- İzmir
- 03.05.2025 16:33
Balyoz Planları davasıyla ilgili yargılanan 6 emekli asker hakkındaki ceza kararının Yargıtay tarafından onanmasını değerlendiren Hüseyin Ersöz, “Söz konusu karar hukuka aykırı bir maiyete sahiptir, Anayasa Mahkemesi süreci başlatılacaktır” dedi.
HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ ÖZEL HABER Balyoz Planları davasına ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Dava kapsamında daha önce yargıtay tarafından verilen bozma kararının ardından İstanbul Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanan 6 emekli asker hakkındaki hapis cezası, 20 Mart 2025 tarihinde Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nce onandı. Buna göre, emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın 6 yıl 8 ay, Behzat Balta’nın 5 yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol’un 5 yıl 5 ay, İhsan Balabanlı’nın 5 yıl 5 ay, Erdal Akyazan’ın 5 yıl ve Emin Küçükkılıç’ın 5 yıl hapis cezaları onanmış oldu. Doğan ve Küçükkılıç’ın avukatlığını üstlenen Av. Hüseyin Ersöz, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Balyoz davasının kamuoyunda komplo davalar sürecinde en çok tartışılan davalardan olduğunu hatırlatan Ersöz, “Balyoz Davası kamuoyunda komplo davalar sürecinde en çok tartışılan ve konuşulan bir yargılamadır. Bu yargılama, birçok aşamalardan geçmiştir. Öyle ki özel yetkili mahkemeler tarafından bir mahkumiyet kararı verilmiş, bu karar yargıtay tarafından onanmış sonrasında ise anayasa mahkemesinin hak ihlali kararıyla yeniden başlayarak beraat kararları verilmiştir” dedi. Ersöz, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Ancak bu beraat kararlarının yedi kişi yönünden temyiz edilip bozma kararı sonrasında da yedi kişi hakkında suç için anlaşmaktan ceza verilmesi ancak bir hukuk garabeti olarak nitelendirilebilir. Çünkü 2003 senesindeki mevzuat göz önüne alındığında bu suçun işlenebilmesi için gizli bir ittifakın bulunması gerektiği açıktır. Oysaki yargılamanın delil kabul edilen seminere haklarında ceza verilen 7 kişi dışında yüzlerce asker katıldı. Bu kişiler arasında genel kurmay başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarının gözlemcileri de bulunmaktadır. Bu çerçevede gizlilik unsurunun gerçekleşmediği suç için anlaşmanın ise yüzlerce kişinin yer aldığı bir seminerde, seminer dayanak kabul edilerek yöneltilemeyeceği hukuki bir gerçektir.”
Söz konusu kararın hukuka aykırı ve konjonktürel bir karar olduğunu vurgulayan Ersöz, konuşmasında, “Bu doğrultuda bu yargılama sürecinde verilmiş olan kararları hukuk prensipleri doğrultusunda açıklayabilmek mümkün değildir. Hukuki olmayan bir karar ancak konjonktürel olarak nitelendirilebilir. Konjonktürel kararlar da ne yazık ki mevcut siyasi gündem içerisinde verilmiş olan kararlardır. Bu doğrultuda söz konusu karar hukuka aykırı bir maiyete sahiptir. Bu konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi süreci başlatılacaktır. Umuyorum ki Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru sürecinden bu konuyla ilgili olarak olumlu bir netice alınarak haklarında haksız şekilde mahkûmiyet kararı verilmiş olan bu kişilerin hem lekelenmeme hakkı hem de özgürlük hakkı korunabilir” ifadelerine yer verdi.
Ersöz, verilen kararın Balyoz Planları Davası’nda yargılama gerçekleştiren ve meslekten ihraç edilip yargı sürecine tabi tutulan hakim ve savcıların durumunu etkileyip etkilemeyeceğini de değerlendirdi. Ersöz, açıklamasında şunları kaydetti: “Bu davanın o davayı etkileyebileceğini pek zannetmiyorum. Çünkü Balyoz Davası’nda yargılama gerçekleştiren ve sonrasında meslekten ihraç edilen hakim ve savcılar sadece ceza almış olan bu 7 kişinin hukuki durumuyla bağdaşan suç isnatlarıyla karşı karşıya değil. Bu kişiler aynı zamanda balyoz davasında yargılanıp beraat etmiş ve haklarındaki bu beraat kararı kesinleşmiş olan kişilerin hürriyetlerini tahdit etmek hem de görevlerini kötüye kullanmak gibi başka suç ithamlarıyla da karşı karşıyalar. Bu çerçevede bu davada verilmiş olan ve yargıtayın onamasıyla kesinleşmiş olan kararların tek başına bu kişilerin eski hakim, savcıların hukuki durumunu etkileyecek ve onların yargılama sürecini doğrudan etkileyebilecek bir mahiyete sahip olacağını zannetmiyorum.”