Efes Selçuk’a yar olmayan Ankara’ya da yar olmayacak

Meryem Ana Otoparkı'nın Bakanlığa devredilmesi kararına karşı yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesine tepki gösteren Filiz Ceritoğlu Sengel, ruhsatı olmayan otoparkın kimse tarafından işletilemeyeceğini söyledi.


  • Oluşturulma Tarihi : 14.02.2025 15:03
  • Güncelleme Tarihi : 14.02.2025 15:03
  • Kaynak : BERKAY ERDEN
Efes Selçuk’a yar olmayan Ankara’ya da yar olmayacak

Selçuk’ta Meryem Ana otoparkının işletmesinin Selçuk Belediyesi’nden alınması üzerine başta Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel olmak üzere Efes Selçuk Belediye Emekçileri ve Efes Selçuk Halkının uygulamaya karşı mücadelesi devam ediyor. Otoparkın Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesi kararına karşı açılan yürütmeyi durdurma isteminin reddedilmesi üzerine Efes Selçuk Belediyesi önünde bir basın açıklaması yapan Başkan Sengel ve Belediye Emekçileri, mahkemenin aldığı karara tepki gösterdi. Süreç içerisinde AK Parti’den bir çok isim ile görüştüğünü aktaran Sengel, görüşmelerinde edindiği izlenimin aksine bir süreç geliştiğini belirtti. Mahkemenin yeni aldığı kararda alanda bir otopark planı olmadığına ilişkin bölüme dikkat çeken Sengel, “Efe Selçuk Belediyesi'ne yar olmayan, Efes Selçuk halkına yar olmayan, Ankara'da kocaman koltuklarda oturanlara da yar olmayacak” söyleminde bulundu.

SELÇUK GELİRİNİN YÜZDE 60’I

Bakanlığa devredilen otoparktan elde edilen gelirin Efes Selçuk’un gelirinin yüzde 60’ına denk geldiğini belirten Senlgel, Meryem Ana Evi sürecini şeffaflıkla yürüttüklerini söyleyerek, “O anlamda eğer ki mevzu bahis olan Efes Selçuk'un hakkı olansa o hakka ilişkin olarak herkes tüm gerçeği bilmeli diye her seferinde şeffaflığı elden bırakmamaya çaba sarf ettik. Hem bu süreçlerin totalini tekrardan sizlere aktarmak hem de bir hukukçu olarak ve gerçekten hukuk devleti ilkesinin bana öğretmiş olduğu ve bütün öğretim elemanlarını ve hukuk camiasına müteşekkirlerimi sunarak ancak bana öğretilenden çok farklı bir noktaya getirildiğinin de altını çizerek, artık hukukun eşitler arasında değil daha çok güçlüler arasında ve bütün erklerin, hepsinin tek bir elde toplandığına şahit olarak ve üzülerek sizlere izah etmek isterim. Aralık 2023 itibariyle Tarım ve Orman Bakanlığı artık yerin kendileri tarafından işgal edeceğini ve işletileceğini ve bizim de oradan tahliye etmemiz gerektiğini sözlü olarak tarafıma ifade etmişlerdi. Aralık ayı itibariyle bütün emekçi arkadaşlarımızla birlikte Meryem Ana'ya çıkmış ve Meryem Ana'da aslında bahsedilmiş olan gelirin Efes Selçuk'un yüzde 60 geliri olduğunun altını çizerek bütün emekçiler için Efes Selçuk'ta doğmuş ve doğacak bütün çocuklar için, yaşayan bütün yurttaşlar için çok kıymetli olduğunu izah etmiş ve sesimizi yüksek sesle beyan etmiştik” şeklinde konuştu.

