- İzmir
- 03.06.2025 20:42
İZTO meclis toplantısında konuşan EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Asgari ücretteki artışı yakalayabilmesi için bugün dolar kurunun 40 TL bandında olması gerekiyor” dedi
KEMAL ÖZKURT
İzmir Ticaret Odası (İZTO) aralık ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz yönetiminde, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve oda üyelerinin katılımlarıyla gerçekleşti. İzmir Ticaret Odası (İZTO) aralık ayı meclis toplantısına katılan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi toplantıda yaptığı konuşmada döviz kurlarının enflasyon rakamlarının altında kalmaması için 40 TL bandından olması gerektiğini belirtti.
DOLAR KURU 40 TL OLMALI
Asgari ücretteki artışı yakalayabilmesi için dolar kurunun 40 TL bandında olması gerektiğini belirte Eskinazi, “28 Mayıs seçimleri sonrasında oluşan yeni ekonomi yönetimi enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmiş durumda. Orta vadeli programda 2024 yılı için enflasyon yüzde 33, 2025 yılı için yüzde 15,2 ve 2026 yılı için yüzde 8,5 hedeflendi. Bu şartlar altında 2024 yılından itibaren asgari ücretin yıllık 1 kez artırılması doğru bir yaklaşım olacaktır. Enflasyonda OVP hedeflerinde bir sapma olması durumunda zaten yılda 2 kez asgari ücret belirlemesine geçmek yine bizim elimizde. Üreten ve ürettiğini ihraç eden sektörler adına, döviz kurlarının enflasyon rakamlarının altında kalmaması talebimizi de bir kez daha yeniliyorum” şeklinde konuştu.
İNSANIMIIZN TEK SORUNU YÜKSEK ENFLASYON DEĞİL
Türk ekonomisi tarihinin en zorlu süreçlerinden birini geçirdiğini ve toplumda orta direği ortadan kaldıran, toplumda ahlaki çöküntüye neden olan yüksek enflasyonlu bir dönem yaşandığını belirten Eskinazi, “Tek sorunumuz yüksek enflasyon değil. Türkiye mozaiğini oluşturan genç, yaşlı, çalışan, işveren, sanatçı, akademisyen, siyasetçi, ihracatçı, sanayici 85 milyon insanımızın yüzlerine baktığımızda büyük çoğunluğunun yüz ifadesinde karamsarlığı görmek mümkün. Bu karamsarlığın tek nedeni ekonomide yaşadığımız kötü gidiş değil. Zira toplumda görece olarak ekonomik açıdan daha iyi noktada olan pek çok meslek mensubunun geleceğini Türkiye yerine, yurtdışında aradıklarına şahit oluyoruz. Sağlık, yazılım, teknik hizmetler pek çok sektördeki kalifiye insanımız gencimizin yaşamlarını Türkiye yerine başka ülkelerde sürdürmek istediklerine şahit oluyoruz. Bu süreç Türkiye’yi, eğitimden adalete, spordan sanata, ekonomiden bilime her alanda geri götürüyor Eğitimimizi bilim eksenli, üretimi destekleyecek şekilde teknik ve mesleki ağırlıklı kurgulamamız gerekirken, tarikatlara mürit yetiştirme niyetleri en yetkili ağızlar tarafından dillendiriliyor. Türkiye’nin en büyük iki yargı kurumu arasındaki görüş ayrılığının hukuki yorum düzleminde olmadığını üzülerek görüyoruz” diye konuştu.
TOPLUMSAL UZLAŞI SAYESİNDE
Toplumsal uzlaşı sağlandığı takdire ekonomi, adalet, sanat, spor, bilim, eğitim, sağlık, kültür her alanda daha verimli bir sürece girileceğini dile getiren Eskinazi, “Görüşlerini kamuoyu ile paylaşma olanağı bulan kişiler olarak bizlerin toplumun ve temsilcisi olduğumuz grupların beklentilerini dillendirmemiz öncelikli görevimiz. Mühendislik eğitimi almış birisi olarak tüm olasılıkları düşünerek, matematiği hayatımızın merkezine oturtarak hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Matematik gerçekliğinden uzak alınan bir kararın Cumhuriyetimizin 100 yıllık kazanımlarına büyük yaralar verdiğini son 2 yılda yaşayarak gördük. Dünya, yapay zeka, dijitalleşme, e-ticaret, eğitim, sürdürülebilirlik başlıklarına yoğunlaşmışken, bizim bu gündemin uzağında kalmamız düşünülemez. Aksi takdirde; “Zengin kaynaklara sahip bir ülkenin fakir bekçileri olmaya devam edeceğiz” dedi.