Her kurum hukuken risk altında 

İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanma ihtimalini değerlendirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 21.03.2025 09:54
  • Güncelleme Tarihi : 21.03.2025 09:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Her kurum hukuken risk altında 

HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ ÖZEL HABER - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, önceki gün sabah saatlerinde yolsuzluk ve terör soruşturmaları kapsamında gözaltına alındı. İmamoğlu dahilinde 106 kişinin gözaltına alınması, kamuoyunun da tepkisine neden oldu. Ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuya ilişkin gerçekleştirilen açıklamada İmamoğlu’nun, “suç örgütü lideri” olarak tanımlandığı görüldü. Yaşananlar, “İstanbul Büyükşehir Belediye’sine kayyum atanır mı?” sorusunu da beraberinde getirdi. İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, İBB’ye kayyum atanması ihtimali üzerine değerlendirmelerde bulundu. 

ARTIK HUKUK DİYE BİR ŞEY YOK 

Ülkede gelinen durumda kurumlara kayyum atanması için böyle bir durumun varlığına gerek olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Kayyum atanması için böyle bir durumun varlığına gerek yok. Şu an birisi işaret verirse herhangi bir belediyeye kayyum atanabilir. Tabii ki bazı soruşturmaların varlığı kayyum atamalarını kolaylaştırıyor. Elbette İstanbul Büyükşehir Belediyesi için de bu soruşturma gerekçe gösterilerek kayyum atanabilir. Ama bunun için hukuki bir zeminin hazırlanmasına gerek yok. Artık hukuk diye bir şey yok. O nedenle istedikleri zaman istedikleri belediyeye herhangi bir gerekçe göstermeksizin kayyum atayabilirler” dedi. 

GELECEĞİ BELLİ OLMAYAN BİR TÜRKİYE

Yılmaz, açıklamalarının devamında belediyelere kayyum atanmasına yönelik düzenlemeyle ilgili de konuştu. Söz konusu düzenlemenin özellikle son 10 yılda sıklıkla uygulandığını belirten Yılmaz, yalnız belediyelerin değil her kurumun hukuken risk altında olduğunu ifade etti. Yılmaz, şöyle konuştu: “Belediyeler Kanunu’yla ilgili 90’lı yılların sonunda bir değişiklik yapıldı. O dönemde AKP iktidarı yoktu daha. Ama hiçbir zaman da bu maddeler kullanılmamıştı hukuken. Ancak gelinen süreçte herhangi bir şekilde belediyelerde ya da kurumlarda STK’larda oluşan bir muhalefet varsa bu muhalefeti susturmanın tek yolu oraya kayyum atamak oldu. Şu anda 40’ın üzerinde il ve yüzlerce ilçede kayyum var. Yani seçildikten hemen sonra haklarında soruşturma devam ediyor diye birçok belediye başkanı görevden alındı. YSK bunların seçilmelerine izin verdi, aday olabildiler. Ama seçildikten bir ay sonra görevden alınan belediye başkanları var. O yüzden kayyum atanmasına ilişkin yasal düzenleme özellikle son 10 yıl içerisinde sıklıkla uygulanan bir düzenleme halinde devam ediyor. Bunu sadece belediyeler için düşünmeyin. Şirketler için STK’lar için de bu durum geçerli. Mesela İstanbul Barosu’nun yönetim kurulu hakkında görevden alınması için davaname düzenlendi. Her kurum şu anda hukuken risk altında. Geleceği belli olmayan bir Türkiye’den bahsediyoruz. Hukuk güvenliğinin, can güvenliğinin, mal güvenliğinin olmadığı yerde diktatörlük vardır, faşizm vardır. Başka bir tanımı olamaz.” 

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