AK PARTİ SEÇİM YÜZÜNDEN VAZGEÇTİ

2023 yılını hatırlatan Başkan Sengel, iktidarın seçim öncesi bu hamleden vazgeçtiğini belirterek; “İktidar partisine mensup olan ve yerelde siyaset yapmaya çalışanlar o gün yakında bir yerel seçim olduğu için çok tedirgin olmuşlar. Pazarda tek tek dolaşmışlar ve bizim yalan ifadede bulunduğumuzu ifade etmişlerdi. Aslında kendi yalan çukurlarını kazarlarken demişlerdi ki ‘hayır hayır öyle bir şey yok’. Aslında yanlış anlaşıldı. Amaçlıydı. Yerel seçime gidiliyordu ve bu nedenle Efes Selçuk halkına karşı bir mahcubiyet yaşamak istemiyorlardı. O yüzden geri vites yapmak zorunda kaldılar ve bu geri vitesin sonucunda da yerel seçim bitene kadar seslerini çıkarmadılar. Oy kaygıları vardı. Halkın çıkarı ve halkın talebi kaygıları yoktu. Her zamanki gibi en başlarında olduğu gibi ufacık ilçenin yerel siyasetçileri de aynı kaygılarla hareket ettiler. Aynı samimiyetsiz duygularla hareket ettiler ve tarih yerel seçimleri gösterdiğinde Cumhuriyet Halk Partisi ve halkın iktidarı tekrar Efes Selçuk Belediyesi'nin başına geçtiğinde bu sefer zarları tekrar atmak zorundaydılar. Dediler ki bizim buraya ihtiyacımız var ve siz burada kalamazsınız” ifadelerine yer verdi.

DİPLOMASİ FAALİYETLERİ YÜRÜTÜLDÜ

Konu hakkında iktidar partisi üyeleriyle bir çok görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Sengel, yaptıkları görüşmelerde kendilerine “bir şey olmayacak” denmesine rağmen bu kararın alınmasına tepki gösterdi. Kendilerinin Müthiş bir diplomasi yürüttüklerinin altını çizen Başkan Sengel, “En azından ben diplomasi götürdük zannediyordum. Oysa üç maymunu oynayanlar, ağzımıza bal çalanlar, sırtımızı sıvazlayanlar, bizler fark etmeden gereğini yapıp aslında bizim gelirlerimize el koymak istiyorlarmış. İşte o götürmüş olduğumuz bütün görüşmeler, devam ettirdiğimiz bütün görüşmeler, yapmaya çaba sarf ettiğimiz tüm diplomasi Efes Selçuk halkı adınaydı. Bu konuya ilişkin Bakanlık’ından, Bakan Bey’in şahsından, İzmir milletvekiliyim, milletin vekiliyim diyen iktidar partisinin vekillerine kadar il, ilçe başkanlarına kadar hatta yöneticilerine kadar birebir konuştuk. Tıpkı biraz önce çalışma arkadaşımın ifade ettiği ve sendika temsilcilerinin ve işçi kardeşlerimizin Kasım 2022 ve 2024’te iktidar partisinin ilçe başkanlığına gittiğinde ilçe başkanının ‘merak etmeyin hiçbir şey olmayacak’ demesi gibi hepsi aynı cümleleri bana da sarf ettiler. Oysa oku çoktan yaydan çıkarmışlardı. Hiç kimse fark etmeden bizden başka bir oyunu kuruyor olduklarını gizliyorlardı. Gizliyorlardı demek ki tarih 22 Kasım 2024’ü gösterdiğinde emekçi kardeşlerimiz Efes Selçuk halkı ve kendi haklı davaları için yollara düştüklerinde ‘sen yürü başkanım biz arkandayız’ söylemlerini dile getirdiklerinde çoktan birileri kendi oyunlarını kurgulamışlardı. Biz yine sükunetimizi bozmadık” diye konuştu.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA TELAFİSİ GÜÇ DURUMLARDA ALINIR

Mahkeme sundukları yürütmeye durdurma isteminin arkasında durduklarını belirten Sengel, telafisi güç durumlarda olası zararın önüne geçmek için alındığını dile getirerek; “24 Kasım'da Meryem Ana Evi’nden çıkılmasına ilişkin bir tebligat gönderildiğini söyleyen Sengel, “Yine tek tek herkesi telefonla aradık. Ve çözülecek sözünü duymamıza karşılık 23 Kasım 2024 Cumartesi günü itibariyle Bakanlık memurlarını gönderip tutanağını tutmuştu. Üzerine 24 Kasım'da çadırımızı kurduk. Meryem Ana bizimdir, ekmeğimize dokunma, Efes Selçuk halkının hakkına da dokunma diye direnişimize başladık. Bu süreç içerisinde bir hukukçu olarak söylüyorum ki aynı zamanda da haklı davamıza ilişkin olarak yargıya müracaat ettik. Yürütmeyi durdurma talebi istedik. Yürütmeyi durdurma telafisi güç ve imkânsız bir durumla karşı karşıya kaldığınızda olası zarar kamuya ciddi bir zararsa, burada emekçinin hakkıysa, halkın hakkıysa, hizmetin sekteye uğramasıysa çok net tabiriyle bir ilçenin yok oluşuysa biz yürütmeyi durdurma talebimizin arkasında bütün hukuki gerekçelerimizle birlikte durduk” dedi.

