Sayfa Yükleniyor...
Dilruba Kayserilioğlu, verdiği bir sokak röportajı nedeniyle yeniden hakim karşısına çıktı. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlaması ile yargılanan Kayserilioğlu’nun duruşması ertelendi.
SEMİ TEKTAŞ / İzmir’de verdiği bir sokak röportajında söyledikleri gerekçe gösterilerek 12 Ağustos’ta tutuklanan ve 17 gün sonra tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu, ‘halkı aşağılama’ suçundan 7 ay 15 gün ceza almış, hükmün açıklanması geriye bırakılmıştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla da iddianame hazırlanırken Kayserilioğlu, 4 yıla kadar hapis istemiyle bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı. Savcı, cezalandırılması için mütalaa verirken avukatlar ek süre istedi. Kayserilioğlu’nun adli kontrol şartı kaldırılırken duruşma 31 Ekim saat 14.30’a ertelendi.
Dava sonrasında açıklamalarda bulunan Kayserilioğlu, eleştirilerinin arkasında durduğunu ifade etti. Kayserilioğlu,
“Ben her zaman üstüne basa basa söyledim, yine söylüyorum; ifade özgürlüğü kapsamında eleştirilerimi dile getirdim. Hala eleştirilerimin arkasındayım çünkü fikir ve ifade özgürlüğü var. Dava halen daha devam ediyor, bu dava şahsi alındı. Gündemde hiçbir suç yokmuş gibi, katiller kol gezmiyormuş gibi, güllük gülistanlıkmış gibi devam ediyor. Ben suçsuz olduğumu her zaman söylüyorum. Beraat edeceğime inanıyorum. Fikirlerimin her zaman arkasında olduğumu savunuyorum. Avukatlarım da davanın takipçisi, gittiği yere kadar onlar da götürme niyetinde. Vatandaş olarak haklı olduğum için kazanacağıma, hukukun da doğrudan yana olacağına sonuna kadar inanıyorum” diye konuştu.
Kayserilioğlu’nun avukatlarından Hüseyin Yıldız, davanın 31 Ekim saat 14.30’a ertelendiğini duyurdu. Yıldız, “Bugün sokak röportajı yüzünden açılan ikinci davasının ilk duruşmasına girdik. İlk duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını Dilruba’nın cezalandırılmasına yönünde açıkladı. Biz de beyanlarımızı sunmak için süre talebinde bulunduk. Duruşma, 31 Ekim saat 14.30’a ertelendi. Normalde biz asliye cezada bu kadar kısa sürede duruşma tarihi alamayız ama burada aldık. Türkiye’de hukuka güven yüzde 20’nin altına düşse de bizim güvenimi tam. Biz müvekkilimizin ifade özgürlüğü kapsamında beyanlarını her Türk vatandaşı gibi yönetime karşı eleştirilerini dile getirdiğine inanıyoruz. Suçsuz olduğuna inanıyoruz, beraatinin kuvvetle muhtemel olduğuna inanıyoruz. Zira Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış ifade özgürlüğü var. Yöneticiler biraz daha eleştiriye açık olmalı. Hukuk, adalet gün gelecek elbet bize doğruyu söyleyecektir” dedi.
İkinci duruşma tarihinin erkene verilmesine yönelik sorulan soruyu yanıtlayan Yıldız, “Meslektaşlarım da burada normalde en az iki ay sonraya gün verirler. Biliyorsunuz 14 Ağustos’ta iddianame yazıldı, 3 Eylül’de diğer dosyanın duruşmasına girdik, karar açılandı. Onun öncesinde 3 Eylül’de bakanlık kovuşturma izni verdi, 26 Eylül’de girdim. İkincisi 31 Ekim olacak ve muhtemelen de karar çıkacak. Ne biz ne Dilruba adalete olan inancını yitirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve inanıyorum hakimler ve savcılar da hukuk kuralları çerçevesinde vicdanı kanaatlerine uygun karar verecektir” dedi.
HABER MERKEZİ