Sayfa Yükleniyor...
İzmir’den iktidara yüklenen İYİ Parti Lideri Dervişoğlu, “Bunlar bu ülkeyi bastırmak, sindirmek adına uzunca zamandır çalışıyor. Bu milletten Sevr’in, Mondros intikamını almaya çalışıyorlar. Bunlar büyük Cumhuriyetle hesaplaşmak istiyorlar” dedi
SEMİ TEKTAŞ/ İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu bir dizi programa katılmak üzere İzmir’e geldi. Dervişoğlu, günün ilk programında Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı (EBSO) ziyaret etti. Daha sonra Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nı ziyaret eden Dervişoğlu, ziyaret programını İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) tamamladı. Dervişoğlu, günün son programında ise partisinin düzenlediği Teşkilat Buluşması ile partilere seslendi. Dervişoğlu’na programında TBMM Grup Başkanvekilleri Turhan Çömez, Buğra Kavuncu, TBMM Kâtip Üyesi ve Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz da eşlik etti.
İş Dünyasının ardından İzmir İktisat Kongre Binasında parti teşkilatıyla buluşan Dervişoğlu ülke ve İzmir gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karşıyaka ve Bornova teşkilatlarının birbiriyle yarışan ‘Seninle gurur duyuyoruz” sloganlarına gülerek “Konuşan Türkiye istiyordum, İzmir hiç susmuyor. Ben de sizlerle gurur duyuyorum. Herkese ağa bize ağabey demişler ne mutlu bana” sözleriyle karşılık verdi.
Dervişoğlu’nun teşkilat buluşmasında yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:
İzmirli olmak farklı bir duygu, ayrıcalık. İzmir’de su içmek ekmek kazanmak farklı bir bakış açısı. İzmirli olup İzmirlilerle kucaklaşmak ayrı bir güzellik. Bu parti, İYİ Parti aslında biz İzmir partisidir. İzmir gibi birbirini seven, güvenen insanların partisidir. Bu parti kurulmadan önce verdiğimiz hukuk mücadelesinin ateşi burada yakılmıştır. Referandumda Türkiye tek adamlığa evrilmesin diye Gündoğdu’da buluştuk. Ne kadar övünseniz azdır, siz bu Türkiye’ye gelecek kazandırdınız.
İYİ Parti’nin Genel Başkanı olmak gibi bir kariyer planım yoktu ama Cenab-ı Allah nasip etti, yollara düştük. Şimdi Allah’ın lütfunun takipçisiyim ben. O sebeple kendimi sadece bir siyasi partinin genel başkanı olarak görmüyorum, tarihe, millete, İzmir’e karşı sorumluluğu olan bir insan olarak telakki ediyorum, siz de böyle kabul edin. Benim Türkiye’nin büyük dertlerinin yükünü tek başıma kaldırma iradem vardır ama siz benimle beraber olun dünyaya kafa tutarım. Tayyip Erdoğan ne ki dünyaya kafa tutarım, yeter ki benimle olun. İYİ Parti benim değil, sizin.
“GİDEN MİLLETVEKİLLERİ UMURUMDA DEĞİL”
Ben kimsenin emeğini yok saymıyorum, siz de hiç kimsenin emeğini saymamazlık yapmayın. Bu partinin kuruluşuna destek veren arkadaşlarımızın bir kısmı bugün bizim yanımızda değil. Giden milletvekillerinden bahsetmiyorum, o gidenler umurumda değil. Siyaset gidenlerle değil, kalanlarla yapılır. Bu partinin kuruluşunda emeği olan o arkadaşlarımıza emeklerinden ötürü ben nasıl saygı gösteriyorsam, siz de gösteriyorsunuz ama sevginizi göstermekten imtina ediyorsunuz. Kimisi beklentilerine karşılık bulamadığından, kimisi yönetim anlayışından kırılganlık yaşayabilir. Her insan aynı değildir, farklı düşünüyor olabilir ama biz onlarla çıktık bu yola. Yanımızda olmayan arkadaşlarımızı kucaklamalıyız. ‘Ben yoksam İYİ Parti yoktur’ diyenler değil kast ettiğim, niyetlerinden emin olduklarınızdır. Siyasetin bir tarafında insan vardır, farklı karakterleri, hırsı, hedefi vardır. Kimi siyaseti kısa metrajlı sanır.