CEVAPLAR GERÇEK GEREKÇEYİ OLUŞTURAMADI

Mahkemede davalı tarafa devamlı olarak sorular sorulduğunu ve gelen cevapların geçerli cevaplar olmadığını aktaran Sengel, yürütmeyi durdurmanın çok hızlı verilebilen bir karar olduğunu belirterek; “Davalı tarafın savunmasına bile ihtiyaç olmazken yüz günün üzerinde zaman geçip bu süreç içerisinde mahkeme ve her seferinde mikrofonu alan ben adalete güvendiğimi bir hukukçu olarak ifade etmeme rağmen mahkeme şunu yaptı. Mahkeme hâkimi davalı bakanlığa devamlı olarak sorular sordu; ‘Bunu mu demek istediniz? Elinizde bu evrak var mı?’ Aslında kendisine verilmiş olan talimatı ifade etmek için bir gerekçe, bir belge, bir kanıt aradı. 100 günü aşkın bir süre boyunca. Ama gelen cevapların hiçbirisi gerçek gerekçeyi oluşturamadı bir türlü. Çünkü biz sözümüzün arkasında kendi resmî belgelerimizle birlikteydik. Çünkü 27 yıldan beri Efes Selçuk'un hakkı olanı ve yirmi yedi yıldan beri bize ait olanı ifade etmek belgelerin de çok ötesinde bir gerçekliği öne sunmakla olurdu ki o gerçeklik Efes Selçuk halkında vardı. Bir gerekçe bulunamadığı gibi bu süreç içerisinde devam ederken biz 24 Kasım'da oraya gittiğimizde bunu anlatmadan edemeyeceğim ki kontrolsüz gücün nasıl ve güçler arasında nasıl bir dengesizliğe yer açtığını da herkes bilsin istiyorum” dedi.

MALLAR YAĞMUR ALTINDA SOKAĞA ATILDI

Bazı mekanların tahliyesinin zorla yapıldığını aktaran Sengel, içerde bulunan malların yağmur altında sokağa atıldığını ifade etti. Kendilerinin de bir kamu kurumu olduğunu aktaran Sengel, “Efe Selçuk Belediyesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait bir kamu kurumudur. Bu kamu kurumu diğer kamu kurumlarıyla aynı hakka aynı ve eşit idare hukukuna tabidir. Bu noktadayken orada bir belediye başkanı 657’li memurlar varken bir gece yarısı bir baskınla kontrolsüz güç kullanılarak Yüzlerce jandarma, yüzlerce orman görevlisi, yüzlerce araç, TOMA, Efes Selçuk'a TOMA’yı tanıtmışlardır. TOMA ile, Robocop'larla gece yarısı bizi oradan tahliye etmeye kalkmışlardır. 1.63'lük bir kadına karşı. Bu neydi? Sizi korkutmaya çalışıyoruz. Biz sizden daha büyüğüz göstergesi. Buna karşı yine direndik. Çıkmadık. Tahliye etmedik. Yollarımızı kestiler. Yukarıya arkadaşlarımızın çıkmasını engellediler. Biz yine de orada durduk. Direndik. Dedik ki yürütmeyi durdurma kararı sonuç itibariyle menfi ya da müspet ama acil verilmesi gerekir. Vermediler o kararı. Biz aşağıya indik, dedik ki nöbetimizi başka bir şekilde çeviriyoruz. Nöbetimizi aşağıda mobil makamda devam ettireceğiz. Meclislerimizi burada yapacağız. Bu sürece başladık. Bu sürece başlamışken arkasından hemen bambaşka bir şey geldi. Var olan yeri ve büfelerimizi tahliye etmediğimiz için yağmurun altında çilingir marifetiyle bir kamu kurumu, bir kamu kurumunun mekanına girerek bilgisayarlarını yazar kasasını her türlü evrağını yağmurun altında sokağa attı. Hala daha biz mallarımızın, araç gerecimizin nerede olduğunu bilmiyoruz. Be mübarek burası bir kamu kurumu. Benim arkadaşlarıma zimmetli o mallar. O araç gereçler bizlere zimmetli. Kamunun, halkın malları onlar. yetmiyormuş gibi devam etti. Jandarma bir gün olsun oradan ayrılmadı. Sanki bir sınır güvenliği bir terörle ilgili bir durum söz konusuymuş gibi. Bir gün olsun ayrılmadı. Biz kamu kurumuyuz” diye konuştu.

