Genel Sağlık-İş’ten çalışma koşullarına tepki: Diş sağlığı merkezlerinde kriz derinleşiyor

Genel Sağlık-İş Sendikası tarafından Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında, sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler altında ezildiği ifade edildi

  • Oluşturulma Tarihi : 30.05.2025 16:07
  • Güncelleme Tarihi : 30.05.2025 16:07
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Genel Sağlık-İş’ten çalışma koşullarına tepki: Diş sağlığı merkezlerinde kriz derinleşiyor haberinin görseli

Genel Sağlık- İş Sendikası tarafından Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin önünde basın açıklaması yapıldı. Sağlık emekçilerinin yaşadığı ağır çalışma koşullarına ve adaletsiz ücret politikalarına dikkat çekilen açıklamada, “Bugün bu merkezlerde sadece dişler değil, emek de çürümektedir” denildi. Basın açıklamasında konuşan Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, liyakatten uzak yönetim anlayışının sorunları derinleştirdiğini vurgulayarak, sağlık çalışanlarının ekonomik şiddetle karşı karşıya bırakıldığını ifade etti. Uğur, Sağlık Bakanlığı’na “Artık yeter!” sözleriyle seslendi.

LİYAKATTEN UZAK YÖNETİM ANLAYIŞI SORUNLARI DERİNLEŞTİRDİ

Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nde mevcut sağlık sistemindeki çarpıklıklarının artık gizlenemez  hale geldiğini vurgulayan Uğur, “Bugün, bu merkezlerde sadece dişler değil, emek de çürümektedir. 
Genel Sağlık-İş olarak uzun süredir biz ADSM’ lerdeki adaletsizlikleri kamuoyuna duyuruyor, sağlık emekçilerinin yaşadığı eşitsizlikleri kararlılıkla ifşa ediyoruz. Ancak Sağlık Bakanlığı, ya kulaklarını tıkamakta ya da deyim yerindeyse kaş yaparken göz çıkarmaktadır.  Sendikamız ağız ve diş sağlığı hizmeti veren kamu kurumlarındaki bilimsellikten uzak ve insani olmayan çalışma koşullarını, sağlıkemekçilerini yoksulluğa mahkum eden utanç verici ücretlendirmeyi defaten gündeme getirmiş, eylemlerle protesto etmiştir.Ancak liyakatten uzak yönetim anlayışı, çözüm üretmek yerine sorunları derinleştirmiştir.. Bugün ADSM’lerde görev yapan sağlık emekçilerinin canla başla mücadele ettiği yetmezmiş gibi bir de ekonomik şiddetle karşı karşıya bırakılmakta, çalışma şartları iyileştirilmediği gibi zaten yoksulluk bandında aldıkları ücretler her geçen gün daha da düşürülmektedir” ifadelerini kullandı. 

MHRS SÜRELERİNİN KISA OLDUĞUNU DİLE GETİRDİK


Sağlık emekçilerine ek ödemeleri ile ilgili mağduriyetler yaşatıldığını belirten Uğur, “Sağlık bakanlığı tarafından deneme yanılma yöntemi ile çalışma barışını bozulmaktadır. Unutulmamalıdır: Sağlık hizmeti bir ekip işidir. Tedavi süreci yalnızca hekimin değil, asistanın, teknisyenin, memurun, temizlik görevlisinin ortak emeğiyle yürütülür. İnsan hayatına dokunan bu zorlu görevlerinkarşılığı sefalet değil, insanca yaşamaktır.  Oysa siyasi iktidar eliyle sağlık emekçilerimin getirildiği acı tabloyu biraz sıralayalım: Bu merkezlerde istihdam edilen personel sayısının yetersiz olması nedeniyle mevcut personelin iş yükünü insanüstü boyutlara ulaştırmıştır. Bizleri Diş hekimlerinin 4 el kuralı ile çalışma imkanı için dahi mücadele vermek zorunda bırakmıştır. Defalarca MHRS sürelerinin kısa olduğunu tedavi için yeterli olmadığını dile getirdiğimiz halde , hiçbir olumlu adım atmamış; hem hizmet bekleyen hastayı hem de mesleğini icra etmeye çalışan sağlık emekçilerini mağdur etmiştir. Bu merkezlerdeki oda yetersizliği nedeniyle hasta mahremiyetini hiçe saymakta, hasta haklarına aykırı davranmaktadır.  Kalitesiz tıbbi malzemelerle nitelikli hizmet verildiğini iddia etmektedir. Bakanlığın adeta kendi haline bıraktığı bu merkezlerde sağlık emekçilerinin olası şiddet vakalarına karşı korunmasına ilişkin en ufak bir tedbir almamaktadır. Bu merkezlerde gün boyu insanüstü bir mesai harcayan, yurttaşların sağlığına kavuşması için fedakarca emek veren çalışanların ücretleri, insan onuruna yaraşır hale getirmemektedir” diye aktardı. 

ADSM’LERDE BÜYÜYEN ÇÜRÜK TÜM SİSTEMİ KANGREN EDECEK

Sözlerinin devamında ise Uğur şu sözlere yer verdi: “ADSM’ler adeta dolgu tutmayacak hale getirilmiş, çürümeyi hızlandırılmıştır.  Tüm bu sorunlarımızın çözümü için taleplerimizi sıralıyoruz. 23 yıllık iktidarınızın hayata geçirdiği,övündüğünüz Sağlıkta Dönüşüm Programınıza son vermelisiniz, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı sağlık politikalarına acilen geçilmelidir. Sağlık emekçileri ödeyemedikleri faturaları, kirayı, çocuğunun okul masrafını değil sadece hastalarını düşünebilecekleri ücretler almayı ve bu ücretleri ‘taban, teşvik, sabit’ gibi sürpriz iniş-çıkışlarla değil, ‘emekliliğe yansıyan tek kalem maaş’ olarak elde etmeyi talep etmektedir. İnsani değerlere olduğu kadar iş kanuna da yaslanan bu haklı talep, daha fazla görmezden gelinmemelidir. 2008 öncesi ve sonrası göreve başlayanların hak kayıpları giderilmelidir. Enflasyon farkı tüm ücretlere aylık yansıtılmalı, kamu emekçilerinin alım gücü korunmalıdır. Sözleşmeli modellere son verilerek kadrolu, güvenceli çalışma modeli esas alınmalıdır. Ağız ve diş sağlığı çalışanları için taleplerimiz ise Diş hekimlerinin dört el kuralına uygun olarak personel ihtiyacı giderilmelidir. MHRS süreleri hekim tarafından belirlenmelidir. Mesai dışı vardiyalı çalışma modellerine son verilmelidir. Görev tanımlarına aykırı görevlendirmelere son verilmelidir. Yandaş sendikaların talimatı ile iş gören yöneticilerin görevlerine son verilmeli, liyakat esas alınmalıdır. Sarı sendikalardan olmayan sağlık emekçilerine uygulanan keyfi görevlendirmelere son verilmelidir. Görünen o ki her Tıp Bayramı’nda sağlık emekçilerine ‘Sizin hakkınız ödenmez’ diyerek alkış dağıtanların ‘ödenmez’ lafı, bir övgüden çok bir ilandır. O zaman biz de ilan edelim: Ödeyeceksiniz! Artık yeter! Bugün ADSM’lerde büyüyen çürük yarın tüm sistemi kangrene çevirmeye yetecektir. Tüm vatandaşların olduğu gibi sağlık emekçisinin de sizden alacağı var! Oldu bittiye getiremeyeceksiniz.”