“GÖNÜL ALMAKTAN GERİ DURMAYACAKSINIZ”
Birbirinize rakip olabilir, birbirinizi zaman zaman incitebilirsiniz. Siyasette hazmedilemeyen şeyler de olabilir ama siyaset sabır gerektirir. Bir ilçeye gittiğimde benim bir kişiyi ikna etmemi istiyorsunuz. Beni 30 – 40 metreye götürüyorsunuz, onun gönlünü almaktan geri durmayacaksınız, el uzatacaksınız.
“TÜRKİYE’Yİ DOLAŞIYORUZ”
Türkiye’yi dolaşıyoruz. Milletin derdiyle dertlenmek için dolaşıyoruz, kendimizi onlara anlatıyoruz. Gidip siyaseten kendimize istifade alanı yaratacak kelamlar sarf etmiyoruz, Türkiye’yi, çocuklarımızın geleceğini, emeklileri, şehitlerimizi, gazilerimizi, kepenk kapatacak noktaya gelmiş esnafımızı, ürününü dalında bırakmak zorunda kalan üreticimizi konuşuyoruz. Bize, ‘Hep konuşuyorsunuz’ diyorlar ama bizi anlatan ne televizyon ne de basın yayın kuruluşu var. Gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz.
“KENDİMİZİ VATANDAŞIN AYAĞINA GİDEREK TANITABİLİRİZ”
STK’larla, kanaat önderleriyle, esnaf odalarıyla, çiftçiyle, işçiyle buluşuyoruz. Biz kendimizi her gönle girmek üzere vatandaşın ayağına giderek tanıtabiliriz. Ben isterim ki 85 milyon insanı bağrıma basayım, kendimi anlatayım, o da bana oy versin. Ben bunu 85 milyona karşı yapabilir miyim, o zaman benim elimi uzatamadığım kim varsa onlara gitmek sizin en büyük görevlerinizin başındadır.
“TÜRKİYE’DE KÖTÜ İŞLER YAPILIYOR”
Bir suskunluk var, insanlar önce etrafına bakıyor, gazeteci var mı diye bakıyor. Türkiye kötü günler geçiriyor. Mikrofon uzattığımız insanlar bile konuşamayacağını paylaşıyor. İlginç noktada Türkiye, insanların susturulduğu, hukuksuzluğun hâkim olduğu bir ülkeye dönüştü. Türkiye’deki yönetimin doğru bir iş yapmadığına şahitlik ediyoruz. Türkiye’de madem ki kötü işler yapılıyor, o zaman sorumluluk almalıyız. Onun için dolaşıyoruz, insanlara gidiyoruz, ‘Korkma, konuş’ diyoruz. İstiklal Marşı ‘Korkma’ ile başlıyor.
“CUMHURİYETLE HESAPLAŞMAK İSTİYORLAR”
Konuşanlar, “Abdullah Öcalan denen kişi TBMM’ye gelsin, terör örgütünü lav etsin” diyor. Birileri de “Biz yeni bir devlet kuruyoruz” diyor. Sayın Cumhurbaşkanı da “Yeni Türkiye kuruyoruz” diyor. Bırakın konuşsunlar, kim doğru kim yanlış konuşuyor ortaya çıksın. Adam “Yeni bir Türkiye kuruyoruz” diyor. Yenisinin kurulması için eskisinin yıkılması gerekiyor. Cumhuriyeti yıktırtmayacağız dememizin amacı budur işte. Siyasi hayatım boyunca bağırdım ben, bağırarak olmuyor, sindire sindire anlamalarını sağlamalıyız. Bunlar bu ülkeyi bastırmak, sindirmek adına uzunca zamandır çalışıyor. Bu milletten Sevr’in, Mondros intikamını almaya çalışıyorlar. Bunlar büyük Cumhuriyetle hesaplaşmak istiyorlar.