SELÇUK’A YAR OLMAYAN KİMSEYE YAR OLMAZ

Mahkemenin verdiği ara kararda alana ait bir otopark ruhsatı bulunmadığı ifadesine dikkat çeken Sengel, eğer belediye işletemiyorsa alanda kimse otopark işletemez diyerek; “Altını çizerek söylüyorum. Sebebi de şudur ki yürütmeyi durdurma kararı dün itibariyle şöyle kesinleşti. Aslında kesinleşti de denmez. Bir ara karar verildi. Ara karar şu şekilde; ‘Burada plan yoktur. Otopark işletmesi yapılamaz’ Şayet hukuk devletindeysek eşitler arasındaysak Efe Selçuk Belediyesi'nin yapmadığı otoparkı mahkeme bana görev vermiştir belediye başkanı olarak kimse yapmasın demiştir. Kimse yapmasın. Ayrıca sorarım vatandaşa nerede otopark ruhsatın diye. Ve ruhsattan mesul olan Efes Selçuk Belediyesi'dir. Hukuk Devleti herkese eşitse mahkeme bana orada otopark işletemezsiniz diyorsa mahkeme bana artık görev vermiştir. Mahkeme artık Efe Selçuk Belediyesi'ne görev vermiştir. Ben en başından söylemiştim. Efes Selçuk Belediyesi'ne yar olmayan Efes Selçuk halkına yar olmayan Ankara'da kocaman koltuklarda oturanlara da yar olmayacak. Ve biz karar kesin değil. Yürütmeyi durdurma talebimiz reddedildi. Üstüne mahkemeye gittik. Gerekirse daha üstüne gideceğiz” dedi.

SENGEL: “KİMSE BIYIK ALTI GÜLMESİN”

İktidar üyeleri tarafından CHP Belediyeciliği’nin iflas ettiği yönünde algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Sengel, “Esas karar çıkana kadar eğer ki umut ediyorlarsa yüzler düşsün diye umut ediyorlarsa işçi emekçi mağdur olsun diye umut ediyorlarsa ki her zamandan beri son zamanlarda söyledikleri laf silkeledik sizi demekse umut ediliyorlarsa ‘CHP belediyeciliği iflas etti’ diyerek aslında iflas ettirenlerin kendileri olduğunu yok göstermek öyle bir şey yokmuş gibi göstermek istiyorlarsa dimdik ayakta durmayı bileceğiz. Sabah sabah basmayı bileceğiz. Koltuğa sahip çıkacak ama biz dimdik ayakta durmayı bileceğiz. Hiç kimse sevinmesin. Kimse karnını okşamasın. Hiç kimse bıyık altı gülümsemesin. Biz var olduğumuz sürece benim arkam bu kadar sağlam olduğu sürece bir Allah'ın kulu gelsin yıksın burayı. Bir Allah'ın kulu gelsin yıksın burayı. 22 Kasım’da burada hep beraber yürüyüşe başladık. Biz yürümeye devam ediyoruz. O hukuk kuralı ve verilmiş olan karar nasıl Efes Selçuk Belediyesi'ne verildiyse bütün kamu kurum ve kuruluşlarını bağlar. Hepimizi bağlar. Eğer hukuk varsa, adalet varsa ve bir gün tecelli olacağına inancınız varsa bilin ki o gün geldiğinde bir şey değişecek, her şey değişecek ve cesur olanlar kazanacak. Adalete inanan, eşitliğe inanan, adilliğe inananlar kazanacak. İşte o zaman adalet sizlere de lazım olacak. Teşekkür ederim” ifadelerini aktardı.

