Hayvanları Koruma Kanunu’na İzmir Barosundan sert tepki

İzmir Barosu, yaşam hakkı savunucuları ve çeşitli kitle örgütleri, Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılması adına sokağa çıkarak tepki gösterdi


  • Oluşturulma Tarihi : 03.10.2024 10:35
  • Güncelleme Tarihi : 03.10.2024 07:40
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
Hayvanları Koruma Kanunu’na İzmir Barosundan sert tepki

İzmir Barosu, yaşam hakkı savunucuları ve çeşitli kitle örgütleri, Ağustos ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair yasaya karşı sokağa çıktı. Sokak hayvanları için tasarlanan yasaya karşı çıkmak ve seslerini duyurmak için Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen mitingde topluluk Anayasa Mahkemesine yasayı iptal etmesi çağrısını tekrarladı. Gerçekleşen basın açıklamasında katılımcılar ellerinde ‘Katliam Yasasına Hayır!’, ‘Hayvana, İnsana, Yeryüzüne Özgürlük’, ‘Sokakta Hayat İstiyoruz’ yazılı dövizlerle mitingin gerçekleştiği Gündoğdu Meydanı'na kadar yürüdüler.

ÜLKE BÜYÜK BİR ŞİDDET SARMALINA SÜRÜKLENDİ

Yasayla mücadelelerinde kararlı olduklarını dile getiren Hayvan Hakları Komisyonu üyesi Av. Ezgi Yağmur, “Sokakta yaşayan hayvanları bakımevi adı altında ölüm kamplarına hapseden, tecritte tabi tutan, kapalı kapılar ardında 2 Ağustos’ta yürürlüğe giren katliam yasasını kabul etmediğimizi, kanunun lafzına ve amacına ters düşen, kan kokan bu yasaya geçit vermeyeceğimizi ve yasanın iptali için mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi haykırmak için toplanmış bulunuyoruz. Haziran ayında gerçekleştirdiğimiz Büyük İzmir Mitingi üzerinden geçen 3 ayda ne yazık ki hayvanları koruma kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi yasalaşarak meclisten geçmiş ve ülke büyük bir şiddet sarmalına sürüklendi. İktidar tarafından halka dayatılan bu kanlı yasaya karşı yurdun dört bir yanında eylemler yapılıyor, halk ilk günkü gibi kuvvetli bir sesle ‘hayır’ deniliyor. Yeni yasayla birlikte hayvan hakları açısından büyük bir kazanım olan 5199 sayılı kanunun altıncı maddesi tümden kaldırılmış, sokakta yaşayan hayvanlar adına bakımevi denilen toplama kamplarına gönderilip nihayetinde ölüme mahkûm edildi. Her şey tam da öngördüğümüz gibi ilerlemiş, yıllardır cezasızlık zırhıyla korunan belediyelerden katliam haberleri çığ gibi yükseldi.  Önce Niğde’de enjeksiyonla zehirlenmiş anne, yavru fark etmeksizin onlarca köpeğin üst üste atıldığı toplu mezarlar bulundu” ifadelerine yer verdi.

KANUN İPTAL EDİLMEDİĞİ SÜRECE

Bazı belediyelerin hayvanları katlettiğini iddia eden Yağmur, “Bu haberin acısını atlamamışken bir haber de Altındağ’dan geldi. Bakımevin çalışanlarınca köpeklerin kafasının kesilerek katledildiği ve sonrasında açık toplu mezarlara atıldığı görüntülerle bir vahşete daha tanık olduk! Tüm bunlar hepimizin gözü önünde, iktidarın kamu güvenliği ve sağlığını bahane ederek halka dayattığı yasadan hemen sonra oldu. Hayvanlar, bu yasayla birlikte sistematik olarak katledilmelerinin yanı sıra öldürmekten haz alan canilerin ellerine de teslim edildi. Büyük bir öfke ve şiddet girdabının içinde kamu binalarına, sokaklara kan bulaşmış ve baştan beri yürüttükleri ‘güvenli sokaklar’ kampanyasında işaret ettikleri sokaklar hiç bu kadar güvensiz olmamıştır. Ne yazık ki birçoğumuzun görüntülere dahi bakamadığı bir başka cinayet 31 Ağustos’ta Ankara Polatlı'da işlendi. Yavru bir köpeği dirgenle öldüren fail ‘Devlet kanun çıkardı köpekleri öldürmek için’ diyerek bu kanundan cesaret aldığını açıkça beyan etti. Sözde adı Hayvanları Koruma Kanunu olan kanunun korumadığı hayvanlar dirgenle, tüfekle, kürekle; dövülerek, tecavüz edilerek, asılarak, zehirlenerek ve daha sayamadığımız birçok yöntemle öldürülmüş, yaralanmış veya bakımevlerine hapsedildi.   Her gün ülkenin dört bir tarafından onlarca vahşet haberi alıyoruz. Dün dahi Ankara’da 8 köpek zehirlenerek katledildi. Daha önce söylediğimiz gibi yapılan ve yapılacak olan katliamların bu kanun iptal edilmediği sürece çığ gibi büyüyeceğini hatırlatıyor ve tarihe not düşüyoruz” diye aktardı.

YASADA İMZASI BULUNAN SORUMLULAR UTANÇLA ANILACAK

Basın açıklamasının devamında ise, Yağmur şu sözlere yer verdi: “Önce türlü spekülasyonlar ve içi boş kampanyalarla halkta yanlış bir algı inşa edip meclisten geçirdikleri kanlı yasaya karşı söyleyecek sözümüz bitmedi. Biz, yaşam müsaadesinde hiçbir zaman yalnız bırakmadığımız hayvanları karanlığa da teslim etmeyeceğiz. Bizler, onların vadesini doldurmuş bir eşya gibi sokaklardan temizlenmelerine asla müsaade etmeyeceğiz. Yaşamdan yana var olan tüm güzellikleri, bu katliam yasasıyla açtığınız toplu mezarlara gömmeye çalışsanız da bizler karanlığınıza teslim olmayacak ve can dostlarımızı teslim edeceğiz. O mezarlar kapanacak, kanlı yasanın altında imzası bulunan tüm sorumlular tarih boyunca halklar tarafından utançla anılacak ve elbette yargılanacaktır. Biliyorsunuz ki, 5 Eylül’de kanlı yasa için Anayasa Mahkemesi ilk incelemesini yaptı. Önümüzdeki süreçte bu yasa Anayasa Mahkemesi tarafından esastan incelenecek. Biz hukuktan, hakkaniyetten yana bir karar bekliyoruz. Hayvanları Koruma kanunu denilmesine rağmen kanunun adına, amacına, koruduğu değer ve menfaatlere açıkça aykırı olan, kamu güvenliğini ve sağlığını tehdit eden bu yasa derhal iptal edilmeli ve Anayasa Mahkemesi hukukun gereğini yerine getirerek katliama dur demeli.  Sonuç olarak; biz sokakları paylaştığımız can dostlarımızın acısını yüreğimizde hissetsek ve gelen her katliam haberiyle sarsılsak da mücadelemizden asla vazgeçmiyor ve bu mücadeleye olan inancımızı yitirmiyoruz. Bizim onlara, onların da bize şimdi her zamankinden daha çok ihtiyacı var. İzmir Barosu olarak her zaman sokaklarda, adliyelerde, mahkeme salonlarında, onların yanında hakları için mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtiyor, hepinizi umutsuzluğa kapılmadan mahalle sakinlerimizle dayanışmaya ve hak mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız ve savunmasız değil.”

MERVE AĞRIÇ

Yazarımız Kim ?

MERVE AĞRIÇ