“ATATÜK’E HAKARET ETTİRMEYECEĞİZ”
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu TBMM’de Atatürk’e hakaret ettirmeyeceğiz. Bundan herkes emin olmalı. İYİ Parti’nin doğru anlaşılması lazım. Bu parti kurulmadan önce sistem değişikliğine gidildi ülkede, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiği andan itibaren tek adamlık devreye girdi. İş başında bulunan Erdoğan ne söylerse söylesin, onun söylediği kanun gibi algılandı, ona karşı ses çıkaran kimse kalmadı. Cani başı meclis kürsüsüne gelsin dediler, kimse bir şey söylemedi, İmralı’ya heyetler gitti, siyasi partilerde ayakta karşılandı o heyet. Kimse bir şey söylemedi. Bunlara ses çıkaran bir tek sizsiniz.
“TEHDİT EDİLİYORUM, KİMSE AĞZINI AÇMIYOR”
Türkiye’de ilk kurtulunması gereken, ceberut iktidarın iş başında kalmasına neden olan sistemdir. Biz 6’lı masada parlamenter demokratik sistem hedefini ortaya koymuştur, şimdi bu sisteme geçiş için sizden başka mücadele eden de kalmadı. Bunun için tehdit ediyorum, o genç arkadaşlar kendilerini aşan ifadelerde bulunuyor, ben onların meşreplerini bildiğim için söylemlerini umursamıyorum. Bir kişi bir kelam sarf ediyor, gözaltına alınıyor. Bir kişi konuşma yapıyor, genel başkan olmasına rağmen tutuklanıyor. Ben tehdit ediliyorum, kimse ağzını açmıyor. Ben bir genel başkanım, öncelikle Cumhurbaşkanının vaziyet alması lazım. Benim partim mecliste grubu olan bir parti, meclis başkanının, Adalet Bakanının vaziyet alması lazım. Bu ülkenin İçişleri Bakanının birilerinin suç işleme imtiyazı varmış gibi bir genel başkanı tehdit etmeleri karşısında vaziyet alması lazım. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe Atatürk gibi, Hasan Tahsin gibi baş kaldırıyorum.
“SUSMAYI BEKLİYORLARSA HAVALARINI ALIRLAR”
Benden her şeyi beklesinler ama susmamı bekliyorlarsa havalarını alırlar, korkmamızı bekliyorlarsa havalarını alırlar. Biz ülke gerçeklerini konuşmaya devam edeceğiz. Yapay gündemlerin tartışmasında Türkiye’nin boğulmasına izin vermeyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar biz ülkeyi huzurda, refahta eşitlemek için çalışacağız. Eski Türkiye’den bahsediyorlar, vesayetten bahsediyorlar. Eski Türkiye ne, Recep Tayyip Erdoğan öncesi Türkiye. Atatürk’e açık şekilde laf edemediği için İsmet Paşa’ya söylüyor. Askeri vesayet gitti, FETÖ belası geldi.
“ESKİYEN ERDOĞAN, YENİ OLAN BİZİZ”
Türkiye’de tek vesayet kaldı, eskiyen sensin Erdoğan, yeni olan da biziz. Bu millet Tayyip Erdoğan vesayetinden de kurtulacak.
“DİPLOMA DEYİNCE AKLA ERDOĞAN GELİYOR”
Cumhurbaşkanı seçimi yok yakın tarihte, CHP içindeki kongre, aday belirleme tartışmaları, aday olmayan birinin diploma tartışmaları… Tayyip Erdoğan da siyasi aklını yitiriyor mu diyen endişe etmiyor değilim, Tayyip Erdoğan’ın diploması olmadığı aklınıza gelmiyor muydu? Konuşulmadı mı bu, diploma deyince akla Tayyip Erdoğan geliyordu. Şimdi de başkalarının diplomaları üzerinden tartışma yaşansın, tuzak kurulsun, herkes de iktidarın kurduğu oyunun peşinden gitsin. Biz İYİ Partiyi oyun kuranlarının oyununu bozmak için kurduk. O yüzden bu yapay tartışmalara girmeyeceğiz.
