, alım gücünün azaldığı bu süreçte mültecilerin de yaşam mücadelesi verdiğini, yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarını vurguladı. İzmir’de en çok yoksul ve fakirin barındığı yer olan Basmane’ye mültecilerin de yerleşmesiyle semtin iyice yoksullaştığını aktaran Yanık, “Burada yaşayan mülteciler de en ucuz şekilde yaşayabilmek adına en kötü şartlarda yaşamaya başladı” dedi.