- İzmir
- 29.05.2025 17:13
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, Büyükşehir’in yaptığı açıklamaya tepki göstererek, “‘Vatandaş mağdur oldu’ söylemi sadece işçiyi halkın gözünde itibarsızlaştırmak için kullanılan bir bahanedir. Oysa sandık günü geldiğinde işçiye, vatandaşa ayrım yapılmaksızın herkesin oyu isteniyor” dedi
SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER / İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK 1, 2, 3 ve 9 Nolu Şubeler arasında devam eden toplu iş görüşmelerinden (TİS) bir sonuç alınamamış ve yetkili sendika 28 Mayıs gecesi grev kararı almıştı. Greve saatler kala Büyükşehir bir açıklama yayınlayarak sürece ilişkin bilgi verdi. Açıklamada sendikanın en düşük 82 bin en yüksek 94 bin TL’lik teklif ettiği, belediyenin ise buna karşın en düşük 59 bin, en yüksek ise 76 bin TL’lik bir teklif yaptığı ifade edildi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise yaptığı açıklamada Büyükşehir’in yüzde 30 ile en düşük maaşın 42 bin TL olması yönünde bir teklifinin olduğunu ifade etti.
“Bir algı yaratılıyor, halk yanıltılıyor” diyen Sarı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin teklif ettiği zam oranlarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Sarı, “Verdikleri zam oranı yüzde 30. Bu da en düşük maaşın 42 bin TL olması anlamına geliyor. Ancak işveren maliyeti bahanesiyle bu rakamları olduğundan büyük gösteriyorlar” dedi. Aynı iş yerinde çalışan işçilerin maaşlarına dikkat çeken Sarı, “Bize teklif edilen artış brüt olarak; birinci grup için bin 459 TL, ikinci grup için bin 529 TL, üçüncü grup için ise bin 608 TL. Oysa ESHOT şoförlerinin günlük yevmiyesi 1.697 TL. Ancak İZULAŞ şoförlerine bakalım; aynı hattı kullanan, aynı işi yapan bu şoförler, ESHOT şoförlerinden günlük 300 TL daha fazla alacak. Yan haklarla birlikte aradaki fark aylık 12 bin TL’ye çıkıyor. Yani İZULAŞ şoförü, ESHOT şoföründen en az 12 bin TL fazla maaş alacak” ifadelerini kullandı.
Sarı açıklamasında, “Bu fark daha da açılacak. Çünkü İZULAŞ şoförleri Ekim ayında 6 aylık enflasyon farkını da alacak. En düşük ihtimalle bu fark yüzde 10 olsa bile, bu 2 bin 200 TL daha fazla maaş demek. Böylece Ekim itibarıyla aynı işi yapan iki şoför arasındaki maaş farkı 18 bin TL’ye ulaşacak” diyerek tepkisini dile getirdi.
Verilen rakamların doğru olmadığını dile getire Sarı, bu rakamlar üzerinden işçiler ile vatandaşı karşı karşıya getirmek istenildiğini ifade etti. Sarı, “Aynı işi yapan insanlar arasında bu denli bir ücret farkı olması, kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan bir belediye başkanına yakışmaz. Giydirilmiş brüt maaşlarla işçiyi halkla karşı karşıya getirmek etik değildir. Çünkü bu işçiler, bu kentin doğumdan ölüme kadar her alanda hizmet sunan kişiler. ‘Vatandaş mağdur oldu’ söylemi sadece işçiyi halkın gözünde itibarsızlaştırmak için kullanılan bir bahanedir. Oysa sandık günü geldiğinde işçiye, vatandaşa ayrım yapılmaksızın herkesin oyu isteniyor. Buca’da, Bornova’da, Karşıyaka’da vatandaş ile işçiler birlikte yaşıyor. Grev yapan işçiler, halktan kopuk insanlar değil. ‘Vatandaş mağdur’ söylemi, sadece işçi ile halkı karşı karşıya getirme çabasıdır.”
“YOKSULLUK SINIRI 86 BİN, TEKLİF 42-45 BİN”
“Yoksulluk sınırının 86 bin TL olduğu bir ülkede, bize 42-45 bin TL maaş teklif etmek kabul edilemez” diyen Sarı, “Kimse giydirilmiş rakamlarla bizi kandıramaz. Bu rakamlar kendi teklifleri. Kaldı ki bize bu teklifler yalnızca bir yıllık sunuluyor. Ama İZULAŞ şoförleri her 6 ayda bir enflasyon farkı alıyor” diye konuştu.
“BELEDİYE PATRON DEĞİLDİR AMA…”
Başkan Cemil Tugay’ın ‘eleman sayısı fazlalığı var’ söylemine karşın Büyükşehir’in belediyeye işçi aldığını ifade eden Sarı, “İzmir Büyükşehir Belediyesi patron şirketi değildir, bunu kabul ediyoruz. Ama eleman fazlası olduğunu söyleyenler bir yandan da yeni personel alıyor. Hâlâ Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları önünde 150 kişi, Eşrefpaşa Hastanesi önünde 100 kişi işe girmek için bekliyor. Rapor alıp sırada bekleyen insanlar var. Hem ‘eleman fazlası var’ diyorsunuz, hem de işe alımları sürdürüyorsunuz. Bu da ciddi bir çelişki” şeklinde konuştu.
Dünyanın en iyi vahşi hayat fotoğrafçısı: Süha Derbent