“EMEKLİ ÇAY İÇEMİYOR, UTANMIYOR MUSUNUZ?”
Emeklinin kahvede çay bile içemeyeceği bir ortam oluşturdunuz, utanmıyor musunuz, Allah’tan korkmuyor musunuz yapay tartışma yaratırken Gençler konsolosluk kapısında kendisine ikbal arıyor. Çiftçi terinin karşılığını alamıyor. İzmir’in 2 tarım havzası, ovaları var. Halinden memnun olan işçiye rastladınız mı? Domates dikip karşılığını alan var mı? Batar hale getirdiniz çiftçiyi, hiç mi utanmıyorsunuz?
“İNTİHARLAR, BOŞANMALAR ARTIYOR”
Her gün kadınlar, çocuklar ölüyor. Siz bu ülkenin evlatlarını sokakta gezerken güvende tutmayı beceremiyorsunuz. Devletin devlet olma vasfını yerine getiremiyorsunuz. Her gün intiharlar artıyor. Boşanmalar artıyor, hiç mi utanmıyorsunuz. Varsa yoksa Recep Tayyip Erdoğan. Cinnet ortamı yaşanıyor, adalet yok, yatırım yok, istihdam yok, gençler ülkeden kaçmaya fırsat arıyor, farklı tartışmaların kamuoyunu meşgul etmek istiyorsunuz. Biz bu yapay tartışmalara dahil olmayacağız. Esnafı, ekonomiyi, çiftçiyi, konuşacağız
“ÜLKEYİ BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Askıda olan ekmek zannediyorsun ekmek değil, buğday zannediyorsun buğday değil yemek zannediyorsun yemek değil asıl askıda olan demokrasi, hürriyet, adalet ve eşitliktir. Bu kötülüklerden birlikte kurtulacağız. Kurtuluş birliktedir. İYİ Parti’nin siyasi misyonu birleştirici güç olmalıdır. İYİ Parti bunun için var, bunun için kuruldu. Bu ülkenin sağcıyı ve solcusunu, alevi ile suniyi, kürdü ile türkü birleştirecek insanı var. Bu ülkenin merkez siyasete ihtiyacı vardır. Herkesin kendi bayrağı altında yaşayacağı siyasete ihtiyacı vardır. Biz bu vazifeyi üstlenmek için yola çıktık. Bu ülkeyi birleştireceğiz.
“TEK ADAMDAN KURTULMANIN YOLU İYİ PARTİ’DİR”
İYİ Parti’nin kuruluş sürecinden bu yana tek adam rejimi ile mücadele ettiğini, 2018 yılında parlamentoya girdiklerini ve 2019 yılında CHP ile yapılan ittifakta yerel seçimlerde başarı geldiğini dile getiren İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, “Cumhurbaşkanı adayı bugün belirlenecekse bunun istişare ile olacağını hesaba katmayanlar cumhurbaşkanı adayı belirleyecekler. Bu tek adam rejiminden kurtulabilmenin tek reçetesi İYİ Parti’dir. Müsavat Dervişoğlu’nun arkasında saflarımızı sıklaştırarak mücadeleye devam edeceğiz” dedi. ‘İktidar’ vurgusu yapan Kırkpınar, “Toplumun bütün kesimleri, cumhuriyete nasıl sahip çıkıldığını görecek ve bizi daha iyi anlayacak” ifadelerini kullandı.
“SUSMAYACAĞIZ”
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, “İYİ Parti, umudun mücadelenin ve direnişin adıdır. İktidarın baskısını her geçen gün arttırdığı bu günlerde cesaretle mücadele eden iyi insanlar var. Bu düzen değişmelidir. Biz bu korku imparatorluğunu yerle bir edeceğiz. Ülkenin geleceğini çalanlardan hesap soracağız. Bu mücadele zorlu bir gömlek ama biz bu ateşten gömleği bilerek giydik. Haksızlık ve adaletsizlik karşısında susmadık, susmayacağız” diye konuştu.
HABER MERKEZİ