İkinci baharda aynı sıralarda: İki anne, iki hayal, tek hedef

Emekli aşçı Melekşah Güzel ile esnaflık yapan Alev Celep, yıllardır kurdukları gazetecilik hayalini gerçekleştirmek için iki yıl önce üniversite sınavına girerek Ege Üniversitesi’ne yerleşti. Ortak hayalleri sayesinde okulda tanışıp yakın arkadaş olan ikili, hem öğrenim hayatını birlikte sürdürüyor hem de gelecek planlarını birlikte yapıyor. İkisi de iki çocuk annesi olan Güzel ve Celep, gazetecilik alanında kariyer yapmayı hedefliyor.

Erzurum'un bir köyünde ilkokulu okuduğunu, sonra okuma imkanı bulamadığını dile getiren Melekşah Güzel, "19 yaşında evlenip İstanbul'a geldim. 43 yaşında çalışırken ortaokulu açıktan bitirdim. Sonra liseyi bitirdim ve üniversite ile aramda bir sınav kaldı. Üniversiteye hazırlık sürecimde kızım bana çok destek oldu, ilk öğretmenim kızım diyebilirim. 3 sene hazırlandım. Kızımı daha önce Ege Üniversitesi'ne kayda getirmiştim, 2 sene önce ise kızım beni kayda getirdi. Çok mutluyum, içimde ukdeydi okumayı çok istiyordum" ifadelerini kullandı.

"OKUL BİTTİKTEN SONRA MESLEĞİMİ YAPMAK İSTEİYORUM"

Okumanın yaşı olmadığını belirten Güzel, "Ben de buna bir örneğim. Hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkes bunu başarabilir. Ben kendi ütopyamı yarattım. Gençlerle aynı sıraları paylaşmak, onların enerjileri, pozitifliği bana çok şey katıyor. Onlardan çok şey öğrendim, belki ben de onlara bir şeyler kattım. Bölümü isteyerek seçtim, gazetecinin toplum için çok faydalı olabileceğini düşünüyorum. Uğur Mumcu hayranıyım, o benim için referans. 'Bir gün okursam gazeteci olacağım' dedim. Okul bittikten sonra mesleğimi yapmak istiyorum" dedi.

Güzel, "EÜ'nün kapısından girdiğimde herkesin yaşı 18-20'ydi, bir hafta sonra Alev'i gördüm çok mutlu oldum. Alev ile çok iyi bir arkadaşlığımız oldu. Birbirimize gelir, gider olduk. Birlikte kurslara katılıyoruz, hayatı paylaşıyoruz" diye konuştu.

"17 YAŞINDA HAYALİM GAZETECİ OLMAKTI"

Okumayı çok istediğini ancak 19 yaşında evlendiği için bunu yapamadığını dile getiren Alev Celep ise "2 kızım var, onları üniversiteyi yerleştirdikten sonra izlediğim 'Nadide Hayat' filmi üzerine neden olmasın ile başlayan bir hikayem var. Filmde, 'Bu hayatı hep başkaları için yaşadım artık kendim için yaşamak istiyorum' repliğini duymam sonrasında 'Hadi Alev sen de yaparsın' dedim. Okumaya karar verdim, üniversite sınavına girdim. Birinci tercihim olan gazetecilik bölümünü kazandım, dünyalar benim oldu, hayalime kavuştum. Hep okumak istediğim bir meslekti, araştırmayı çok seviyorum. Tam benlik bir meslek. 17 yaşında hayalim gazeteci olmaktı, 52 yaşında bunu gerçekleştirmiş olacağım. Mezun olduktan sonra gazetecilik yapmak istiyorum. Şimdi imkan sunulsa hemen başlamak istiyorum" dedi.

Yaşının ileride olmasının okurken bazı dezavantajlara neden olduğunu aktaran Celep, "Öğrencilerin haklarına tam olarak sahip olamıyoruz. Ulusal staj programlarına yaşımdan ötürü başvuramıyorum. Mecburi stajlarımızı yaşımızdan ötürü kabul edip etmeyecekleri bizim için soru işareti" diye konuştu.

Okula başladığında sınıftakilerin çocuğu yaşında olduğunu gördüğünü belirten Alev Celep, “Beni kabul edecekler mi diye düşünürken Melekşah'ı gördüm, şükrettim. Kendime kafa dengi bir arkadaş buldum, 2 senedir çok güzel devam eden bir dostluğumuz var" dedi.

"ROL MODEL OLUYORLAR"

EÜ Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, "Melekşah ve Alev'i sınıfta ilk gördüğüm zaman şaşırmadım. Daha önce de yaş almış, hayatta daha uzun yaşamış öğrencilerimiz olmuştu. Hayatta daha uzun yaşamış kişilerin durağanlık içerisine girmesini bekliyoruz ama onlar durağanlığı değil, üretkenliği, hayallerinin peşinden gitmeyi, kendilerini gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Akademik başarıları da çok iyi, çok mutluyum, saygı duyuyorum. Kampüsümüz böyle öğrencilerimize yeni ve mümkün bir hayat sunuyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Okumanın yaşı yok, yaş dediğimiz şey takvim yılımız. Takvim yılı ilerlemiş olabilir ama daha zihnimiz, yapmak istediklerimiz, hayallerimiz, hedeflerimiz bizi bekliyor. O nedenle okumanın, kendilerini geliştirmenin yaşı olduğunu düşünmüyorum. Melekşah ve Alev'in diğer öğrencilerimizle iletişimleri çok iyi. Bence onlara kendi yaşam deneyimlerini anlatarak farklı konularda rol model oluyorlar."