- İzmir
- 19.04.2025 18:30
Ege Denizi’nde meydana gelen depremler nedeniyle oluşabilecek volkan patlaması riskine karşı uyarılarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, Türkiye’nin bu tür olaylara karşı ciddi bir eksiklik içerisinde olduğunu vurguladı
Son dönemde Ege Denizi’nde ve Yunanistan’ın Santorini Adası’nda meydana gelen sismik hareketlilik ve olası volkanik aktiviteler, Türkiye’deki riskleri yeniden gündeme getirdi. Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, özellikle İzmir ve Batı Anadolu’nun bu süreçten ne şekilde etkileneceği üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Alan, düşük bir ihtimalle de olsa volkanik patlamalar ve depremler gibi doğal afetlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurgularken, Türkiye’nin bu tür olaylara karşı ciddi bir eksiklik içerisinde olduğuna dikkat çekti. Hem depremler hem de olası volkanik patlamaların etkilerine karşı alınması gereken tedbirlerin yetersizliğine işaret eden Alan’ın açıklamaları, afet yönetimi ve toplumun bu tür olaylara karşı bilinçlendirilmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.
İzmir’de düşük de olsa bir riskin söz konusu olduğunu ifade eden Alan, “Düşük de olsa bu riskin ne tür sonuçlar doğuracağını bilemeyiz. Risk ne tür sonuçlar doğurur bunu kestirmek hepimiz için zor olsa da en azından hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Olası bir volkan patlamasında rüzgâr yönü ve benzeri etkilerle belki İzmir kül taşınımından çok etkilenmeyecek ancak sonuç itibarıyla Batı Anadolu’da az da olsa bunun etkileri görülecek. Buna hazırlıklı olup olmadığımızı bilmiyorum. 2020’de Sisam’da meydana gelen depremin etkisi ile İzmir’de 117 vatandaş yaşamını yitirdi. 7 ve üstü büyüklükteki bir depremi düşündüğümüzde, zemin özelliklerine bakıldığında benzer olgularla karşılaşma olasılığımızın olduğunu düşünüyorum. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’da yaptığı açıklamalarda bu konuda hiç risk yok demiyor, risk düşük diyor ancak sonuç itibarıyla bir risk var. Bir tane vatandaşımızın burnun kanaması veya olası bir afette yaşamını yitirmesi bizi oldukça üzer” dedi.
İzmir’de zemin koşulları açısından uygun olmayan yerlerde yaşayan birçok vatandaşın olduğunu hatırlatan Alan, “Depremlerde binlerce yapı ağır hasar görüyor veya yıkılıyor. Bunlara karşı tedbirli olmak lazım. İzmir gibi son derece metropol olan kentimiz Sisam depreminde iyi bir sınav vermedi. Umuyoruz ki olası bir depremde daha dirençli bir İzmir’le karşılaşırız. Volkanik aktivitenin riski düşük olmakla birlikte Türkiye’nin nasıl sonuçlar üreteceğine ilişkin bir kestirmenin olmadığı gibi hiçbir hazırlığı yok. Yani tarımsal üretim alanlarımızda nasıl bir değişikliğe gidecek? İklimimizde ufak tefek değişiklikler olup olmayacağı, yeraltı veya kaynaklarımız nasıl etkilenecek buna ilişkin kestirimler olukça düşük. Çünkü yaşadığımız yüzyılda bir volkanik aktivite veya bunun getirdiği risklerle karşı karşıya kalmadığımız için ne imar planlama ne de vatandaş olarak, yaşayış anlayışı olarak tehlikeyle yüzleşmediğimiz için bugüne kadar yeterli tedbiri almış değiliz. Volkanik patlamalara karşı hazırlık yapmamız gerekiyor. Bu patlamalar asit yağmurlarına neden olabilir. Oradaki gaz ve tozlardan sonra olası bir yağış esnasında bu tür risklerle karşı karşıya kalabiliriz. Çok sayıda deprem yaşadık, deneyimimiz var. Ne yapmamız gerektiği konusunda daha hazırlıklıyız. Sel, taşkın, yangın ve bazı afetleri yaşadık ancak volkan patlaması yaşamadık bu nedenle bir hazırlık söz konusu değil. Kurumların da yeterli bilgiye sahip olduğunu düşünmüyorum. Türkiye buna hazır değil” ifadelerini kullandı.