GELİRLER TÜM EFES SELÇUK HALKININ

Otopark gelirlerinin tüm ilçe halkının geliri olduğunu vurgulayan Ayhan, konu hakkında iktidar partisinden isimler ile görüştüklerini söyleyerek; “Bizler Efes Selçuk Belediye emekçileri olarak Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyemizden alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na devri söz konusu olduğundan bu güne Efes Selçuk’un hakkı için konunun en öncü takipçileri olduk. Çünkü Söz konusu ekmeğimizdi çünkü söz konusu memleketimizdi. Efes Selçuk’un geleceğiydi geleceği. Bütün emekçi arkadaşlarımızla, işçi temsilcilerimizle toplandık. Bütün sivil toplum örgütlerini, bütün siyasi partileri ziyaret ettik. Meryem Ana Evi otopark gelirleri bütün Efes Selçuk geliridir, başta Efes Selçuk belediye emekçileri olmak üzere bütün hepimizin geliridir. Bu gelirler bizim ekmeğimizdir, Efes Selçuk’un geleceğidir dedik.  Bu gelirden olmamak adına tek tek bütün siyasi partileri ziyaret ettik. Hatta iktidar partisine gittiğimizde iktidar partisinin  ilçe başkanı, bize bir sorun olmadığını ve bu gelirlerin Efes Selçuk’ta  belediyemizde kalacağını ifade etti” şeklinde konuştu.

MAHKEME SELÇUK’UN GELECEĞİNİ YOK SAYDI

Sürecin ilk gününden itibaren mücadele içinde olduklarını aktaran Ayhan, yürütmeyi durdurma taleplerinin mahkeme tarafından reddedilmesine tepki gösterdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Efes Selçuk’un hakkına sahip çıkmak adına neler yaptık? İlk olarak 22 Kasım 2024 tarihinde tüm belediye emekçileri olarak İstasyon Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptık. Meryem Ana'ya dokunma, ekmeğimle oynama dedik. Yürüdük hep birlikte omuz omuza tam da şu bulunduğumuz yere belediyemize geldik. Sonra Başkanımızı çağırdık ‘Sen yürü Başkanım biz arakandayız’ dedik, sonrasında Başkanımız ve bizler, sükunetle bekledik. Ancak memurların gelmesi üzerine artık okun yaydan çıktığını anlayarak Başkanımızın önderliğinde bir direnişe başladık. Hatırlayın o günleri, günlerce Meryem Ana Evi önünde Efes Selçuk halkına hizmet etmek için çalışmamız gereken zaman diliminde soğuk demedik yağmur yaş demedik  ekmeğimiz için, aşımız için evlatlarımız için, Efes Selçuk’un geleceği için Efes Selçuk halkının da desteği ile günlerce bekledik.  Beklemeye de devam ederdik ..Ancak gecenin bir yarısı alelacele yaka paça Meryem Ana evinden tahliye edildik. Ve şimdi  tüm bunlar yetmezmiş gibi  bu haklı davamızın sonucunda bugün öğrendik ki, yürütmeyi durdurma talebimiz de  reddedilmiştir. Yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesi acil ve ivedi bir iş olmasına karşılık bizlerin, hepimizin geleceğinin, Efes Selçuk’un geleceğinin mahkeme nazarında yok sayılması demektir.  Bu yok saymaya karşı biz ,yani  Efes Selçuk Belediye emekçileri olarak dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz.. Başkanımızla birlikte mücadelemize  devam edeceğiz. Susarak kabullenerek boyun eğerek değil gururla onurla haklılıkla direnmeye devam edeceğiz. Hukuksa hukuk, direnişse direniş ne yapılması gerekiyorsa  onu yaparak Efes Selçuk’un hakkını savunmaya  devam edeceğiz. Çünkü bu kabul edilebilir bir sonuç değildir. Biz ekmeğimizden, aşımızda, Efes Selçuk’un geleceğinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz, vazgeçmiyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur…”

BERKAY ERDEN

Yazarımız Kim ?

BERKAY ERDEN