- İzmir
- 05.05.2025 16:02
Ege İhracatçı Birlikleri, 2025 Sürdürülebilirlik Raporu’nda iklim krizi, organik tarım, dijitalleşme ve cinsiyet eşitliği gibi başlıklarda atılacak adımları kamuoyuyla paylaştı
KEMAL ÖZKURT - Türkiye’de Global Compact’a üye olan ilk ihracatçı birliği olma unvanını taşıyan Ege İhracatçı Birlikleri, 2019 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmiş, o tarihten bu yana çok sayıda projeyi hayata geçirmişti. Birlik, son olarak, 2025 yılına ait Sürdürülebilirlik Raporunu düzenlediği lansmanla kamuoyu ile paylaştı. Toplantıya EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ile Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü, aynı zamanda Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık katıldı. Raporda, dijitalleşmenin hızlandırılması, karbon ayak izinin azaltılması, cinsiyet eşitliğinin kurumsal düzeyde güvence altına alınması, yapay zekâ destekli hizmetlerin devreye alınması ve sürdürülebilir ihracat ağlarının güçlendirilmesi gibi hedefler yer alıyor. Toplantıda ki konuşmasında iklim krizinin tarım ve ihracata etkilerini vurgulayan Işık, “Don olayları kuru meyve ve sebzede yüzde 95’e varan kayıplara yol açtı. Su seviyeleri ciddi oranda düştü. Üzümde son iki yılda yüzde 50’ye varan kayıplar var. Bu artık bir istisna değil, yeni norm. Bu nedenle doğal ve sürdürülebilir üretim modellerini benimsemek zorundayız” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri olarak, çevresel, sosyal ve yönetişimsel sorumlulukların bilinciyle hareket ettiklerini ifade eden Eskinazi, "Bugün burada sadece bir rapor paylaşmıyoruz; geleceğe dair umutlarımızı, sorumluluklarımızı ve vizyonumuzu da paylaşıyoruz. Dünyamız artık bize açıkça gösteriyor: Sınırlı kaynaklarla sınırsız büyüme modeli mümkün değil. İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kaynak tükenmesi gibi tehditler; iş yapış şekillerimizin köklü biçimde değişmesini zorunlu kılıyor. 2020’yi Sürdürülebilirlik Yılı ilan ederek odaklandığımız sürdürülebilirlik çalışmalarımız ışığında bu yıl da Sürdürülebilirlik Raporunu yayınlıyoruz. Bu doğrultuda; cinsiyet eşitliği, döngüsel ekonomi, etik ticaret ve iklim bilinci gibi temel alanlarda attığımız adımları bu raporumuzda şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu vesileyle, bugün burada atılan adımların ihracatımıza ve geleceğimize ışık tutacağına olan inancımı yinelerken katılımlarınız için bir kez daha teşekkür ediyorum" diye konuştu.
İklim krizi ve çevresel baskılar, sürdürülebilir kalkınmayı bir seçenek değil, zorunluluk haline getirdiğini belirten Işık, "EİB olarak bu dönüşüme yalnızca uyum sağlamakla kalmıyor, liderlik ediyoruz. 2020'yi “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ederek başlattığımız bu yolculukta; Sıfır Atık Projesi’ne katıldık, su ve karbon ayak izlerimizi ölçmeye başladık. Kaynak verimliliği ve yeşil üretim için projeler geliştirdik. Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması, organik üretimin teşviki ve sürdürülebilir tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması önceliklerimiz arasında. Turkish Tastes Turquality projesiyle uzak pazarlarda ülke marka algımızı güçlendiriyor, ihracatımızı artırıyoruz. Sürdürülebilirliği sadece uygulamalarla değil, eğitimle de destekliyoruz. Turquality® desteğiyle firmaların sürdürülebilir marka yönetimini teşvik ettik. Responsible® Programı çerçevesinde Yeşil Mutabakat’a uyum süreci hakkında bilgilendirme toplantıları düzenledik. ESG kriterlerine göre raporlama yapabilmeleri için özel eğitim programları gerçekleştirdik. Bugün tanıttığımız rapor, tüm bu çabaların şeffaf bir yansıması ve geleceğe dair yol haritamız niteliğinde" ifadelerini kullandı.
Gıda ve tarımın yaşanabilecek olumsuzluklara karşı sürdürülebilir olması için organik tarımın şart olduğunu vurgulayan Işık, "Don olayları kuru meyve ve sebzede yüzde 95’e varan kayıplara yol açtı. Acil gübre desteği verilmezse, önümüzdeki sezon da riske girecek. İhracatçılarımız da büyük zarar gördü. Malatyalı ihracatçı, ürününün yüzde 95’ini kaybetti, stokla ayakta kalmaya çalışıyor. Ege Bölgesi kuraklıkla karşı karşıya. Tahtalı Barajı gibi havzalarda su seviyesi yüzde 15’e kadar düştü. Artık doğa olayları istisna değil, norm haline geldi. Üzümde 2 yıldır yüzce 50’ye varan kayıplar yaşanıyor. Bu nedenle doğal ve sürdürülebilir üretim modellerini benimsemeliyiz. Organik tarımın önemi burada ortaya çıkıyor; toprak sağlığını koruyor, kuraklığa dayanıklılığı artırıyor. Üniversiteler ve çiftçilerle iş birliği içinde bu alana daha fazla odaklanmalıyız. Gıda ve tarım, üstü açık fabrikadır; bu bilinçle hareket etmeliyiz" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU 2025 YILI TAAHHÜTLERİ
Ege İhracatçı Birlikleri tarafından paylaşılan 2025 yılı Sürdürülebilirlik Raporu Taahhütleri şu şekilde; Birliklerimiz genel kurullarında her yıl, dijital olarak alınan evrak sayısını bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında artırarak, kağıt kullanımı ve teslimat süreçlerinden kaynaklanan karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlanması. Birliğimiz bunyesindeki sektör kurulu toplantısı karar tutanaklarının 2025 yılında, tüm yönetim kurulu toplantısı karar tutanaklarının ise önümüzdeki üç yıl içerisinde elektronik imzaya geçmesi. EİB Yapay zeka modülunün chatbot ve sanal asistan kısmının 2025 yılında devreye alınması. İkiz donuşum kapsamında başvurulan uluslararası ve ulusal proje sayılarında yüzde 10 artışın sağlanması. Birliğimiz etkinliklerinde kullanılan basılı materyallerin dijital ortama alınması. B2B Marketplace modeliyle. ihracatçılarımızi hedef ülke alıcıları ve hammadde tedarikçileriyle elbliyiz. Aegean Zonegibi dijital platformlar üzerinden buluşturmayı, etkin ve sürdürülebilir bir ihracat ağı kurulması. EİB Cinsiyet Eşitliği Bildirgesi yayınlanması.